ürünlerinin kalite olmasıyla, büyük firma gaddarlığının en az diğer firmalar kadar söz konusu olduğu gerçeğini ayırmamız gereken firma.
hakikaten bu firmaların, büyük şirketlerin vs. eline düşmemek lazım. öyle hortumluyorlar ki adamı. don gömlek kalıyorsun. nicesinin arasından naçizane bi örnek vermek ister gönül. yazalım, gitsin.
palmiye kırmızı böceği diye bi zararlı var palmiyelerin anasını ağlatmakta son yıllarda. inanılmaz kurutuyor, son derece değerli ağaçlardan eser kalmıyor. buna tarımsal sahada da kullanılan imidacloprid aktif maddeli ilaç çözüm oluyor. en namlısı bayer'in confidor'u. tarımsal alanda kulanılan confidor yıllardır beyaz sinekten başlayarak bir çok mücadelede başarıyla iş görür ve confidor sc 350 olarak geçer. bayer bu 100 cclikten başlayarak birçok ambalaj şekli olan ürünü tarımsal saha da fazlaca sattığından ve bunun piyasada birçok muadili olduğundan ilginç ve korkunç bi taktik uygulayarak confidor sl 200 diye bi ürün çıkarmakta ve bunu palmiye böceğine önermekte. bu ürün litrelik ambalaj olarak 180-190 tl civarında ciddi bir meblağa satılmakta. palmiye böceğine karşı uygulama dozu ağaç başı sadece 40 gram. yani bir litre ilaçla 25 palmiye ilaçlanabiliyor. tabii bu işin tek ilacı vardır o da confidor sl 200'dür diyen bayer elemanları tek palmiye ağacı olan müşteriye dahi bu ürünü tarım ilaçları bayileri kanalıyla kasmaktalar. halbuki tarımsal olarak kullanılan confidor ve bin bir muadili de aynı işi yapmakta. bu gizleniyor, örtbas ediliyor ve vaziyetten nemalanma hırsı alıp yürüyor. 100 cclik confidor sc 350 daha etkili olduğu halde önerilmiyor. fiyatı 25-28 tl civarında. çok daha uygun 15-20 liraya bir yığın 200 cclik muadil kalem var piyasada. 100 cclik ilacın 2 palmiye 200 cclik ilacın 5 palmiyeyi ilaçladığını düşününce şu örtbas etme olayı ve yapılan reklam mide bulandırıyor. kişi 20 liraya işini halledecek bayer hala confidor sl 200 martavalı okuyor. tabii bunda tarımsal alanda söz sahibi uzman insanların olmayışını ülke geneli tarımın üvey evlat gibi bırakıldığını da görebiliyoruz.
sonuçta kapitalizm ve onun getirdiği para kazanma hırsı bu tip firmalar için olmazsa olmaz. bunu da ancak işin içindekiler görebiliyor.
büyük bir firmadır. 10-15 yıldır ilaç piyasasının içindeyim. bu firmanın ürünlerinin aktığını, kapağında vs. bir sorun olduğunu görmedim. ilaçları kaliteyle özdeşlemiştir. yerli firmalar henüz bu seviyeye çıkamadı. ilaçlar akar, koli leş gibi kokar. bayer, bu konuda örnek alınan bir firmadır.
yeni bir ürün çıkaracakları zaman hayat birkaç aylığına durur piyasada. herkes bilir boş bir üretim sürecine girilmeyeceğini. sözün kısası hem insan sağlığı ilaçları hem de zirai ilaç konusunda bu firmanın üzerine tanımam. **
ilaç piyasasının almanya ayağındaki büyük devidir. ilaç piyasasının büyük bir kısmını elinde bulundurur zamanında kontrollü gdo ekimi yapıp, bu tohumların çevreye yayılmasını sağlamışlardır. tarımcıların şikayetiyle yüklü miktar para ödemek zorunda kalanlar da bizzat kendileridir.
bir dönem krefeld kentinin takımı kfc uerdingen 05'e 1953-1995 arasında destek vererek bayer uerdingen adını almasını ve en parlak dönemini yaşamasını sağlasa da desteğini çekmesinden itibaren bu takımın mali sıkıntıya düşüp başaşağı gitmesine neden olmuş ilaç firması.
1863'te boya imalatçısı olarak faaliyete başladı. 1881'de kimyevi madde üretiminde yoğunlaştı. sağlık dünyasında devrim sayılan aspirin 1899'da satışa sunuldu.
şirket, yatay ve dikey olarak yazılan bayer logosunu 1900 yılında tescil ettirdi.
almanyanin leverkusen sehrinde bulunan, büyük daire icinde yukaridan asagiya ve soldan saga dogru lambalarla donaltilmis bayer yazisina sahip olan ilac sanayisi...