sık karşılaşılan durumdur. klavyenizin tuşları artık eskisi gibi değildir. tuşlara basıp bıraktığınızda ok gibi eski haline dönmüyordur. sanki klavye mekanik parçalardan oluşan bir araç ve siz o aracın hareketli parçalarını motor yağıyla yağlamışsınız hissini uyandırır. ne yazık ki zaman içerisinde motor yağı kurumuş ve üzerine kir - toz yapışmıştır. tuşlara bastığınızda bir zamanlar duyduğunuz "tıkır tıkır" sesler artık kulağınıza gelmiyordur. bastığınız tuş ok gibi eski haline gelmiyordur. hayatının son demlerini yaşayan biri gibi ağır ağır yukarı çıkıyordur.
kaçınılmaz gün gelir, son demlerini yaşayan klavye tuşunuz basıldıktan sonra eski halini alamaz. giderek yavaşlayan hareketleri durur. panik yaparsınız, hemen kalp masajına başlarsınız. tuşa vurursunuz, tepki yoksa tekrar vurursunuz, yoksa tekrar tekrar tekrar..
neyseki tuş hayata dönmüştür. yukarıdan işareret parmağıyla kuvvetli olduğu kadar hızlı ve ardı ardına yapılan vuruşlar onu hayata döndürmüştür. fakat kapsamlı bir ameliyat kaçınılmazdır. yılların çınarı bu halleremi düşecekti diye içlenirsiniz.. klavyenin içini açıp işlemlere başlayacağınız sırada gördükleriniz sizi geçmişe götürür. o zaman anlarsınız klavyenizin nasıl bir yol arkadaşı olduğunu. o zaman anlarsınız yılların yıkamadığı ve yıkamayacağı bir çınar olduğunu.
ekmek kırıkları, kurumuş reçel, yemek artıkları, bir zamanlar uzun olan saç telleriniz, yanlışlıkla attırdığınız spermler.. ne günleriniz geçmiş klavenizle. yol arkadaşınızmış meğer.. içinizde bir hüzünle kirleri temizlersiniz. tüm tuşları söküp hiç bir işlem yapmadan geri takarsınız mal gibi. hatta ilk günkü gibi tertemiz, adeta kullanılmamış olan home, end, page up, insert, pause break tuşlarıda bunlara dahildir. klavyenizi geri toparlarsınız, denemek için tüm parmaklarınızla saçma sapan tuşlara basarsınız.
yılların ancak eskitebildiği o koca çınar silik harflerine karşın ilk günkü gibi yoluna devam ediyordur. tuşlarının boyutuna ve arasındaki boşluğa alıştığınız klavyeniz tekrar sizinledir. artık tuşları da basılı kalmıyordur..