kesinlikle övgüye değer olduğu kadar yergiyi de hakeden bir düşünce tarzıdır.
deneysellik, nedensellik, analitik ve özgürlükçü düşünce tarzı ile batı medeniyet olarak yükselmiştir (sömürgecilik faaliyetlerini görmezden gelelim bu seferlik).
bilimsel bakışla bir çok sorunu ortadan kaldırmış, doğa karşısında üstünlük sağlanması noktasında teknolojik atılımlarla dünya için bir lokomotif olmuştur. (teknoloji neden doğaya üstünlük sağlama tanımı ile tanımlandırılıyor, biz ağaçlar ve denizler ile de kardeştik)
bununla birlikte batı düşünce tarzı materyalist felsefenin derin etkisini de içinde taşımaktadır ve bu bakış açısı ile her türlü soruna çözüm bulunacağı düşüncesi bir zamanlar hakimdi ve hala azalmakla birlikte böyle düşünen sınıf var.
vahşi determinist yaklaşım ile sırrına erilen bir çok doğa olayından sonra (iyice kilise baskısından bunalmışlar yüzyıllarca zaten bunun etkisini yadsımayalım) zevklere sınırlama getiren tanrı'yı da çözümlemek gayet tabi idi ki batı da geçen yüz yılın başında ciddi bir ateist heyecan dalgalanması oldu, işte bilim ile sırların sırrına eren insan için materyalist bir analitik düşünce tarzı ile yokluk fikrine ulaşmamak için bir sebep yoktu. neden nedeni kovaladı zaman zamanı kovaladı ve her yeni bilgi yeni sorular getirdi. yeni bilgilere bakışlardaki materyalizmden sıyrılan ufak bir bakış dahi insanın düşünce dünyasının zenginliğini sınırlayamadı. bilimsel bilgiye bakış değişti, ispat peşinde koşmanın yerini yanlışlamacılık aldı. bir de bakıverdik ateizm demode olmaya başladı agnostizm yükselişe geçiverdi. insanı tanımlarken metafiziksel yaklaşımlara benzer simgesel olgular çerçevesinde oluşan freud'un teorisi yanlışlanamadı ve bu nedenle asla bilimsel olamadı, ama ne oldu insanı anlamak için bir adımdı ve bunun insana katkısı olmadığını söylemek insafsızlık olur zararını söylememek kadar.
batının her şeyini bir süre sonra ithal etmeye başladığımız gibi hala yüzyılın başındaki düşünceleri en güncel moda sanan ve daha önemlisi ''modacılık'' ekseninden sıyrılamayan türk şüpheci tayfasının derin düşünce buhranlarının günümüze yansımalarını görmek şaşırtıcı gelmiyor bana.
zaten bir kısmı hala tüm tarihi tüm insanlığın varlık sebebini dahi sınıfsal mücadele ideolojisi haricinde düşünmeme eğiliminde.
fantezi buya bir komün (isti kalsın) allah'a iman etmeye karar vermiş şeytan ve meleklerin sınıfsal mücadelesi diye teolojik yorumlarda bulunmuş deseler düşünce zenginliği olarak saygı duyabilirim ancak budur.
yani aslında kem küm... dogmatizmim ancak bu kadara el verdiği için bu kadar yorumla iktifa ediyorum(!)
velhasıl batının iyisini alalım kötüsünü almayalım ama hayat şekillerini birebir kopyalayalım içten içe de.
bana soracak olursak batının kötüsünü alıp iyisini alamıyoruz gibi.
sonra bu batı insanlığı saadete ulaştıracaktı da işte bencillik denilen o masum put nedeniyle ulaştıramıyor olabilir.
biraz doğuluların duygusal zekalasından faydalanmaları gerek gibi.
batıya kısmen lanet ediyor ve böyle harika bir platform için zemin hazırlayan teknolojiyi sağladıkları içinde şükran sunuyorum.
tabi en geniş pencereden bakınca batı doğu farketmez, allah'a şükrederim ki doğaya böyle bir akıllılık koyduğu için. keşfetmekle, icatla yaratılmış olmadı bu platform, ortaya çıkarılmış oldu.
