batman: gerçekte varolmayan kurgusal bir sinema karakteri.
batman: gerçekten, vallahi, ekmek çarpsın ki "batman bizim ismimizi çaldı!" diye dava açan insanların varolduğu şehir.
bundan 74 sene önce, 1939 yılında Detective Comics'in 27. sayısında çizilmiş bir çizgi roman süper kahramanıdır. Yaratıcıları Bob Kane ve Bill Finger'dır. Ayrıca The Caped Crusader ve The Dark Knight olarak da bilinmektedir. Her ne kadar baba parası yiyen bir süper kahraman olsa da daha çocukluk yıllarında hem annesini hem de babasını gözleri önünde kaybetmiştir. Bruce Wayne'in ailesini öldüren soyguncu Batman karakterinin doğmasına öncülük etmektedir.
Belki spiderman gibi ağ atamamaktadır, belki superman gibi gözlerinden ışın çıkmamaktadır ama yetenekleri, zekası ve her şeyden önce suça karşı bir insanın özel yetenekleri olmadan da neler yapabileceğini gösterdiği için bu kadar çok sevilmektedir. Gotham şehrinin koruyucusudur. En son 2012 yılında Batman: Kara Şövalye Yükseliyor adlı film ile beyazperdeye taşınmış, filmin yönetmenliğini Christopher Nolan yaparken Batman'i Christian Bale canlandırmıştır. Christopher Nolan'ın Batman serisi diğer serilere göre biraz daha çizgi roman uyarlamasının dışında kalmıştır. Ayrıca bu seride bugüne kadar ki en iyi Joker performansını sergileyen Heath Ledger 2008'de evinde ölü olarak bulunmuştur. Joker'i başka bir oyuncunun oynamasını istemediğinden dolayı Nolan, hayal ettiği senaryoda değişiklikler yaparak serinin geleceğini de değiştirmiştir.
bruce wayne'in eğitim sonrası kendisini gizlemek ve etrafındakileri korumak adına, gotham city'de yaptıklarını yaparken büründüğü hali. maskeyi yakınlarını korumak için taktığını söylese de gizemi halâ çözülemeyen süper kahraman. hakları dc comics firmasına aittir.
kötü adamlar'ı döven sonra da emniyet güçlerine teslim eden örnek süper kahraman. eskiden çizgi filmi vardı bunun. orada daha net anlaşılıyordu olayı: adamın biri haksızlığa uğrar, kötü adam olur ve şehri yok etmeye ya da valiyi öldürmeye çalışır lakin batman olaya anında müdahildir. şehri, valiyi kurtarır herşey güzelce devam eder. batman maskesi altında bruce wayne ise yardımsever bir mirasyedidir, genelde limuzinden güzel kızlarla inerek sosyetik hayır partilerinde boy gösterir.
klasik çizgideki batman filmlerinin en iyisi tim burton'ın Batman'idir (1989). bu filmde batman karakterini Michael Keaton, joker karakterini ise Jack Nicholson oynar. joker karakteri aslında Jack Nicholson'ın oynadığı, yakasındaki çiçekten asit fışkırtan psikopattır.( 2008'de çekilen The Dark Knight daki joker ise felsefesi olan değişik bir karakterdir ve aslından çok farklıdır.) gotham şehri karanlık ve kasfetlidir. ve batmobile şudur: http://www.topragiz.biz/imgcache/2012/08/151.jpg
dün 1989 yapımı olanı da izleyerek tim burton, schumacher ve nolan'ı tamamladığım seri.
batman'e olan saygımdan dolayı schumacher'e hiç girmeyeceğim bile.
düşüncelerim;
batman: giysi ve malzemeler 1989 bazında düşünülünce çok kötü değil, ama batman'in tiyatroda tavandan iple yavaşça inen melekler gibi yere inmesi çok kötü bir görsel öğe.
