basina gelmeyen bilmez ozlu deyisiyle anlatilacak bir durum. hele ki aynı gecede iki kere.. pofff--- izah edeyim.
arkadasinizin sevgilisiyle her nasil olduysa dogan elektrigi enerjiye cevirmek icin bir evde gizlice bulustugunuz ancak arkadasiniza yani kadinin kocasina yakalandiginiz an ilk yakalanmaniz olsun, elde var bir. arkadasiniza durumu izah ettiginizi farz edelim. arkadasiniz anlayisli cikti ve herkes evine dagildi. pijamalarinizi giydiniz, biraz buruk biraz da suclu bir cocuk gibi tam misil misil uyuyacaginiz sirada telefonunuz caldi ve biraz once enerjiye donusemeyen transistorlu radyonun obur ucundaki arkadasinizin sevgilisi telefonun obur ucundan soluk alip veriyor. yataktan bir cizgi film kahramani gibi cabukca cikip giyinmek, arabaya atlayip bahsi gecen suc ortaginin evine gitmek 5 dakikanizi alacaktir, yollarda cektiginiz patinajlar da cabasi.
nihayet baraj kapaklrini acip elektrigi enerjiye enerjiyi sefaya donusturecekken kapi yine gum gum yumruklanir, yina arkadasinzi gelmis sizi basmistir. basmak rezilcedir, ve kimi zaman sacmadir. niye basiyorsun ki? yani anlamissin iste aldatiliyorsun bassan ne olur basmasan ne olur. bassam mi basmasam mi ikilemi yasanmaz bile.
velhasil, ayni gece ikinci defa hem de arkadasinizin sevgilisi ile basilmissinizdir. ve soylenecek sozunuz vardir hala. arkadasinizi karsiniza alip telkinde bulunun. basmak bir yere kadar. bence evde otur sen artik. basmak kimi zaman gereksizdir. sen artik basma, ben basayim.
bir gecede iki kere, kimi zaman gercekten guldurur.
salonda buluşulmuş, hava çok sıcak ve nemli, ter paçalardan akmakta. basılma korkusu da cabası. en önemlisi uzun bi süre görüşemeyecek olmanın üzüntüsü ve buluşmuş olmanın (uygunsuz bi yer ve zaman da olsa) heyecanı ile kalpler ağızdan çıkacak kadar hızlı ve gürültülü akıyor. tam yakınlaşma başlamış ki....
dün geceki tiyatrodan kalma giysilerini almaya gelen veletler kapıyı yumruklar.
basılmadan arka kapıdan apar topar kaçılır. *