bugün

Gereksiz karşılaştırma. Zamanında feminist bir yazar attı ortaya bunu, arkasından gerekçesinin ne olduğunu bilen bilmeyen atladı. Bayan denilince ne zararı oluyor da kadın denmesi yerini buluyor?!
Direk aklıma şu geliyor nedense
(bkz: bir polis kadın)
amacı doğru olan ama sunduğu çözümü yanlış olan önerme.
dişi yerine "bayan" deme saçmalığını bitirmeye çalışmaları tamam da, kadın olmak dişilikle (yani cinsiyetle) değil kişilikle ilgili bir durum olduğu için dişi yerine "kadın" demekle bu iş asla çözülmez. sonuç olarak dişiye "dişi" denilir. bir yanlış başka bir yanlış ile düzeltilemez.
(bkz: türklerin öğrenemediği şeyler/#19183504)
(bkz: bekaret durumuna göre kız kadın ayrımı yapmak/#18241651)
(bkz: dişi/#19714495)
Kadın olmaktan, kadının kimliği ve cinselliğinden utanan kimselerin kadın demekten korktukları için kullandıkları bayan kelimesinden rahatsız olan bir kesimin haklı uyarısıdır.
"Kız mıdır kadın mıdır bilemem." cümlesinden sonra bu iki kelimeye öyle derin, öyle seksüel, öyle erotik anlamlar yüklendi ki, insanlar çekinir oldu haliyle.

çekinmeyin efenim, söyleyin.

all we need is kadın. Kadın is all we need.
(bkz: Bayan yavsakligindan utaniyorum)
kadın, kadınım gibi sözler dururken ne diye bayan kelimesi kullanılır ki bir türlü anlamadığımdır.

dolu dolu kadınım derim ben..
çünkü iki cinsiyet var : kadın ve erkek.
bayan ve bay sadece hitap şeklidir.
bunu diyenler nedense "dünya bayanlar sırıkla atlama, dünya bayanlar basketbol, dünya bayanlar tenis" gibi ifadelere karşı çıkmazlar.
(bkz: kadın değil bayan) hadi bakalım kamooon.
Ben kimseyi baymam.
(bkz: kadin degil disi)
"Bayan değil, kadın. Ama neden?

5 Mart 2014

Geçen gün sosyal medya üzerinden Türkiye ’deki adaletsizliği konuşurken arkadaşlarımızdan birisi “Adalet artık sadece bir bayan ismi” dedi. Ben ve kadın arkadaşlarım durur muyuz, hemen “Bayan değil, kadın” dedik. Bunu dediğimiz zaman ortalığı aldı bir kıyamet. Bayan kelimesinin kullanılmasına karşı çıkanlar ve kullanılmasını destekleyenler arasında kıyasıya bir tartışma yaşandı. Yazımızda öncelikle neden ‘bayan değil, kadın’ dediğimizi açıklamaya, ikincil olarak da gelen eleştirileri dile getirmeye çalıştık.

ilk önce cinsiyet ve hitap biçimleri arasındaki farkı ortaya koymakta fayda var. Bir bireyin cinsiyeti tanımlanırken kadın ve erkek kelimeleri kullanılır. Öte yandan bir hitap biçimi olan ‘bay’ ve ‘bayan’ kelimeleri ise cinsiyet kullanımının uygun olmadığı yerlerde bir hitap biçimi olarak bu gereksinime cevap verir. Burada vurgulamak istediğimiz, karşı çıkılan noktanın örneğin bir tiyatronun ya da bir programın açılışındaki “Baylar bayanlar hoş geldiniz” ifadesi olmadığıdır. Sorun, cinsiyetten bahsedilirken kullanılması gereken ‘kadın’ kelimesi yerine ‘bayan’ kelimesinin kullanılmasıdır. Peki bir kişi kibar olma niyetiyle bayan demiş olamaz mı?

Kibarlık ve niyet meselesi

Sosyal medyadaki tartışmada ilk göze çarpan kibarlıktan doğan niyet meselesiydi. Bayan demek hem kibarlık, hem de iyi niyet göstergesi olabilirdi. Kibar olma niyetiyle bayan diyen birine biz nasıl “Bayan değil, kadın” diyebilirdik ki? Hele de bize “Bunu söyleyen kişinin niyetine bakmak lazım. insanların dillerine yerleşmiş kelimeler ile gerçek niyetlerini ayrıştırmak lazım” diyen erkekler karşımızda bekliyorken. Bunu duyunca insanın, “Hakikaten ya, ne doğru dedin arkadaş” diyesi geliyor. Evet, bayan diyen kişiler kibarlık için böyle diyor olabilir. Peki bu durum gerçekten de iyi niyet meselesiyle açıklanabilir mi?