batman'i canlandıran oyuncu: michael keaton en iyi bruce wayne demişler. halbuki batman normal bir insan. spiderman, superman veya başkası gibi özel bir yeteneği yok. insan gücüyle ve teknolojiyle yapıyor her şeyi.
burton filmlerindeki batman miyop ve mahallenin atletik zayıf çocuğu gibi görünüyor. nolan filmlerindeki fiziksel maksimumu göz önüne alınınca çok başarısız bu açıdan. ayrıca batman'in travmatik ve yalnız ruh halini yansıtmayı başaramamış burton. bale ağır ve karizmatik yüzü, hem de vücut diliyle bu konuda rakipsiz.
alfred: filmin en iyi seçimlerinden biri olmuş, iki seride de çok iyiler.
joker: the dark knight'ta heath ledger'ın unutulmayacak bir performans sunduğunun ve bir daha böyle bir şey bulunamayacağının farkına varmalı öncelikle herkes. burton filmini (benim gibi) joker merkezli izleyince jack nicholson kahkahaları size heath ledger'ı çağrıştırabilir, yoksa tersi mi dersiniz?
joker'e verilen cümleler çok güzel olmuş, sanat galerisindeki espriler; resimleri boyaması falan daha çizgiroman tadında olmuş.
sonuç: nolan serisi > burton serisi, schumacher < 0
ateşli tartışmalar için 0900den bana özel mesaj atabilirsiniz.
dc comics'in en populer süperkahramanıdır. özel bir gücü olmamasına rağmen dedektiflik ve dövüş konularında uzmandır. Şirketi aracılığı ile teknolojik aletleri kullanarak Gotham şehrindeki kötülüklere karşı savaşmaktadır. Yarasa işaretini kullanmasının sebebi ise küçüklüğünde yarasaların onu korkutması ve onu korkutan yarasaların herkeze korku salacagını düsünmesidir. yarasa adam kostümü icinde kısık ve hırıltılı olarak konusur.
batman, güneydoğu anadolu'da bulunan bir ilimizdir. yok olmadan önce* gidip ziyaret edilesi güzellikteki hasankeyf'i barındırmasının dışında, hakkında hayret verici bir olayın bana aktarıldığı yerdir. bizzat batmanlı bir arkadaştan duyduğuma göre batman, batman* filmi yapımcılarına isim telif hakkı için bir dava açmış. davayı da kazandığı kulağıma çalınan bilgiler arasında. **
bugünkü gittiğim, sinemalarda yeni vizyona giren film, böyle diyorum çünkü batman serisindeki adını bilmiyorum, çok mütiş ve ayrıca çok uzun olmasıyla birlikte çok anlmalı bi filmdi. Normalde batman karakterine gıcık kaparım fakat bu filmi herkes tavsiye fln etti(abim, arkilerim..). Bu sayede gittim ben filme. ayrıca bişey dikkatimi çekti nedense film 3d değildi bu iş çok garibime gitti. filme capitol spectrum da gittim. işte bilet işi fln hallettim aldım geldim film salonunun başına, sonra kapıdan girdim içeri, salon girşinde bi salon görevlisi duruyodu. Önce baktım ona sonra 3-5 sn bakıştık (3d gözlük vercekmi diye beklerken bakıştık yanlış anlamayın yoksa gay fln değilim..) herneyse adamla bakıştıktan sonra adam eliyle şöyle hafifçe bi yaklaş işareti yaptı. geldim yanına dedim abi noluyo: "3d gözlük?", abi: "yok", "peki neden", "ben nerden biliyim efendim film 3 boyutlu değil", "iyide neden?", "biletinizi görebilirmiyim lütfen efendim", "tabi al", cırrttt. "geçebilirsiniz.. neyse geçtim filme... neyse aslında şimdi film konusunu anlatçam diye planlamıştım ama şimdi neden ben spoiler veriyim diye düşündüm madem bu filmi bu büyük yazıyı okuyacak kadar seviyosunuz gidip izleyin arkadaş.. her neyse kalın sağlıcakla..