bayram sabahı gözünün içine bakan kurbanlık

entry6 galeri0
    6.
  1. insanı insanlığından utandırması gerekendir.
    0 ...
  2. 5.
  3. insanlar olarak hepimizi duygulandıran kurbanlık. geçen sene ben de erkenden kalktım cicilerimi giydim aynen bu şekil, bayram mayram değil. arkadaşlarla takılacağız, bir pazar günüydü. aldım babamdan arabanın anahtarlarını çektim arabayı kasabın önüne. oradan bana 5 kilo bonfile kes dedim. kasap büyük bir itinayla kesti o göz içine bakmadan kesilmiş olan hayvanın etinden. sonra arabaya atladığım gibi kankam ve diğer arkadaşları evlerinden tek tek aldım. gittik bi güzel piknik alanı bulduk, belediyeden abiler geldi ateş yakmayın dedi. mangalımız var bizim dedik, olsun yakmayın dedi. doğal olarak yetkili abiyi dinledik ama içimizden ona sövmeyi de ihmal etmedik. neyse et yiyemedik. sonra iyi ki yiyememişiz dedim, hayvanlara acımaya başladım. et yemeyi bırakmadım, hala götürüyorum, hala indiriyorum mideye etleri. valla kimin gözüne bakarsa baksın isterse hiç bakmaya fırsatı olmasın ben canım çektiğinde ızgarasını da yaparım yemeğini de. ama o belediye yetkilisini unutamam. bu arada et yiyelim ama hayvanlar kesilmesin.
    1 ...
  4. 4.
  5. insana içten içe; "Burda Duraydım Böle, tam Burda. Böyle Kollarımı Açaydım iki Yana... Tutaydım Onu, Tutaydım Onu Ben. 'kesme' diyeydim." dedirten durumdur.
    2 ...
  6. 3.
  7. kesileceğini hisseden kurbanlıktır. "ne olur götürme" bakışı atar ama elden ne gelir ki. yapacak en iyi şey acı çektirmeden hayatına son vermektir.
    0 ...
  8. 2.
  9. 1.
  10. her bayram sabahı olduğu gibi bu bayram sabahı da erkenden kalktım. elimi yüzümü yıkadım. cicilerimi giydim. yemeemi yedim. harçlığımı aldım. *
    çıktım dışarı oh hava ne kadar da güzeldi. dedim ulan kendim çok dini bi insan sayılmam ama iyi ki bayram var dedim. insanlar en güzel kıyafetlerini giymiş çoluğuyla çocuğuyla sokakta yürüyorlardı*. neyse tam bakkala doğru yolumu çevirmişken o da ne. apartmanın altındaki merdivenlerin demirlerine bağlanmış, ipini çekiştirerek mölüyordu. durdum ve ona baktım. sonra gözgöze geldik. o da durdu. bana doğru bi adım attı. ipinin gerildiğini farkedip bir adım geriye gitti. ben ona iki adım yaklaştım. gözlerini benden hiç ayırmıyordu. apartmana baktım kimse var mı pencerede diye, kimse yoktu. düşündüm salıversem baksana yaşamak istiyor belli. o an salak gibi gülümsedim hayvana. içinden demiştir napıyo lan bu diye. eminim kesin demiştir. ben inek olsam ben de derdim. zaten salamazdım hayvanı çünkü ipi sımsıkı bağlıydı. hayvan da öh kocamandı yani bi salsam onu çoluk çocuk tanımaz. bi de babamları 6 buçuk milyar borca mı sokçam durup dururken.
    onu orada bıraktım arkamı dönüp baktığımda tamamen bana doğru dönmüş kafasını iyice dikleştirmiş fakat gözleri hala bendeydi. şimdi o aramızda yok. üzgünüm bu kadar insanın inandığı bir şey yüzünden gittiğin için. evet ben bundan sonra et yine yiycem. seni gördüm o halde, bidaha et yiyemem diye bi şey yok. uzaylılar insanları kaçırıp yese nasıl hissederdik acaba, din min tanır mıydık diye düşünüp empati kurdum ve şu sonuca vardım, ne kadar hayvanız.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük