kürtçü, ümmetçi cenahın akılları sıra modernist türk müslümanlara karşı kullandığı acınası argümandır bu.
öz kızını takasta kullanıp kendine kızıyla yaşıt karı almak, italyan adetidir çünkü.
abisi ölünce yengesini nikahına alıp, yetmedi koynuna girip çocuk peydahlamak ingilizlerde çok görülür.
almanlar, kızlarını başlık parası diye bir töre uydurup parayla satarlar.
japonlarda akrabayla evlenmeyenleri tokyo meydanında dövüyorlar, bu bir gelenek.
arazi anlaşmazlığı olursa fransızlar ak-47 ile düğün basıp 4 yaşında çocuklar da dahil amcalarının sülalesini katlederler. onların töresinde de bu var.
kan davası bir avusturya adetidir, göt yemeyip karşıdan adam indirilemiyorsa kan parası dilenmek de avusturya alplerinde sıkça rastlanan bir durumdur.
hep bunları batıdan aldık biz cep telefonunu ise Siirt'de icat ettiler.
edit: daha çok eksileyin mesajın yerine ulaştığını anlayıp mutlu oluyorum.
batının ahlaksızlıklarından biri de objektif bakış açısı teraneleriyle kendi dışında kalan toplumların eksiklerini vurgulayarak küçümsemek ve tüm güzel değerleri kendilerine malederek diğer ülkelere bunu ihraç etme ve böylece dolaylı (sömürge) ya da dolaysız tüketim toplumları oluşmasına zemin hazırlamaktır. bu tamamen bilinçli işleyen bir süreç değildir elbette ama içinde bir kesimin bilinci olduğu da malumdur. bu batıcı jargonla kendi toplumunun eksik ve yanlışlarını sürekli vurgulayan insanları, içinden çıktığı kültürün güzelliklerini keşfetme konusunda da aynı iştahla görmek isteriz.
batının ahlaksızlıklarını da bu objektif(!) anlayışla görebilmek ümidiyle.
batının kötü olan ahlağının büyük kısmını alırken iyi olan ahlağını alamadık diye düzeltmek istediğim tespit. genelde batılı insanların yoğunlukta olduğu bir ortamda kimse kimseye dik dik bakmaz. karşısındaki kişinin kişilik haklarını büyük ölçüde gözetir. basit bir örnekle bir yerde sıra beklenmesi mi gerekiyor araya kaynak yapmaz. en kazmasına bile günaydın dediğiniz zaman karşındaki kişi günaydın der. benim gördüğüm batılı insanların çok büyük çoğunluğu böyle. tabi gördüğüm genel ahlak kuralları dışında birçok davranışları da yok değil. tabi biz genel manada olumsuz yönlerini aldığımız için batının ahlaklı olan davranışlarını değil ahlaksızlığını almış oluyoruz.
yakında evden çıkarken belediyeden izin alacağız hala batının ahlaksızlığı deniyor arkadaş. emin olun türkiye batıya nazaran daha fazla ahlaki bozunmaya maruz kalmış durumda. dışarda yapan ulu orta yapıyor ondan gözünüze batıyor. kat kat fazlası türkiye'de üstü kapatılarak yapılıyor.
batı: kim bu batı? hristiyanlar mı? çünkü coğrafi olarak 120 sene öncesine kadar sen de bu batı'nın bir ucundan parçasıydın.
ahlaksızlık: kime göre neye göre?
aldık: kimiz biz? bizi biz yapan ortak nokta ne? alelade on kişi bu soruyu cevaplasa zaten verilen cevaplardan böyle bir 'biz'in olmadığı kabak gibi ortaya çıkar.
demek ki bu laf birilerinin "yaptığından hoşlanmadım" demek için uydurduğu boş bir söylem.
Durumu bir fıkra ile (nasıl olsa iftar edildi. Ateş serbest) anlatalım.
Şimdi davranış bilimleri, insan doğası, toplum yapısı ve yetiştiği ortam ile şekillenen ahlâk etik kurallar vb konulara girip çoğu insanın anlayamayacağı seviyede açıklamalara gerek yok.
Malûm-u âliniz, ölülerle konuşulmaz.
Neyse, fıkrayı anlatalım.
iki tane gay konuşuyormuş.
Bugün sen beni yap, öbürü yok sen beni yap dermiş.
içinden kendini akıllı sanan olanı "bir birimize bilmece soralım. Kim bilirse o yapsın" demiş.
Öbürü de kendini akıllı sanıyor ya düşünüp "sorduğu bilmeceyi bilemem ya da yanlış cevap veririm beni yapar eheeheehe" diye içinden hain gülüş geçirerek kabul etmiş.
+ Damda gezer miyav miyav der bu nedir?
- otobüs!
+ Bildin!
Bina da 30 tane daire var. 29 daire de oturan uyuşturucu kullansa veya hırsızlık yapsa ya da Hıristiyan olsa ben de onlar gibi mi oluyum diyeceğim?
Kendi içinizde olan şeyin nedenini başkalarının üzerine yıkmayın.
Tuvalette sıçarken bileğinizde olan altın künye götünü kurulurken bokun içine düşse ne yaparsınız?
Alıp yakarsınız.
Altın değerinde bir şey kaybeder mi?
Keşke Batı'nın ahlaksızlığını alsaydık.
Daha önce bir konuda yazılmıştı.
Neyse, kopyala yapıştır yapmayalım anlatalım; izinli günümde sue isimli ingiliz kız ile tanıştım çıktık. ilk milli oluşumdur ( yok o manada değil canım. Daha önce de milli olmuştuk ama yabancıya karşı ilk milli oluşumdur) Bodrum o zaman böyle amale pazarı beton yuvası arı kovanı gibi değildi. Neyse, bar disko derken sabaha karşı kaldığı apart da misafir olduk.
Bar da çalışıyoruz, ingilizceyi ilerletmek tatili bedavaya getirmek para kazanmak gençliğin günlük anlık kararları içinde barmenlik, cennet gibi ortam.
Ertesi gün yine sue ile beraberiz. Çalıştığım bara geldi. işim bitene kadar bekledi. Onu alıp kendi kaldığım (benim gibi serseriler ile kalıyorum, gümbet de apart tuttuk) yere götürdüm.
Daha iyi bir otele bir geceliğine günlüğüne götürmedim.
Neden?
Ona basit sıradan bir ilişki, bir hayat kadını, escort gibi davranmış olurdum.
Bu aklı kaşar abilerimizden edindik.
Bu ingiliz kız için ahlaksızlık hoşlandığı biri ile yatmak değil, sıradan bir kadın gibi ilk çıkma da otel odasında becerilmek.
Sonuç olarak uzun sayılabilecek bir ilişki yaşadık.
Oysa Türk kızı olsaydı tam tersi, sıradan bir kadın gibi beni kaldığı yere götürdün lüks bir otele götürmedi serseri arkadaşlarınla tanıştırdın der benimle yatmaz şimdi aklıma geldi gitmem lazım der bir bahane uydurur gider ve bir daha size selam bile vermez.
Yaşanmıştır.
Aklıma geliyor da keşke Batı'nın ahlaksızlığını alsaydık.