Her yiğidin harcı değildir. Büyük risktir; tarih sorumluluğu ona yükler. Ancak vatanperverlik kaçmak değildir.
Ayrıca başlığa gelirsek Umutsuzluğun kol gezdiği bir ruh haliyle açılmış olduğu görülmektedir. Evet hâlâ hazmedemeğinden, Mustafa Kemal Atatürk'ten bahsedeceğim ama sandığın gibi bunlar dedelerinin masalları değil! Kan ve çelik kadar gerçek! Aşağılık kompleksini başka bir yere sakla; çünkü Türklük bilincine sahip değilsin! Sana tavsiyem korkunun filizlendiği titrek göğsündeki ümitsizliği de terk edip rahat edeceğin bir diyara git. Yufka yüreğin ve o küçücük beyninle git.
"Umutsuz durumlar yoktur; umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim!"
Mustafa Kemal ATATÜRK
kimi cahilin "gelişmiş ülkelerin borçlarının milli gelirlerine oranı türkiye'den daha yüksek" manasına gelen bir şeyler saçmalamasına vesile olan mevzudur.
ey cahil, anlayacağın gibi anlatayım: senin bana 100 tl borcun olsa ama başkasından 200 tl alacağın olsa borca batmış bir kişi mi olursun?
evet, gelişmiş ülkelerin borçlarının milli gelirlerine oranı yüksektir ama o hesaba alacakları katılmaz! diğer deyişle hesaba katılan borçlar alacaklar düşülmüş borçlar değildir.
türkiye'nin ise kimseden büyük miktarda alacağı yok. borçlar saf borçtur. dolayısıyla borçların milli gelire oranı karşılaştırması yanlıştır a cahil!
üç beş kuruş için beş gram beyniyle havlayan ak trollerden ekonomi dersleri.
şu an akp'yi iktidarda tutan aynı medya 2001'de suni kriz çıkardı ve bu apaçık ortada ayrıca dönemin hükümeti yapılması gereken her şeyi yaptı. şu an ekonomik kriz yani ani gerçekleşen bir olay gerçekten yok, türkiye bilinçli ve sistemli bir şekilde yavaşça geri dönülemez şekilde iflas ettirildi. ecevit dediğiniz adam bu ülkenin kimseye bir çakıl taşını dahi vermemiştir üstüne harp kazanmıştır, bu yüzden uygulanan yaptırımların ve ambargoların haddi hesabı yoktur. borç para bulmaktan kolay bir şey yoktur, önemli olan borçların çevirilebilirliğidir. rte denilen gürcü siz geri zekalılara para yetiştirmek için ülkenin borç yükü ve risk primi arttıkça korkunç faiz bedelleri ile borçlanıyor, ülkenin tüm geleceğini sattı. faiz lobisi de akp'nin kendisidir, faizleri düşürmek 2 khk'ya bakar ama düşüremez. üretimi batılı ve siyonist ortaklarının isteği ile tamamen sonlandırdığı için cari açığın sıcak para ile üstü örtülmeye çalışılıyor. eğer faizler düşerse cari açık kontrol edilemez bir hal alır, o zaman enflasyon fırlar gider ve suni düşürülen faizler de hızlı bir şekilde tekrar enflasyonun yanına gider. buradan ülkenin kurtulması ölmüş bir adamın dirilmesi ile aynı olasılıktadır. bu parazit ve beyinsiz ak partili güruh nasıl olsa rte ölene kadar orada diye menfaat uğruna sarayın bokunu yiyorlar, zannediyorlar ki hiç bedel ödemeyecekler. gerçi bunları ege'deki adaları yunanistan'a hediye edenlere anlatmak fuzuli, yakında yetersiz proteinden beyinleri tamamen iflas edecek.
şu ülkelerin alacakları ile ilgili bir makale, istatistik vb. bi şey göster de öğrenelim dediğimiz mevzudur. bu arkadaşlar hep böyle sallar ama dayanak / kaynak yok. cahil kelimesini iade ediyorum.
.....
gelelim biraz konudan anlayan biri olsan ( cahil olmasan ) şunu söylerdin:
" onların borcu var da, %0-1 arası faizle borçlanıyorlar. yani senin benim gibi, %12.75 ( reelde %15-20) ile borçlanmıyorlar. "
ama diyemiyorsun, en basit cevabı bile verecek kapasiteniz, bilginiz yok. cahilsiniz !
.............
ben de derim ki, %4,5 lara düşen faiz oranımız vardı geziden önce.
Sonra günden güne ülkemize saldıra saldıra bu hallere ( %12.75) geldik. ( ki bu yine 2002 de 57,94% ile %49 arasındaydı ).
faizi düşürmek istemeyen uluslararası kapitalist düzene karşı savaşmak gerek. ama cehaletiniz ve korkunuz ile tek kalıyoruz bu savaşta.
Hatırlatma: akp iktidara geldiğinde devlet 1milyar dolar borç almak için ülkenin başbakanı Amerika'ya gider 2 gün bekletilir, sonra yüzde 450lerle borç alimak için yalvartilirdi.
Sonra gecelik repo faizleri yüzde 7000leri aşıyordu.