ot ve kafanın sürekli olarak edebiyattan uzaklaşması ve popülizme yönelmesi ile güç kazanan dergi. ismail saymaz, necat işler gibi isimler de yazarlık yapmakta ve teması ile, edebiyata yakınlığı ile dikkat çekmekte.
kafa'nın yan sanayi ürünü gibi, efendime söyleyeyim çin malıymışta taklitmiş gibi bir dergi.
iç tasarımına kadar aynısını kopyalamışlar.
kendilerini yılın copycat'i olarak seçtim. ha, ne kadar umrunuzda orası ayrı.
teşekkürler, iyi günler.
Şubat sayısının kapağında yaptığı hata yüzünden ( turgut uyar'a ailt olmayan sözü onunmuş gibi yazmaları) şubat sayısı toplatılmış ve yeniden basılarak dağıtılmış dergidir. Üstelik eskisini alanları bile düşünmüşler; karşı ödemeli olarak gönderdiğinizde yeni basım dergiyi size yolluyorlar.
Yapılan hata var evet ama telafisi için oldukça çabalamışlar. Özür metni yazmışlar. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1326800/+
bütün loser ve poser'ların prim kastığı, edebi yönü düşük bir zımbırtı. tabi alan razı veren razı. bunu okuyan kitle zaten ' olsun abi giden gitmiştir biz de çay içeriz arkasından napalım nasip kısmet ' falan kafası boş beleş tipler.
gerçek bir edebiyat aşığının bu dergilerle mümkünü yok işi olmaz.
Şubat sayısının kapağında hatalı bir biçimde Turgut Uyar dizesi diye bastığı şiirin sahibi Fatih Pala adında genç bir şairdir. (bkz: fatih pala) Kendisinin tutaste adında şiirlerini paylaştığı bir facebook sayfası da bulunmaktadır.
Dergi hatalı sayı için özür dilemiş ancak şiirin gerçek sahibinin kim olduğunu sanırım merak etmemiş. Sözde edebiyata önem veren ticaret erbapları...
https://galeri.uludagsozluk.com/r/1602697/+
Dergide yayınlanan bu yazıyı aklım almıyor, alamıyor. Amacı "farkındalık yaratmak"mış. Ne yazık ki bu bana göre farkındalık yaratmaktan ziyade, kız çocukları ve kadınlar hakkında yazılmış en iğrenç yazılardan biri. Yazar beyanı yazının cımbızlandığı, yanlış gösterildiği yönünde. Ve hatta yine yazar beyanı, burada anlatılanlar kendi geçmişindenmiş. Yanlış yönlendirdiğimi düşünmemeniz için yazının olduğu tam sayfa bu şekilde.
Dergi "bu eser bizi değil yazarı bağlar" diyerek saçma bir savunma yapmış. Eser demeleri hakkında zaten yorum yapmayacağım.. Yazı editörü ve dergiyi bağlar. Dergide aklı başında biri yok muydu acaba bu iğrençlikte bir şeyi yayınlayabildiler?
Bu dil, bu "özgüven dolu" anlatım, farkındalık yaratmaktan ziyade; tacizci erkeklerin, tacizlerinin yanlarına kalmasında hiçbir sıkıntı olmadığı, başkalarının hayatında bıraktıkları izler umurlarında olmadan kendi keyiflerine bakabildiklerini açıkça gösteren ve onlara güven veren bir anlatım değil mi bu? Anlatılması gereken bunlara nasıl göğüs gerildiği, bunlarla yaşamayı öğrenmek gerektiği mi yoksa nasıl savaşılması gerektiği mi? Nasıl hakkımızı aramamız gerektiğini anlatması gerekmiyor mu farkındalık amaçlı bir yazının?
