Düne kadar keşke erdoğan gibi bir liderimiz olsa diyen batı bugün cephe almış durumdalar işler istedikleri gibi gitmiyor tabi türkiyeyi eskisi gibi sömüremiyorlar, size türkiyeden iş çıkmaz kan emici vampirler, türkiyeyi afrikaya çeviremeyeceksiniz, biz kimsenin ayak işini yapmayız, su için maden kaynakları için yalvaracaksınız o zaman tek hakim biz olacağız..
üstesinden, ağlamakla değil, gerçekten de ilkeli olmayı becerebilmekle (bkz: ilkeli olmak lazım arkadaşlar ilkeli) ve gerekli karşılıkları verebilmekle gelinebilecek iki yüzlülüktür.
şu ülkenin, liderlikten anladığı, batılıları karşısına aldığı saf kitlelere şikayet etmekten, ağlamaktan, sızlamaktan ibaret olanlardan çektiği yetmedi mi?
zamanında atamız ağladı mı? ismet inönü ikinci dünya savaşı sırasında kendisini sıkıştıran ama istediği silahları vermeyen iki yüzlü batılılara karşı ağladı mı? gereği neyse yaptılar, hepsi bu...
ağlayan birini görünce tüylerim ürperiyor yeminle... bunların yaptığı zulmü kimsecikler yapmadı şu ülkeye...
Her yer katillerle ve onların hamileri ile doldu. Ülkeleri işgal ederek savaşlar çıkardılar, bölgemizi kan gölüne çevirdiler. insanlar yaşayacak yer arıyor panik halinde. Böyle bir ortamda kaosların bir numaralı suçluları, mültecilere güya şefkat gösteriyorlar. Bize "Kapınıza dayananı alın" diye baskı yapıyorlar. insanlıktan uzak mahluklar, bizi insanlığa davet ediyorlar. Kendi kapılarına dayanmak isteyenleri denizde botlarını batırarak öldürüyorlar.
Tel örgülere elektrik verip duvarlar örüyorlar.
Tekmeliyorlar, copluyorlar.
Sokaklarda sopalarla mülteci kovalıyorlar.
Ahlaksızca "Mültecilere kapınızı açın" diye Ankara'ya çağrılar yapıyorlar. Aylanlar ölünce hep birlikte ağlıyorlar, aradan zaman geçince karikatürünü çizip, ölmüş sabihi "TACiZCi" gösteriyorlar. ikiyüzlü, şeref ve haysiyetten yoksun bir BATI var karşımızda.
Her daim bize insan hakları dersleri veriyorlar. Ölümden kaçanlara "Gelme" diyerek silah doğrultuyorlar, masraf olarak nişan yüzüklerine kadar almak için yasa tasarıları hazırlıyorlar. Bütün dünyayı"TERÖR ÖRGÜTLERi "ne karşı omuz omuza mücadele vermeye çağırıyorlar.
Ama gelin görün ki, terörist ilan ettikleri örgütleri BATI'da her yerde, her sokakta ağırlıyorlar. Terör örgütlerine leblebi gibi dernekler kurdurup, haraç toplamalarına, teröristlere milyarlarca dolar aktarmalarına çanak tutuyorlar. Paraya boğup borç batağına soktukları Yunanistan'a emir verip, Türkiye'ye saldıracak teröristler için eğitim kampları kurduruyorlar. Terör örgütlerinin liderlerini, Sabancı'nın katilleri için özel korumalar tahsis ediyorlar. Teröristlere gözü gibi bakıyorlar. Kandil'dekilere"TERÖRiST" diye bağırıyorlar, dağdan inip Kobani'ye geçene "Aslanım" diyerek sarılıyor, kahraman ilan ediyorlar.
Teröristlere silah yağdırıp, terörle mücadele özel temsilcilerine törenle plaket verilmesini sağlıyorlar. Hiç utanmadan terörle mücadele özel temsilcilerini teröristin ayağına ziyarete gönderip, "Dünya umurumuzda değil" diye avaz avaz bağırıyorlar. DAEŞ'i kuruyorlar, hep birlikte içine çörekleniyor, terör örgütünü kullanarak, dehşet salarak, bölgeyi kan gölüne çevirerek haritalar çiziyorlar. Kurdukları terörist örgüte karşı bir başka terör örgütü PKK ile anlaşarak savaştırıyor, bölgede kazanımlar elde etmek için katillerden medet umuyorlar. Harvard Üniversitelerinde akademisyenlerine "DAEŞ ile de anlaşsak ne kaybederiz" sorusunu tartıştırıyorlar. "Esad gitmeli"diyorlar, 400 bin kişinin katilini telefonla arayarak yılbaşını kutluyorlar. "Rusya bölgeden çekilsin" diyerek manşetlere malzeme veriyorlar, Moskova ile oturup çaykahve içerek haritalar çiziyorlar. "DAEŞ'e saldırıyoruz" diyorlar, bölgede ne kadar kadın, çocuk, bebe varsa öldürüyorlar.
Kobani'deki PKK'ya silah yağdırıp, Kandil'e yığınak yaptırıyorlar, utanmadan "Nereden çıkıyor bu silahlar. Biz vermedik, sadece mermi gönderdik" diyerek aklımızla alay ediyorlar. PKK'nın Kobani ayağından TERÖRiST kara ordusu kurup, komutanları oldukları Kandil'e "DUR" diyemiyorlar. Bize "Müttefikiz" diyorlar, gidip PKK ile ittifak yapıyorlar. Gazete manşetlerinde"Türkiye'de Suriyeli çocuklar çalıştırıyorlar" diye yangın yapıp dünyayı ayağa kaldırıyorlar. Sahipleri oldukları Kandil'in anaların elinden çalıp kaçırdığı, eline zorla silah tutuşturup ölüme gönderdiği binlerce ÇOCUĞU görüyorlar ama KÖR taklidi yapıyorlar."Çocuklar kaçırılmasın, maça gelsin" diye tek pankart açtırmıyorlar.
DHKP-C'yi Berlin'den yönetiyorlar, tüm ateist ve Marksist örgütleri Kandil ile birleştirip, Müslüman Kürt halkı üzerine salıp dinsiz bir devlet kurmaya çalışan KAPiTALiSTLER olarak karşımızda hayasızca sırıtıyorlar. Her tarafımız sahtekar çakallarla, leş arayan akbabalarla çevrilmiş durumda. Türkiye hem kendini, hem ölümden kaçan milyonları, hem de insanlığı koruyor. "Benim teröristim iyi, senin teröristin kötü olmaz" diyerek "Bir gün ittifaklar yaptığınız terör uşakları sizi de vuracak" diyerek tüm dünyayı uyarıyor.
ingiltere parlamento binası girişinde yer alan "Ebedi düşman yoktur ebedi çıkar vardır" yazısı bugün teröristlerle kucak kucağa oturma olarak karşımıza çıkıyor. Zalimler çıkarları için katillerle ittifaklar kuruyor. Kim ne yaparsa yapsın, kim katilleri insanlığın üzerine sürerse sürsün iLAHi ADALET mutlaka yerini bulacak. Mazlumların ahı 7 kat göklere yükseldi. Terörü ÇIKAR edinenler mutlaka kaybedecek.
