bayram namazının başlamamasıdır, başlayamamasıdır.
sabahın erken saatlerinde kalabalık olur denilerek saf tutulan camide namaz vakti yaklaştıkça iyiden iyiye sıkışmaya başlanır. ilk önce kalorifere yaslanmış etrafı seyrederken bağdaş kurmak zorunda kalırsınız daha sonra da bağdaş yerini dizleri büküp oturmaya bırakır. arkadan omzunuza dokunup öne geçmeye çalışan el sayısı artar. yeni gelen montlu amca ise sürtünerek tek dizini yanınızdakiyle aranızdaki ufak boşluğa sokar ve kendine yer açar. bütün bunlar olurken müftü kendinden geçmiş bir şekilde vaazına devam etmektedir. namaz vakti gelip geçmiştir, ayaklarınızı hissetmemeye başlamışsınızdır ama müftü pes etmez anlatır anlatır anlatır. cemaat homurdanmaya başlar yanınıza zorla kendini sokan amca sizinle muhabbete girmeye başlar " çok uzattı be yeter ayaklarım uyuştu. " siz de ehehehe diye hafif tebessümle cevap verirsiniz. bu arada müftü duaya başlar ellerinizi açarsınız. dua uzadıkça uzar eller ilk olarak titremeye başlar daha sonra da yavaş yavaş bacaklarınız üstüne düşer. nihayet o an gelmiştir müftü duayı noktalar ve iki rekat bayram namazı başlamak üzeredir ama yine başlayamaz. bütün cemaatin ayakları uyuşmuştur, ayağa kalkarsınız ama hiç bir şey hissetmezsiniz yanınızda samimiyeti iyiden iyiye ilerlettiğiniz amcaya tutunursunuz o da aynı şekilde size. zor bela cemaat bütün zorluklara rağmen saflarını tekrar tutar ve namaza başlanır. her şeye rağmen herkes mutludur, acı yok rocky ifadesi herkesin yüzünde görülür. namaz çıkışında ilk önce oturacak başka yer yok mu buraya oturdu diye düşündüğünüz ama türlü zorluklara beraber göğüs gerdiğiniz montlu amcaya iyi bayramlar dileyerek ayrılmak oldukça zordur, hüzünlüdür. bol dualı, sıkışık saflı, cami çıkışı lokumlu bayramlar dileğiyle...