batıl inanç, cehalet, adına ne derseniz deyin, sonuçları felakete ulaşabilecek birer hastalıktır. tedavi edilmesi ya da eğitimle yok edilmesi gereken bir bozukluktur. şöyle ki;
bugün dünyada medeniyetin beşiği denilen yerde yani avrupada, ortaçağda cadı inanışı hakimdi. hatta bunun için katolikler engizisyon denilen mahkemelerde cadı olduğunu düşündüğü insanları katletmişti. kedilerin de cadıların güçlerini arttırdığı düşünülmüş ve insanlarla birlikte kedilere de ciddi bir katliam yapılmıştı. kedi popülasyonu azalınca fare sayısı inananılmaz biçimde arttı. bununla birlikte hastalıklar ve salgınlar da arttı. avrupada salgın haline gelen veba sonucu dünyada toplamda 75 milyon insanın öldüğü düşünülmekte.
özetle cehalet bir hastalıktır. sonuçları felakettir. eğitim bu yüzden sağlıklı ve gelişmiş toplumların can damarıdır. eğitimin ışığından uzaklaşmayın.
anadolunun kimi diyarlarında konuşlanmakta olan bir tanesine göre ise; erkek bebeğe hamile kadının yüzünde, hamilelik süresince nur belirdiğine inanılmaktadır. pek çok safsata ve batıl inancın temelini oluşturan; toplumdaki sosyolojik değerlere burada da, rastlanmaktadır. nur gibi islam inancında esaslı bir mevki teşkil eden olgu erkek hegemon toplumun bebeğine atfedilirken, kız cinsiyetine malik bebeğe herhangi bir ilahi benzetme yapılmamaktadır. bu da; toplumdaki sexsist bölünmüşlüğe, alegori olmaktadır.
elde çıkan siğili yok etmek için yağmurlu bir günde komşundan tuz çalıp tuzu siğilin üzerine dökeceksin ve yağmur dinene kadar allah'ım al çirkinliğimi ver güzelliğimi diyeceksin...
gözünde çıkan arpacığı yok etmek için tuvaletin taşına ters oturup tuttum seni tomurcuk diyeceksin...
herkese renkli günler
dini konularda yetersiz olan insanların yada herhangi bir din konusunda inançsız olan insanların boşlukta bulunması ve buna müteakiben uydurulan bir inanç sistemidir. *
muhtemelen eski çağlarda insanların başına bela açmış olayların dilden dile aktarımı sonucu ortaya çıkıyor. fakat bugün araştırmacınlar tarafından bile her toplumun farklı batıl inançlarının olmasının nedeni çözülemedi. kültürel bağları olduğu kesin.
uğursuzluk getirdiğine inanılar şeylerdir, ancak hiç bir gerçekliği yoktur. insanların kolaya kaçma, başarısızlıklarını aptal nedenlere yüklemelerine yarar.
"hep yapardım bu kez, öyle yapmadım, işim kötü gitti" nedenine sığınmak ne derece doğrudur? sen gerekenleri yerine getirme sonra bu yüzden olmadı. aptallık.
- iki bayram arası nikâh olmaz!
- ölülerden medet ummak caizdir!
- gözün seğirmesi iyiye alâmettir!
- tırnağı uzun olanın rızkı kısa olur!
- kesici aletler elden ele alınmaz!
- makasın ağzı açık kalırsa kefen biçmeye yarar!
- ruh geldiğinde aydınlık bulsun diye cenaze çıkan evde 40 gün ışık yakılır!
- beladan korunmak için tahtaya vurulur!
gibi insanların hayatını karartan, akla ve dolayısıyla bilime aykırı zırvalar bütünüdür.
yapılmaması gereken şeylerin kötülüğünü gerçekte var olmayan şeylere bağlama çabasıdır. tüm bu saçma salak inançların yapılmamasının bir sebebi vardır çünkü.
örneklerle açıklayalım;
akşam akşam ıslık çalma, cinleri eve toplarsın.
burada, akşam ıslık çalınmaması gerektiği, bu hareketin insanları rahatsız edebileceği anlatılmak istenmiştir.
geceleri tırnak kesilmesi günahtır.
eskiden evlerde herhangi bir ışık kaynağı bulunmadığından gecenin karanlığında tırnak keserken tırnaklarımıza zarar verebileceğimizden dolayı böyle denmiştir.
elden ele bıçak verilirse kavga çıkar.
burada ise, bıçağın elden ele verilirken yanlışlıkla birinin eline batabileceği anlatılmaya çalışılmıştır.
sonuç olarak batıl inançların çoğu, "günah" kavramıyla topluma mâl edilmeye çalışılmıştır. bunun yerine neden böyle yapılmamasının gerektiği açıklansa daha iyi olurdu, kimse de kandırılmazdı diye düşünüyorum.