çok çok anlamlı bir sözcük ve çok farklı kullanım alanları olan bir nesnedir.
artık benim için çok daha farklı bir anlam taşımaktadır.
battaniyeyi soğuk kış gecelerinde üşümemek için yorganla birlikte örtünebilirsiniz, serin bir yaz akşamı balkonda otururken üşütmemek için üzerinize ince bir battaniye alabilirsiniz, bir korku filmi izleyen iki sevgili bir battaniyeye sığınabilir korkularından, vesaire vesaire. bu liste uzar gider. ama yıllardır benim unuttuğum, belki de hatırlayamadığım, bilmediğim bir yönü de varmış battaniyenin; son nefesini vermiş, ardında keder dolu koca bir yaşam ve keder dolu insanlar bırakmış cansız bir bedeni sarmak.
evet, yıllar sonra bunu hatırlamama vesile olan ölümün başrolünü battaniyeye sarıp taşıyanlardan biri olma görevi bana da düştü. sadece bir beden değil bir hayat da o battaniyenin içindeydi, toprağın altına gitti.
Biri size kolları olan battaniye yapmışlar satıyolar' dese, güler geçersiniz de mi. Zaten giyen adamlara bakıyorum hepsi birer julius caesar ama gülmeden önce bu tür battaniyelerin amerika'da bir yıl gibi kısa bir zamanda 10 milyonlarca sattığını, üreticilerine yüz milyonlarca dolar kazandırdığını aklınızın bi köşesine yazın, ondan sonra gülün. bu devirde neyin ne kadar tutacağını kestiremiyor insan. Mesela yılların deneyimine sahip teknoloji firmalarının ürettiği bluetooth kulaklıklar hiç sevilmedi ve üreticilerini dünyanın zararına soktu.
şu günlerde biraz hastayım. ateş cikmadan once titreme üşüme geliyor. anane evindeki kütük gibi yorgan var ya heh. ben ananemle yaşıyorum. o yorgani bizde evin bekarina verirler sari kütük gibi bir şey.
ona ben sahibim.
öyle imerugun iti gibi titrerken o kütük gibi yorganin altinda bile, ulan dedim şimdi nefesi yanımda sıklaşan, gözleri o halime yaşaran, hani şu şifalı gözleri.
kollariyla zaten agriyan sirtimi sımsıkı saracak, teni tenimi isitacak şifalı ayetleri mirildanacak kulagima
usumekten gelen titremeyi heyecana dönüştürecek bir hanım olsaydi yanimda, sarılıp isitsaydi dedim.
evet ateşli ateşli kabuslarin arasinda aynen bunu düşündüm. bir diğeri de evdekilere yönelikti. ulan insan gelir bi oglusum nasilsin deyip alnimi oper orada dizi izliyonuz vicdansizlar diye mirildaniyordum :(
heh neyse dun aksam 19.30dan sabaha kadar ara ara sicramalari saymazsak uyudum.
bugün gün icinde yine titredim ananem üstüme bir yün battaniye atmış.
allahım ne hanimi ne alindan opmesi bana gerek olan yun battaniyeymis.
sicacik tuttu.
o tuy gibi seyleri vucudumda gezdikce şefkat duygusunu da tattim.
kimseye ihtiyacim yok lan benim battaniyemi verin bana sevgisiz pislikler!!!!
çarşaf kadar ince yorgan kadar da kalın olmayan , ikisi arasında bir yerde bir noktada kendine yer edinmiş, özellikle de mevsimsel geçişlerde tercih edilen, yalnızların, ağlakların, uykucuların ve biri ya dabir şey tarafından sarılıp sarmalanmak isteyenlerin en iyi dostu olan örtü. benim 4 kutsalım içerisinde kendisine 2. sırada yer bulmuş olan nesnedir ayrıca.