basın özgürlüğü

entry97 galeri10
    70.
  1. sadece yandaş basın için geçerli olan özgürlüktür.
    1 ...
  2. 69.
  3. ilk once "olacak o kadar", "ince ince yasemince" gibi programlar kaldirildi.. oo simdi dusuncesi bile uc geliyor o zamanlar alisik oldugumuz demirel, ozal taklitlerini elestirilerini tayyiippppe yaptigini dusunsenize.. adami oyar..
    sonra karikaturistlere ayar verdi ipe dolanmis kedi diye betimledigi icin ampul kafasinda bunu bize hayvana benzetti hakaret etti diye algilatti.
    sonra stara, sabaha, show tvye el koydular..
    sonra milliyete el koydular..
    sonra dogan grubuna 1 milyar vergi borcu cikartip bir ayagini denk al sen de ntv de cektiler..
    sonra teker teker gazetecileri, anchormanlari kovdudular nerde kaldi ali kircalar, ugur dundarlar.. ardindan kose yazarlari emin colasan, yilmaz ozdil, hasan cemal vs.
    sonra trtyi babalarinin kanali haline cevirdiler.. hukumetin yayi organi haline geldi..
    cumhuriyet, sozcu gibi gazetelere ambargo koydular ne basin toplantisina aldilar, ne de thy gibi devlet kontrolundeki yerlerde satisina izin verdiler..
    basilmamis kitaplari toplattilar..
    twitter a youtube a yasak koydular..
    elestiren yazi yazan hurriyeti bastilar, yazarina evinin onunde kumpas kurup dovduler..
    simdi kanalturktu, bugundu cemaat yayin kanallarina coktuler..
    isin komigi hala daha basin ozgurlugu vardir bu ulkede demiyor mu ampul kafali.. wink ifade simgesi
    arkadaslar eger bi hukumet basini ve gorusleri yasakliyorsa bilin ki halkin bilmesini istemedikleri isler karistiriyordur.. yoksa yazdiklari en sacma sey bile olsa yasaklamaya, kapatmaya gitmez karsisina cikar hatta onlarin yayinina katilir sacma oldugunu dusundugu haberlerini catir catir ellerine kanitlarini alarak curutur.. bunu bole biliniz..
    1 ...
  4. 68.
  5. demokrasi sözü edilen Türkiye'de olmayan bir özgürlüktür.
    1 ...
  6. 67.
  7. 180 ülke arasında 149. olduğumuz sıra. en yakın rakibimiz de ırak.
    3 ...
  8. 66.
  9. Türkiye 180 ülke arasında 149. sırada. ırak ile gambiya arasındayız
    3 ...
  10. 65.
  11. ülkede basın özgürlüğü devlet tarafından değil çeteler, baronlar tarafından engellenmeye çalışılıyor.

    tehdit olduğuna dair ortada hiçbir delili olmayan Ahmet hakan konuşulur, ama işini cesurca, menfaatsiz yapan Mehmet ali önel gibi değerli insanlar işlerini bıraktıklarında kimsenin umurunda olmaz. bu nasıl bir ikiyüzlülük!!

    http://www.ahaber.com.tr/...fre-kimleri-rahatsiz-etti

    özgürlük herkes için olmalı, özgürlük birilerinin tekelinde olmamalı!!
    1 ...
  12. 64.
  13. olmuş götürme özgürlüğü. medya baronları seçime 1 hafta kala planlarını devreye sokacaklar.

    adamlar hala bu ülkeyi kendileri yönetiyor sanıyor.

    uslanmayacaklar.

    beyin fırtınası ve algıları açık tutmak için günde bir doz ergün diler yazısı okuyun okutun.

