aynı cins olmamıza rağmen benim de utandığım durum. özellikle bebek suratlı, yeteneği pek olmayan, tv züppelerine olan gereksiz ilgileri söz konusu kişileri basitleştiriyor. geçen gün bi videoya rastladım: 20 yaşındaki kız imza gününde çığlık çığlığa justin bieber!a koşturuyor.
bayanlar bunu "ünlü erkek" yerine "karizmatik erkek" diye tanımlıyorlar. daha doğrusu yaptıklarının nekadar bayağı bişey olduğunu bildiklerinden bu kelimenin arkasına sığınıyorlar. ünlü erkek yerine karizmatik erkek karizmatik erkek yerine başarılı erkek diyerek Franck Ribery i bile beğenebiliyorlar.
sokakta gördüğü ve "ay tipe bak iğreeenç" olarak tanımladıkları adama ünlü olduktan sonra "tecavüz etse gıkımı çıkarmam" diyebilen zihniyetteki bayanlardır. ve esas "iğreeenç" olan şey budur!
fazıl say'ın söylemesini beklediğim cümle. kızların %78'i bu genellemeye uymaktadır. Castin Bibır olsun , Keremcem olsun , Arda Turan olsun bu tip kişilere aşırı bir hayranlık duymaktadırlar.
(bkz: yavşak gençlik)
aslında insanların ünlü kişilere duyduğu yavşaklıktır.
leonardo di caprio bir programa konuk olmuştu. işte öğrencilik hayatından falan bahsetmeye başladılar. söyle bir diyalog geçti;
sunucu: o zamanlar da populer miydin?
l.d.c : hayır değildim.
sunucu: neden sivilceli falan mıydın?
l.d.c.: yoo böyleydim. pek bir farkım yoktu fiziksel olarak.
yani herkesin wooow dünyanın en yakışıkı erkeği, şöylesi böylesi dediği adam (hatta yüzyılın en yakışıklı erkekleri listesinde zirveye oynuyordu) öğrencilik hayatında kimse tarafından sallanmayan bir tipmiş.
çünkü insanlar ekranda görüneni her zaman yanındakinden daha güzel/yakışıklı görürler. ulaşılmazlık o kişinin kusursuz görünmesini sağlar. çevrenizde gördüğünüz ortalama tipler, ekrana çıkınca birden mükemmel oluverir. bir şeyleri abartmayı, yüceltmeyi sonra da ona tapmayı seviyor insanoğlu. ekranda görünen çoğu kadının ya da erkeğin çevrenizdekilerden farkı yok. abartmayın.
çoğu kez bu durumdan muzdarip olan sanatçıların da utandığı durumdur.. sanatçı ile söyleşi, imza günü gibi birebir görüşme ortamı oluşturulan durumlarda bu tarzlar fırsatı hiç kaçırmaz. ve hemen hayranı oldukları şarkıcıların yanında alırlar soluğu.. hayran olunan da böyle davrananları bir yandan kırmamak, bir yandan başından savuşturmak için oldukça büyük çaba harcamaktadır.
yıl 90'ların sonu ortalığı kasıp kavuran bir şarkıcımızın imza gününde bu tarzlardan biri şarkıcının yanından nişanlısını arayıp, biliyor musun neredeyim ben aşık olduğum adamın yanındayım, onu öptüm inanabiliyor musun dediğinde benim ve dahi imza günü düzenlediğim şarkıcının halini görmeniz lazımdı... utandık onun adına, onunla hala nişanlı kalan adamcağız adına... ha sonra ayrıldılar mı bilemeyiz tabi de daha fenasını da yaşadığını söyemişti o dönem o adı geçen şarkıcımız.. o da ankara'da başka bir imza gününde benzer bir konuşma sonrası bu türlerden biri telefonu bana verdi karşımda ki kocasıydı üstelik ne yapsam bilemedim kocası adına utandım demişti... *
heleki bu yavşaklık erkek arkadaşın yanında cerayan ettimi, cinnet sebebidir. ulan adam ünlü diye erkekten sayılmıyor mu? ünlü erkekler çükünü mü aldırıyor? sen resmen sevgilinin yanında başka bir herifle birlikte olma isteğini dile getiriyorsun. hadi bu hatunları geçtim, bir de bu tavıra ses çıkarmayan godoşlar var.
a ve z nin birbirinden ne kadar uzak olduğunun farkında olmayan tipiklik durumudur. bu ikisi birleştiği an beraberaber olma olasılığını zaten ünlü ve ünsüz harflerimiz veriyor. birazda iştah bozukluk durumudur.
hani şimdi türk erkekleri türk kızlarını bakımsız ve düzgün bir vücuda sahip olmadığı için rus kızı rus kızı diye tutturup bir kenara atıyor ya, işte aynen öyle ben anlamadım neresi garip.
türk kızı da türk erkeği 1.70 boyuna ve koca göbeğine engel olamadığı için ünlü erkeklere yönelir.
niye atarlandınız anlamadım. ben de türk erkeklerinin koca göbeğine bakmadan türk kızlarına bok atma yavşaklığından utanıyorum. öyle saça böyle tarak.
türk milletini ele alırsak genel olarak garibiz. yani kızlar kıllı vücutlarına ve bakımsız yüzlerine bakmadan edvaaard diye tutturur, türk erkekleri de daha konuşmasını bilmeden tükürüklü konuşmasına bakmaksızın "rus kızı istiyooom çok at gibiler yua ahaahahaha" der durur. sonra bu türk kızıyla türk erkeği evlenir. yani tencere kapak ilişkisi. tilki yine kürkçü dükkanına dönüyor.
edit: ben size ünlü seviyorum mu dedim? hayır. ee o zaman. git aynada kendine, ufacık boyuna ve tepesi kavanoz kapağı gibi açılmış saçlarına bak. baktın mı? iyi gel bi daha söyle fikrini.
aynen ya bir erkek çoğu zaman sevgilisinin poposunu jennifer lopeze göğüslerini pamela anderson a , dudaklarını kim kardasian a vesaireye benzetir ve onlardan üstün görür. kızlar ise yanındaki sevgilileri (başıma gelmedi öyle bir sevgilim olamaz kompleksliyim) yerine ya brad çok yakışıklı yok george clooney acayip iyiymiş leonardo bebeksiymiş lan sanki canlısını gördünüz.oda yanındaki kadar sonuçta. ve olay ünlü olunca ezilen hemcinslerim adına utanıyorum.