çocuk tecavüzleri, sokak ortası kadın cinayetleri, gerici ve laikliğe aykırı düzenlemeler, ağır insan hakları ihlalleri, kentsel dönüşümdeki yobaz mimariler, insanların sokakta tükürerek adeta bir lama gibi yürümesi, basın özgürlüğündeki vahim tablo, dinci eğitim sisteminin laik nesillerin önüne bir engel oluşturması, doğudaki 5. dünya ülkeleriyle olan ilişkiler gibi alanlarda adeta batıya bakacak yüzümüzün olmaması gerçeği. tüm bu andaval millet adına avrupalı dostlarımızdan özür dilemeyi bir borç bilirim.
Atalarımızın bir sözü vardır: '' Eşek olursan semer vuran çok olur . '' sen kendinden ödün verirsen, kendi milli değerlerine çıkmazsan yaptığın şeylerde kendi halkının refahı yerine başkası istiyor diye mış gibi yaparsan böyle olur.
10 ağustos 2014 cumhurbaşkanlığı seçimleri nden sonra bir kez daha acı bir şekilde tecrübe edilen ve karanlığa doğru koşan türkiye nin dinciliğe devam demesinden kaynaklanan durum.
ülkemizdeki olaylara bakılınca bir kere daha akla gelendir. o kadar çaresiz ve yalnızız ki , araplara , kürtlere kaldık. iğreniyorum bu idareden ve beyaz türk dışındaki insanlardan. avrupa dan gün geçtikçe kopuyoruz , sanki bizim aramızdaki bağı birileri inatla eritiyor , zedeliyor. ne olacak bilmiyorum.