    https://www.facebook.com/...r/posts/678815988889711:0
    1 ...
  14. 63.
  15. Basın özgürlüğü'ne 1961 Anayasası önemli güvenceler getirmişti. Bunların bir bölümü 1982 Anayasası'nda korunmakla birlikte, içinde bulunduğumuz dönemde, başta ceza yasası olmak kaydıyla öteki yasalarda yapılan değişikliklerle, basın özgürlüğü sadece kağıt üzerinde kaldı.
    0 ...
  16. 62.
  17. Basın özgürlüğü, demokrasinin ön koşuludur.
    0 ...
  18. 61.
  19. "dürüstlüğünü korumak isteyen her yazar ya da gazeteci kendisini fiili bir zulümden ziyade toplumun genel yöneliminden ötürü engellenmiş buluyor. çağımızdaki her şey diğer tüm sanatçıları olduğu gibi yazarı da üstlerinin belirlediği konular üzerinde çalışan ve asla gerçeklerin tamamını kendi gözünden anlatmayan küçük memurlara dönüştürmek için birlik olmuş durumda. ancak yazar kendi kaderine karşı giriştiği bu mücadelede kendi cephesindekilerden bile yardım görmüyor yani onu haklı olduğu konusunda yüreklendirecek büyük bir düşünsel eğilim yok.

    oysa geçmişte en azından protestanlık yüzyılları süresince başkaldırma fikri ile entelektüel dürüstlük ilkesi birbiriyle iç içe geçmiş durumdaydı. politik, ahlaki, dinsel ya da estetik sapkınlar kendi vicdanını çiğneyip geçmeyi reddeden kimselerdi. bu başkaldıran insanların duruşları hıristiyan uyanış ilahisinde şöyle özetlenmiştir;

    göze al danyal gibi olmayı
    göze al yalnız kalmayı
    göze al sarsılmaz bir hedef koymayı
    göze al hedefini bilinir kılmayı

    insanın bu ilahiyi günümüze uyarlaması için her satırın başında ki "göze al"a bir "-ma" eki getirmesi gerekir.

    düşünce ve basın özgürlüğüne çoğunlukla üzerinde durulmaya bile değmeyecek argümanlarla saldırılıyor. burada üzerinde durduğum konu, daha makul ve daha tehlikeli bir mesele olan, özgürlüğün sakıncalı bir şey, entelektüel dürüstlüğünse topluma zarar veren bir tür bencillik olduğu iddiası. basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğü tartışmasının temelinde aslında bu özgürlüklerin arzulanırlığı ile ya da yalan söylemek veya söylememekle ilgili bir tartışma yatar. buradaki esas nokta güncel olayları topluma doğru bir şekilde bildirme hakkıdır.

    düşüncelerini satmak istemeyen yazar hep egoist olarak yaftalanır. yazar ya kendini fildişi kulesine kapatmak istemekle ya teşhirci bir biçimde kendini sergilemekle ya da gayrimeşru imtiyazlara tutunma çabası içinde tarihin karşı konulmaz akışına başkaldırmakla itham edilir.

    ...

    hakikati söylemenin "uygunsuz" olacağı ya da birilerinin "eline koz vereceği" argümanları yanıtlanamazmış gibi hissediliyor ve yalnızca çok az sayıda insan gazetelerdeki yalanların görmezden gelinerek tarih kitaplarına konulmasından rahatsız oluyor.

    ...

    şu ya da bu hatanın yapılmamış olduğunu veya şu ya da bu hayali zaferin gerçekten kazanıldığını göstermek adına geçmişteki olayları yeniden düzenlemek sık sık zorunlu hale gelir. bu tür şeyler her yerde olur ama katıksız çarpıtmaya yol açması herhangi bir anda yalnızca tek bir fikrin olmasına izin verilen toplumlarda çok daha olasıdır.

    dürüstlüğün ve dolayısıyla düşünce özgürlüğünün birincil düşmanları medya baronları, sinemanın kodamanları ve bürokratlardır; ancak entelektüellerin kendisinin özgürlük tutkusunun zayıflaması uzun vadede tüm semptomlar arasında en ciddi olanıdır.

    yazarın ya sadece bir eğlence üreticisi ya da bir propaganda çizgisinden diğerine bir laternacının akorları değiştirdiği kolaylıkta geçebilen satılık ve otomatiğe bağlamış bir kalem olduğunu varsayıyorlar. peki sonuç olarak nasıl oluyor da kitaplar yazılıyor?

    yalan yazmaya ya da kendisine önemli gelen haberleri sansürlemeye zorlandığında gazeteci özgür değildir ve özgür olmadığının bilincindedir. kurmaca yazarıysa kendi bakış açısından bakıldığında birer gerçek olan öznel duygularını çarpıtmak zorunda bırakıldığında özgür değildir. anlatmak istediğini daha açık kılmak için hakikati çarpıtabilir ya da karikatürize edebilir ama kendi kafasındaki manzarayı yanlış yansıtamaz inanmadığı şeye inandığını beğenmediği şeyi beğendiğini inanarak söyleyemez. bunu yapmaya zorlanmasının yegane sonucuysa yaratıcılık yetisinin solmasıdır.

