klasik olarak her bayramda meydana gelen hadise.bir bayramda işi artık iyice azıttığımın örenği vardır ki hala utanarak hatırlarım.alacağım cep telefonun parasını harçlıklarla tamamlama planım tıkırında işlemektedir.babannenin evine varılır.ve ilk şeker faslı bittikten sonra hal hatır kısmına gelindiği zaman bir derdin varmış gibi bakılır.
-nası gidiyo okul falan kızım he geçtin sınıfını demi?
-geçtim babanne geçtim de işte kendi karne hediyemi kendim alacam parayı denklersem...
-ne alcan bakayım kendine?
-yok yavv öle önemli bişi değil 2 yıldır hayalini kurduğum telefonu alcamda o işte!
diyerek mesaj karşı tarafa iletilir.
sonra babannne torunu bi odaya çeker ve cep tel parasının tamamını avucuna bırakır sende o şokla ne diyeceğini bilemezken
-hade al bakalım bu yeter herhalde demi telefon için..
-inanmiyorum babanne ben sana onun parasını veresin diyemi anlattım bak şimdi cok utandım babanne yapma alamam ben bunu ben öle laf olsun diye sölemiştim sen beni yanlış anladın lütfen al şuna bak cok utandırdın beni yapma bölee
diyerek o duruma uygun ayarda verildikten sonra para bi takım el boğuşmaları bittikten sonra para burası en can alıcı noktasıdır hem utanıyormuş gibi yaparak hemde büyüğünü kırmamak için bu parayı kabul etmişde en yakın hayır kurumuna bağışlayacak gibi yapılıp; para, zafere giden yolda çekilen utanç kutsaldır hesabı cebe atılır büyük bi hazla.
ama daha sonra öğrendiğime göre annemin babanneme
'senden cep telefonu için para isteyecek de utanıyor direkt söyleyemiyor söylerse sen anlarsın durumunu'diyerek beni orda yarım saat sekilden şekile girmeme neden olan annemede burdan selamlarımı yolluyorum.