Çoğu kadın ne yazık ki tacize uğruyor. Benden, bizden daha derin izleri olan çoğu kadın için bu anlatım şeklinin, anılarını tetikleyerek onları daha da mağdur kıldığını düşünüyorum.
yanlış anlaşılmalara yönelik büdüt: Benim daha çok söylemek istediğim farkındalık yaratmak isteyen bir insanın yaşadığı onlarca taciz hikayesinin altında ezildiğini değil, o tacizcilerin huzur içinde başkalarını taciz etmemesi için ne yaptığını anlatması gerektiği. işten eve yürürken bile en az üç defa laf işitiyorum ve bunlar artık çoğu kadının aldırmadığı şeyler. Ama aldırmamız gerek, bizleri ezip manipüle ederek galip gelmelerine izin vermememiz gerek. Metroda gözlerini bacaklarıma dikip şeyini kaşıyan heriften bacaklarımı saklamak yerine onu metrodan inmek zorunda bıraktığımı anlatmayı yeğlerim kadınlarda farkındalık yaratmak istediğimde. Beni taciz ettiği için nasıl işimden olduğumu anlatmamın hiçbir faydası yok. Ya da beni taciz edip üstüne nasıl ödül aldığını anlatmam herhangi bir mağdur kadını aydınlatmaz. Çünkü buna ‘aa evet ben de tacizcim yüzünden işimden oldum’ diyecek binlerce kadın var. Onların tacizcilerine hesap sorma gücü bulmasını istiyorsak bence ‘biriktireyim de bir gün anlatırım’ denilmiş onlarca taciz hikayesini büyük bir iticilikle yazmanın bir manası yok. Sizler gibi insanlar zaten bunu okuduğunda utanır, ama insani özellikleri eksik olan yaratıklar şans eseri bir hikayeyi okuduğunda yaptığı tacizlerin yanına kalmasının keyfini yaşayacaktır. Bilemiyorum belki ben çok katıyım bu konuda ama en ufak bir tacizde kadın susup kalmamalı, ağlayarak ortamı terk eden kişi o olmamalı. O yüzden bu yazı yanlış bana göre.
ya sizin minik mideleriniz mi bulanıvermiş. nasıl da hassassınız. ne kadar tatlı duyar kasıyosunuz siz öyle :dd
adam eşinin sevgilisine tecavüz etmiş, tek tük tepki dışında herkes "kim kimi zükmüş ben anlamadım hehe" diye geyiğine eğlencesine bakmış, kimse olaya "tecavüz" olarak bakmamış, bizim duyarcılar da burda tacizi sert bi dille tariz eden ve hatta belki anlaşılmaz diye aslında eleştirdiğini aralara serpiştirdiği birkaç cümleyle belli eden dergiye sarmış.
kitle psikolojisi ne kadar tehlikeli yahu. hep mi yanlış taraf linç edilir.
tanımım eksik kalmasın durun: bir kere bile okumadığım, kimlerin yazdığını bilmediğim edebiyat dergisi.
bu ve popüler edebiyat dergileri kapağına koyacak yeşilçam ünlüsü kalmayınca işi iyice ucuzluğa vurdular. baştan beri kötüydü bu dergiler ama popüler isimlerle içerik boşluğunu dolduruyorlardı.
Kitap okumuyoruz... dini algılayış şeklimizden tutun hala göçebe millet özelliklerinin etkilerini taşıdığımızı düşünüyorum. O kadar kalitesiz bir memleket düşünün; 'edebiyat' dergisi adıyla ismi medyatik adamları 'yazar' yapıp iş kotarma derdindeler. insanı sarsacak, derinlikli bir yazı bulamazsınız.
Erotik hikayelere benziyor, eski 3.sınıf fantezi dergilerinde olan cinsten, tacizi anlatma derdinin çok çok dışına çıkmış.
bunu dergi diye basan matbaaya ozalit kağıdı veren toptancının benzin aldığı istasyonun pompacısına kadar, şu rezalette kimin en ufak payı varsa, onların da avradını...
ilkokul öğrencisi Küçük kıza sürtündüm, donunu düşündüm, boşaldım, yasladım küçük kıçına gibi ifadelerle taciz hakkında farkındalık yaratmaya çalıştığını söyleyen dergi.