akp'nin ve rte'nin gezi olayları sonrasında imajının çizildiğini ve özellikle mustafa sarıgül'ün ibb başkan adaylığının kısmen tedirginliğe yol açtığı, bu nedenle abuk subuk açıklamalarla gündemde kalınmaya çalışıldığı saptamalarından yola çıkarak akp'yi batan bir gemiye benzetirsek bu gemiyi ilk terk eden kişilerdir. (fareler dediysek sevimlilik açısından mickey mouse misali)
Adana'da ilçe belediye başkan adaylarının açıklanmasının ardından AK Parti il Başkanlığı görevini bırakan Ziyaeddin Yağcı'nın ardından 50 kişilik yönetim kurulu da istifa etti. http://www.hurriyet.com.tr/gundem/25608333.asp
vay beee! çok şaşırdım. başka bir bakan olsa beklerdim de ondan beklemiyordum!
beklemiyordum çünkü yıllardır rte nin yanındaydı.
rte ibb'de iken o da kiptaş'taydı. rte ile beraber yükseldi. rte güvendi ki yükseltti.
gün itibarıyla yolsuzluk operasyonu sonrası istifasını açıkladığı canlı yayın açıklaması!
---- alıntı ----
17 Aralık tarihinde yapılan operasyon dosyasında şahsımı rencide edecek veya izah edemeyeceğim hiçbir husus yok. Ancak Sayın Başbakan'ın istediği Bakanla çalışmak veya istediği bakanı görevden almak en tabi hakkıdır ve yetkisidir.
Fakat 'rüşvet ve yolsuzluk ifadelerinin bulunduğu bir operasyon sebebiyle istifa ediniz ve beni rahatlatacak deklarasyonu yayınlayınız' şeklinde tarafıma baskı yapılmasını kabul etmiyorum.
Etmiyorum çünkü, soruşturma dosyasında var olan ve onaylanan imar planlarının büyük bir bölümü Sayın Başbakan'ın onayıyla yapıldı.
Bu minval üzere bakanlıktan ve milletvekilliğinden istifa ettiğimi açıklıyorum. Bu milleti ve vatanı rahatlatmak için sayın Başbakan'ın istifa etmesi gerektiğine inandığımı ifade ediyor, yüce milletime saygılar sunuyorum.''
akp içindeki sosyal demokrat milletvekilleri bunlara örnektir!
yolsuzluk dosyalarının kapatılmasına yönelik hamleler üzerine;
ertuğrul günay: "Adli Kolluk Yönetmeliğinde yapılan değişiklik ve hakkında soruşturma olan kişinin görevde kalıp Emniyet'te atama yapması hukuka ve ahlaka aykırıdır... Adli takibin yürütmeye bilgi vermemesi yasa ve usul gereğidir. Bundan şikayetçi olanlar, hukukçu değil mahalle bekçisi bile olamaz!..." şeklinde çakmıştı.
rte'nin yolsuzluk operasyonuna değindiği esenboğa konuşmasına ilişkin;
Ancak söylediklerine inanırsan,inandırıcı olabilirsin!Gerisi laf-ı güzaf... Üzerinde konuşmaya değmez! http://www.hurriyet.com.tr/gundem/25437745.asp
Haluk Özdalga: içişleri Bakanlığı'na bağlı emniyet müdürlerinin, savcılık soruşturması için adli kolluk hizmeti veren görevliler üzerinden gözetim ve denetim yetkilerine sahip olması, kuvvetler ayrılığına aykırı. Hukuk devletinin özüne de sözüne de uymuyor... Pek çok bakımdan vahim...
Erdal Kalkan: "Ceza avukatıyım. Şüphelinin evinin aranmasında; bacak bacak üstüne atan, yemek yiyen polisi nasıl yargılanacaksınız? Sen hırsıza bak... Hırsızlık konusu açıklanmadan hiçbir şeyi konuşamayız... Kimse bu ülkede Şah değil, Padişah değil. Herkes haddini bilsin."
akp'nin içerisinde siyaset yapan liberaller, eski merkez sağ partilerinden gelmeler, sosyal demokratlar ve gülen cemaatine mensup vekiller gemiyi ilk terkedenler olacaktır.