Basına uygulanan baskı ve gazetecilerin, yazarların gözaltına alınmasına tepkiler sürüyor.
Meslek kuruluşları yaptıkları açıklamalarda “Gazetecilerin halkın dili ve vicdanı olduğunu, gazetecilerin gözaltına alınmalarının, tutuklanmalarının, halkın haber alma hakkını engellediğini ve gazetecilerin hedef gösterilerek sürecin mağduru haline getirildiğini” belirterek şöyle dedi:
“Türkiye'de medya darbe girişimine karşı çıkmış ve parlamenter demokrasinin yaşatılması için çaba harcamıştır. Ancak, darbe girişiminin ardından Olağanüstü Hal ilanıyla geçen günlerin sonunda kamuoyunun haber alma, gerçekleri öğrenme hakkı büyük ölçüde engellenmeye başlanmıştır.”
* * *
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Gazeteciler Sendikası, Basın iş, Aydınlar Ocağı ve Türk Büro-Sen'in ortak açıklamasında;
– 200'e yakın gazeteciye gözaltı kararı çıktığı,
– Toplamda 107 gazetecinin tutuklandığı,
– Kapatılan medya kuruluşları nedeniyle 2 bin 308 gazetecinin işsiz kaldığı,
– Asılsız ihbarlarla gazetecilerin hedef gösterilmesine devam edildiği belirtildi.
* * *
15 Temmuz'dan sonra 115 gazetecinin sürekli basın kartı, 660 gazetecinin sarı basın kartı iptal edildi. Gazetecilerin yurt dışına çıkışı Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü'nün iznine bağlandı.
Şu anda görünen tablo basın özgürlüğü açısından üzücü ve Avrupa ülkelerinden gelen haberler de iç karartıcıdır.
Türkiye'de gazetecilerin özgürce haber yapabileceği demokratik bir ortam kısa sürede oluşturulmazsa, Türkiye'nin artık özgür Batı ülkelerinin arasında yer alamayacağı belirtiliyor.
şimdi adam diyoki batılı olamayacakmışız.mesela neden batılı olmammız lazım mış . hristiyan klübü bizi neden alsın arasına . batı dediğinize bakın avrupa güney kuzey amerika hepsi hristiyan deiğilmi.. bizim ne işimiz var onların arasında. biz biz olalım yeter. sen istersen onlardan ol.onllar en küçük olayda halkını devletini bize şikayet ediyomu. rezil ediyo mu. oralarda basın özgürlüğü doğruları söyleyince çalışıyo mu. batılılar gibi onların çıkarlarına hizmet edecek haberler yapmak ne kadar doğru onlardan olmak için. sizin için değerli olabilir. kitleleri etkilemek isetdiğiiniz gibi yön vermek direksiyyonu şarampole çevirmek sizin hayaliniz olabilir ama bizim ihtiyacımız bu değil. batıl olmak mı. teşekkürler kalsın.medeniyeti bizden öğrenmiş bi gruh bize kendi arasında yer açmak gibi bi gaflette bulunmasın. asıl kendimiz olduğumuzda onlar bizden olmayı isteyecek. siz buna hazırmısınız.
şu an ki durum herkes özüne dönemye çalışıyo. otobüste nutuk okuyan ama okuduğunu zannettiği şeyden farklı olduğunu gören biri gördüm. okuyunca öyle yıllarca okuyup üzerine yorum yapanları dinleyince bi garip gelmiş. anlatılanla söylenenler nüans farkıyla ayrılıyo. mesela diğerelrinede köstek olmaya çalışanlar tarihi ecdadındna başlayanları kösteklemek için yavuz kelimesini "kötülük yapan" manasına çevirdi. kötü manası iş başa gelince kötü dür. yavuz bir olay gibi. o bile zayıf. gerçek kullanımı ve olması gereken "güçlü, çetin, keskin, sert". özüne dönmeye çalışıyo herkes. arada saptırmaya çalışanlara rağmen. herkesi engelleyemezler heralde.
sondaki karikatürde at iziyle it izinin karışmayacağı yazı. halbuki buda anlamı çarpıtmak değilmi. sanki at iziyle it izi karıştı gibi anlatmaya çalışmış türkçe bilmez hödük. kastedilen yolların kesiştiğidir. hangisi hangi tarafa gidecek belli değil demektir.
