biri bana açıklasın lütfen. nerede polisler?
istanbul'un göbeğinde türk bayrağı göklerden aşağıya çekiliyor fakat buna karşı hiçbir müdahale yok.
kimse merak etmesin, polislerin neden orada olmadığını gayet iyi biliyorum. içişleri bakanının - seçim nedeni ile müsteşarlıktan bakanlığa gelen zat - sorumluluğunda olduğunu da gayet iyi biliyorum. ona da bu sorumluluğu yükleyenin beşir atalay ile erdoğan'ın olduğunu da.
mesele çevik kuvvetteki polis memurlarının görüşü değildir arkadaşlar. birçoğu ile görüşme, tanışma fırsatım oldu. vatanseverliklerinden asla şüphem yok. ama söz konusu emir olunca demir kesiliyor.
içişleri bakanının emrinden çıkamaz bu polisler. onlar çıkmak istese amirleri çıkartamaz. amirleri istese müdürleri çıkartamaz.
nedir bu rezalet? nerede yaşıyoruz biz? istanbul'un göbeğinde değil bayrak indirmek kavga etseniz polis oraya kısa sürede akar. siz sorunlu bir grup olarak toplanacaksınız ama ortalıkta polis olmayacak. varsa da müdahale etmeyecek.
tebrik ederiz yandaş yalaka takım. bayrağımızı ayrılıkçı köpeklerin indirmesine müsade ettiğiniz için tebrik ederiz.
devam edin erdoğan'ı yalamaya. en büyük milliyetçi erdoğan demeye.
en büyük milliyetçi bayrağı yere indirilirken sesini dahi çıkaramıyor.
en büyük milliyetçi bu ülkenin çocuklarının bulunduğu kreşlere saldırırken pkk lılar hiçbir şey yapmıyor.
ey türk gençliği! birinci vazifen, türk istiklâlini, türk cumhuriyet'ini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur.
bu temel, senin, en kıymetli hazinendir.
istikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır.
bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetln imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin!
bu imkân ve şerait, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir.
istiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler.
cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dagıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.
bütün bu şeraitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hiyanet içinde bulunabilirler.
hatta bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler.
millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir. ey türk istikbalinin evlâdı! işte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır!
muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda, mevcuttur.
Mustafa Kemal Atatürk
-Anlatılan durum nedense yabancı gelmedi bana.