Kibarlık olsun diye söylenen bayan kelimesi aslında kadını cinsel kimliğinden uzak tutan erkek egemen zihniyetin dile yansımasının bir sonucudur ve her seferinde tercih edilen bu sözcük, utandığımız, kabullenmediğimiz bir durumdan kaçmak için kullandığımız toplumsal bir zihniyetin ürünüdür. Kısaca bu durum kadın cinselliğinin yok sayılması, kadının cinsel kimliğinden uzaklaştırılması ve kadın kelimesinin utanılacak bir kelime olarak görülmesi olarak yorumlanabilir.

Öte yandan bir birey kadın yerine bayan demeyi neden kibarlık olarak görmektedir? Bunun en büyük sebebi, bayan kelimesinin kibarlığı temsil eden, kadının ise kaçınılması gereken ve kabalık içeren bir kelime olarak görülmesidir. Peki cinsiyeti tanımlayan kadın kelimesi nasıl kaba olabilir? Kız-kadın ayrımı yapmadığından daha nötr olduğu ve kadın cinselliğine dair atıf içermediği iddia edilen bayan kelimesi, bu ‘kabalığın’ üstünü örterek kadın kelimesinin kullanılmasının toplumda yaratacağı gerginliğin önünü almış olur. Peki aynı şekilde erkek kelimesi kaba mıdır? Bir erkeğin cinsiyetini ya da cinselliğini tanımla(ma)mak için erkek yerine ‘bay’ kullanılır mı? Erkek olarak hitap edilmek hiç utanılacak bir durum olur mu?

Bu sorunun ‘altı üstü kadın yerine bayan denmesi’ gibi önemsiz, anlamsız ya da sadece söylemsel bir sorun olmadığını söylemek de mümkündür. Bayan söyleminin yaygınlaşması ile hem kamusal hem de özel alandaki adlandırma biçimleri de etkilenmektedir. Bunun sonucu olarak, kadın ve erkek için ayrı bölümleri olan birçok mağazanın ya da umumi tuvaletin ‘Bayan-Erkek’ olarak yapılandırıldığı ve kadın yerine bayan kelimesinin yaygınlaştığı gözümüze çarpmaktadır. Tam da bu noktada dil ve düşünce ilişkisinden bahsetmekte fayda var.

Dil-düşünce ilişkisi

Dil ile bütün dünyayı anladığımız gibi, toplumsal gerçeği de yeniden inşa ederiz. Düşüncelerimiz de yine dil ile şekillenir. Dil, bir yandan kelimelerle fikirlerimizi paylaşmamızı ve iletişim kurmamızı sağlarken diğer yandan düşünceyi kendi içinde sınırlandırarak ve kendi gerçekliğini dayatarak düşüncenin kalıplarını hazırlayıp eyleme döktürür. Böylece dil ile toplumsal bilinci, önyargıları, önceden tanımlanmış toplumsal cinsiyet rollerini de bilinçli bir şekilde açığa çıkarırız. Kısacası kullandığımız dil düşündüklerimizi, yaşayış biçimimizi, toplumu algılayışımızı yansıtır.

Dil, cinsiyetçilik ve iktidar arasındaki ilişkiye baktığımızda, dilin toplumsal güç dağılımının üretilmesinde, sürdürülmesinde ve yeniden şekillenmesinde en etkili araçlardan biri olduğunu görmekteyiz. Bu nedenle kadın yerine bayan kelimesini her kullandığımızda toplum tarafından kadına atfedilen bütün rolleri, ayrımcılığı ve kadının toplumdaki yerini kabul edip, bu eşitsizliği pekiştirerek dil ile yeniden dolaşıma sokmuş oluruz.

Peki ne yapılabilir?

Bir kadının cinsiyetinden bahsederken bayan kullanıldığı her durumda karşımızdakine aslında cinsiyetten bahsettiği ve ‘bayan’ın cinsiyeti tanımlamadığı, aksine bir hitabet şekli olduğu hatırlatılabilir. Karşımızdaki kişiyle bu meseleyi tartışarak, ‘bayan’ meselesiyle kadın cinselliğinin kabul görmemesinin, cinselliğin kadın için utanılacak bir durum olmasının, bekâret baskısının, kadın sömürüsünün iç içe geçmiş meseleler olduğu anlatılabilir. ‘Bayan’ meselesini tartıştıkça, mesele daha fazla görünür ve üzerine konuşulur hale gelecektir. Böylece yeni bir fikir dil ile dolaşıma girerken bugünden yarına bir değişiklik yaratmasa da uzun vadede toplumsal gerçekliğin değişmesine katkıda bulunacaktır.

Ne zaman bu meseleyi dile getirsek neyi, nasıl ve ne şekilde tartışmamız gerektiğine karar veren, tartışma alanımızı kendi ayrıcalıklı konumlarından belirleyen ve bu meseleyi “Uğraşacak başka konu mu kalmadı?” diyerek değersizleştiren erkeklere de toplumdaki ayrıcalıklı konumları hatırlatılabilir. Hangi sınıftan gelirse gelsin kadınların her şekilde sömürüldüğü ve var olan cinsiyetçilikten de canının yandığı ortaya koyulabilir. Bize bayan yerine kadın denmesini sağlayacak kadar gücümüzün olduğunu söyleyerek de son söz koyulabilir.