    serbestçe peşinden gidilen herhangi bir düşüncenin yasak düşünceye götürmesi tehlikesi her zaman vardır. buradan çıkardığımız sonuç totalitarizm ortamının düz yazı kaleme alan her tür yazar için ölümcül olduğu ancak lirik bir şairin bu ortamda nefes alabileceğidir. "

    (bkz: george orwell)

    (bkz: kitaplar ve sigaralar)

    güzel, manidar ve günümüz türkiye'sine uygun bulduğum kısımları eklemek için editleyeceğim.

    sevgiler.
    2 ...
  20. 60.
  21. yalama özgürlüğünde dünyada ilk sırada olduğumuz özgürlüktür.

    tüm basın kuruluşlarının sınırsız yalama hakkı vardır.
    0 ...
  22. 59.
  23. özgürlük sıralamasında 180 ülke arasında 154. olduğumuz özgürlüktür.

    153. sırada amı götü dağıtan ırak'ın bulunduğunu belirtmekte de fayda var.
    1 ...
  24. 58.
  25. Olmayan özgürlük. Zaten özgürlüğü kim kaybetmiş ki basın bulsun.
    0 ...
  26. 57.
  27. 56.
  28. türkiye cumhuriyeti kurulması itibariyle hiç bir zaman olmamış özgürlüktür. atatürk e en ufak bir eleştiri getirenlerin idam edildiği, onu desteklemeyen sessiz kalanların ise sürgün edildiği bir basından buralara geldik.
    1 ...
  29. 55.
  30. türkiye'de, 6 mart 2014 rte demirören ses kaydı ile olmadığı ispat edilmiştir. varol akp !!!!
    3 ...
  31. 54.
  32. 54.
  33. turkiye'de "istedigimi yazmakta ozgursun" biciminde tezahur eder.
    2 ...
  34. 53.
  35. bir emir cümlesidir.

    basın! özgürlüğü, izi dahi kalmasın!!!
    1 ...
  36. 52.
  37. özgürlüğün basılmasını emreden söz.
    0 ...
  38. 51.
  39. 50.
  40. 49.
  41. 49.
  42. 48.
  43. 1803'lü yıllarda, fransız ihtilali takibenki ilk 15 yıl içerisinde basın özgürlüğü hakkında şöyle düşünmüştür:
    "fransa, devlet idarecilerini, aristorkat zümresini, mal-mülk varislerini, din ahalisini yitirse ne halde olur?"
    - ee üzülür. başka? başka bir şey olmaz.. fransa, yine aynı fransa, kan yine aynı kan kalır.
    "peki ama fransa, 100 kadar fizikçi bir deste kimyacı, 50 fizyoterapisti, 100 zirai işçisini, 1000 fabrika koordinatörü ve şefini kaybetse ne olur?",
    - fransa fransa olmaktan çıkar tabi kii.."
    elbetteki postmodern hayatları birbirine bağlayan iş bölümü yani, endüstriyel insandır. bu endüstriyel insan rant amacı güderek, haksız kazanç elde etmez, paylaşımlarda bulunur.. bu gibi işler, fransayı sömürenlerin metodolojisini yansıtır. doğanın insan için var olduğu kabalığına varılacak olursa, insanlar birbirleri yerine sınırsız kaynakları, ziyadesiyle doğayı sömürsünler.. marx gibi simon da, ilerleme kaydedilip evrimleşmek isteniyorsa, bunun sınıf mücadelesinin başarı ile nihayetlendirilmesinin önemine değinmektedir.
    simonu diğer sosyalist sterotiplerden ayıran nokta, müteşebbis girişimi ve teşebbüsünü makul ve gerekli görmesidir. onun için, girişimci rant ve kara yönelmesin yeter. bu işi de, en çok randımanı alacağı kişiyi saptaayarak devri daim yapacak devlettir. asıl özgürlüğünü sağlayan devlettir diyor özetle, tabii sikinin keyfine göre.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük