oh be allah affetsin ama oruç bitti, ne kadar sevinçliyim anlatamam... her ne kadar oruçsuzlar ve din dışı kate uptoncılar tarafından karşımızda bütün bir ramazan boyunca sigara içilip, patatesi bol koyulmuş köfteliler karşımızda götürülmüş, erkek erkeğe kız kıza falan bazı parklarda dudak dudağa ıslak öpüşmeler yaşanıp nefsimiz tetiklendiyse de, yine de firesiz oruç tuttuk çok şükür. tüm bu kusursuz bağlılığın dışa vurumu olarak, bir ramazan ayını daha yüce rabbimizin izniyle geride bırakırken; tüm partidaşlarımın, gönüldaşlarımın ve ilahi rahmetten paydaşlarımın bayramları mübarek olsun diyor, onları sevgiyle hoppidi hoppidi kucaklıyorum...
ancak ne vicdanlıyım ki; bunca mutluluğu yaşarken ve ben bunca sevgi selinin içerisinde milyonların elleri üzerinde konserden seyircilerin üzerine atlayan popçular gibi keyiften bulutların üzerinde uçuyorken, allah'ın rahmetinden ve sevgisinden kendilerini soyutlamış, din derslerine "muaf" olarak isimlerinin yanına not düşülen, bir takım komünist manifestolarıyla ömürlerini tüketip iki rekat namaz kılmanın hazzına erişememişlere üzülmeden edemiyorum.
bu yüzden sabah salih'le beraber kombiyi açıp sıcacık suyla banyo yaptık ve birbirimizin ağzına ve burnuna üçer defa su vererek mükemmel bir abdest alıp koyulduk bayram namazının yoluna... tek amacımız tüm günahkârlara ve cehennemde cayır cayır yanma potansiyeli yüksek olanlara dua edip, onlar adına allah'a tevbe edip af dilemekti. yeminle.
yaptık da; harika bir namazın ardından tüm cami boşalmıştı ama biz ikimiz ellerimizi açmış ağlıyorduk salih'le hüngür hüngür. medet yarab dedik, tevbe yarab dedik; af diledik tüm ateistler adına. af diledik tüm ilahi rahmetin sonsuzluğundan mahrum kalanlara, af diledik tüm günaha gırtlağına kadar batmış kate uptonseverlere...
vardık camiye andık adın rabbin,
açtık ellerimizi dedik duaya amin.
dediler nedir derdin ey allah'ın kulu,
dedik dert büyüktür, iyi ola kulların huyu...
insani bir duygudur. herkesin görüşünün kendine göre doğru olması gibi bir durum vardır, ama hakaret etmek ya da amaçsızca eleştirmektense sadece saygı duyarak görüşlerini öğrenmek ve yanlış inandığını düşünüyorsak acımak ve o insan için bile dua etmek bir erdemdir.
bu insani duygular aşı gibi şişeye konabilse de dünya çapında hepimiz olsak keşke.