1 km öteden anlaşılabilecek müthiş gerçekliktir.
bugün girdiğim direksiyon sınavında kadınların teker teker elenmesinin boşuna olmadığını iyice idrak etmemi sağlayan gerçeklik.
ülkemizde kadın şoförlerin yarısından fazlasının ortaya çıkardıkları durumdur. yarısından fazlası diyorum çünkü bazı hatunlar vardır ki onlar en az bizler kadar seri ve düzgün araç kullanmaktadırlar. ancak geri kalan çoğunluk akan trafiğin ortasında frene basmak, yeşil ışıkta aracını durdurmak, düzgün park edememek, kavşaktan dönmeyi becerememek gibi sorunlara neden olmaktadır ki bu hataların temelinde de panik, heyecan olduğu belirlenmiştir. evet.
'la garılar araba gullanamaz aga' edası ile söylemiyorum asla ama; son 6 ayda 2 kez yandan çarpacaklardı neredeyse bana, ikisi de bayandı. insan anayola çıkaren bi' durur en azından yavaşlar. hadi ilkinde yol boştu. ama ikincisinde birden fırlayınca sola kırdım ve karşıdan gelen araba ile burun buruna geldim. ya ölseydim?
not: saçma sapan dönüşler, sol şeritten 40km hız ile gitmeler, dümdüz gideren frene basmayı ayarlayamayıp önünde çaaat diye aniden durmalar, kırmızıda beklerken yeşil yanınca aracı stop ettirmeler ve terar kırmızı yandığında el freninin çekik olduğunu anlamalar, yokuşlarda kalkışlarda stop etmeler yahut 5 metre geri kaçırmalar vs. vs. bunlar hadi neyse de, yemin ediyorum yaptığı ani hareketler ve hatalar yüzünden kaza yapan ve yaptıran çok fazla.
evet, bazı bayanlar çoooook daha güzel araba kullanır erkeklerden, ama istisnalar harbiden gözardı edilmeli ve ehliyet verilirken adam gibi araba kullanma öğretilmeli.
araba kullanmak aracı kaldırıp yürütmek değildir sadece.