Herkesin korkmadan kadın diyebildiği, kadınların bayan değil, ‘bağyan’ hiç değil, kadın olduğunu yüksek sesle haykırabildiği günlere…



Diren Yeşil – Melis Uluğ, Mühim Hadiseler Enstitüsü"
(bkz: hanımefendi)
bayan diye bir cinsiyet olmamasından mütevellit doğru olandır.

kadın demekten korkmayın.
bir feminizm uydurması.

affedersiniz kadın
nasılsınız kadın
baylar ve kadınlar (kadınlar ve erkekler )
hoş geldiniz kadın

çok mu güzel böyle... deriz size kadın ne olacak birde yok hanımefendi diyin . o da efendi sıfatını bilmem ne yapmış cinsel objeleştirmiş gibi uyduruk bişey derler. bunlar yakında selime hasibe gibi isimlerdeki kadın olduğunu vurgulayan eklere de karşı çıkarlar onun adı hasip tağamm mı hıh.

(bkz: derdinizi sikeyim butonu)
bence kelimenin köküne bakmak lazım. bayan kelimesi, bayma işlemini yapan kişi olarak bilinç altlarında canlandığı için bu kelimeye karşı çıkılması normaldir.
ha sen dersen ki "peki o zaman bay ne oluyo daşşağım?", ona da bir şey diyemem tabi.

şaka bir tarafa, saygıyı hakettikleri için bile kadınlara kadın demekte fayda var.
yüz kere anlatmışımdır muhtemelen ancak bir kez daha anlatmamı gereken kavram abuklaşması halidir, hatırlarsınız bir dönem transeksüellere ibne denirdi, onlar bundan sıkıldı, top dendi, kelimenin genel hali de kötüydü fazla durmadı bu da, gay dendi (tüm dünya gay demeye devam ediyor halen...) ama bu memleketin transları ondan da sıkıldı, yakında transeksüelden de sıkılacakları gibi, neticede bu ülkede ne söylendiğinden mühimdir nasıl söylendiği, eskiden bayan diyen erkekler zarifti çünkü, naifti, bayan kelimesi onların ağzında hiçbir irite hali barındırmıyordu...

anlaşıldığı üzre kız ile kız olmayanın ayırıcısı gibi kullanılan kadın kelimesi muhtemelen herkes tarafından kullanılmaya başlandığı anda tekrar tepkiler başlayacaktır.

doğru hitap; hanfendidir.
çok yavşakça ve samimiyetsiz bi ayrım. ayar oluyorum bunu her bayan kelimesinde uyarı olarak tekrarlayan hanım kızlarımıza. sanki anasına küfrettik afedersiniz. bence cinsiyet noktasında tartışılması gereken çok daha derin konular var bu ülkede. sadece bayan şeklinde hitap edilince cinsiyetçilik yapıldığını düşünenlerde zerre kadar akıl yok. kusura bakmayın.
Bundan 5-10 yıl öncede kadın değil öküz! bayan! biraz nazik olun söylemleri vardı. Hey gidin moron kültür
bayan baygınlık verici olan ! kadın baymaz
kadın kadındır arkadaş, bu kadar basit...
yok bayanmış; yok kadınmış, yok avratmış...
geçiniz bunları...
kadın, kadındır.

bir kadının evli olup olmadığına vurgu yapmak için kadın kız ayrımına birşey demem de, kadın bayan muhabbetine anlam veremiyorum.

lise yıllarında, kıl bir kadının girdiği matematik dersinde tahtaya kalkmıştım.
yanlış hatırlamıyorsam, tahtadaki yaş problemini çözmeye çalışıyordum.
bir grup erkek ve kadın muhabbeti vardı.
ben, hem anlatıyor, hem de soruyu çözüyordum.

+erkeklerin yaşlarının toplamı şu kadar, kadınların da yaşları...

--spoiler--
-kadın mı?
+efendim hocam?
-kadın mı denir?
+(anlamıyorum halen, problem ne?) nasıl yani?
-insan biraz nazik olur...
+ne dedim ki?
-.... (sınıftaki hıyarlar da ''yok yok avrat diyeceksin'' şeklinde kafa buluyor)
--spoiler--

gerçekten anlamlandıramamıştım bu tepkiyi... kadın ifadesi kaba bir tabir mi olmuştu şimdi...
yüzüm kızarmıştı... yok yani hata yaptığım için değil, konuyu gerçekten anlamlandıramayıp kendimi gerizekalı gibi hissettiğim için...

+peki hocam, bayanların yaşları toplamları....

soruyu çözüp oturmuştum.
bu saçma diyalog da içime oturmuştu...
sözlük versiyonu için:

(bkz: bayan değil harun abi)
http://muhimhadiseler.org...an-degil-kadin-ama-neden/

buyrun efendim.
kadin kelimesinin naifligi ve zarafetinin yaninda bayan kelimesi son derece soguk ve itici duruyor..
kadin kelimesinden korkmayin sevgili yazarlar sizi yemez..