devrim öncesi fransız halkının; kraliyet yönetiminin uyguladığı baskı ve şiddetin yansıması olarak düşünce suçundan dolayı hapsedilenleri salıvermek amacıyla; devrimden 44 gün önce çıkardığı ayaklanmadır. halk, elinde bulabileceği tüm araçlarla hapishaneye saldırmış, mahkumları serbest bıraktırmıştır. fiilin amacı fikir düşüncesinden dolayı hapsedilenleri çıkarmak olsa da rivayete göre hapishanede çapulculardan başkası yoktu.
aslında burası, sadece 7 tutukluyu barındıran, sıradan bir hapishaneydi ki, bu tutukluların hepsi de, adi suçlardan hüküm giymişlerdi.
lakin stratejik olarak önemi vardı. o da, kokuşmuş monarşinin, kraliyet debdebisinin, otoritesinin simgesi olmasıydı. krallar, asi dedikleri cumhuriyetçi gençleri, kendilerine muhalifleri buraya tıkıyorlardı. böylelikle, fransız kraliyet ailesi sağlam bir gövde gösterisi yapıyordu.
asiler burayı patlatarak girdiklerinde, asıl hedefleri içerisindeki silahları almaktı. ileride işlerine yarayacak tonla silah vardı burada. braya asiler diğer deyişle cumhuriyetçiler, güçlerini hapishane müdürünün kafasını mutfak bıçağıyla doğrayarak gösterdiler. tam da burada, yeni ve temsili bir hükümet kuracaklarını ilan ettiler. bastille baskını, ihtilale giden yolda, çok önemli bir kilometre taşı oldu..
Bu hapishanenin yakılıp yıkıldığı gün Fransa için bayramdır.
iŞiD adı verilen kanlı terör örgütü tarafından, 2016 yılı 15 Temmuz günü, bayram, katliama dönüştürülmüştür.
Korkarım iŞiD sayesinde Trump Amerika'ya "başkan" olacak... Vah gezegenim vah! http://www.dailymail.co.u...-Bastille-Day-attack.html
"... 14 temmuz 1789'da burasını yıkan öfkeli paris güruhu ve hala 14 temmuz'da o günü bir ulusal bayram olarak kutlayan mutlu fransız kalabalıkları bastille'i, bir despotun iradesini zulüm içindeki fransız halkına kabul ettirdiği kasvetli bir hücrre olarak tasavvur etmişlerdir. Hiçbir şey hakikatten bu kadar uzak olamaz. Bastille var olmuş en lüks hapishanelerden biriydi. Burada hapsedilmek haysiyetsizlik getirmezdi. Nadir istisnalarla içindeki tutuklular rütbelerine göre muamelede bulunulan aristokratlar ve beyefendilerdi. Kral dert yaratan asilleri, fikirlerini değiştirene kadar burada tutardı. Babalar itaatsiz oğullarını akılları başlarına gelmesi için birkaç aylığına bastille'e gönderirlerdi. Odalar tutukluların zevklerine ve imkanlarına göre döşeli, ısıtmalı ve aydınlatmalıydı. Hizmetkar bulundurulabilir ve yemeğe misafir çağrılabilirdi - kardinal rohan bir keresinde yirmi kişilik bir ziyafet vermişti. Beğenilen odalar için rekabet yaşanırdı; kulelerin tepesindekiler kışın soğuk, yazın sıcak olduklarından en az istenenlerdi. Tutukludan hiçbir şey talep edilmezdi. Gitarını çalabilir, şiir okuyabilir, müdürün bahçesinde idman yapabilir ve misafirlerini memnun etmek için menüler planlayabilirdi..."
"... Petro'nun paris'te geçirdiği haftalar sırasında başka bir ünlü kişi bastille'e kapatılmıştı. bu tutuklunun aşağıdaki hotel lesdiguieres'in bahçesine baktığında çarın ağaçlar arasında gezindiğini görmüş olması mümkündür. yirmi üç yaşındaki genç ve huysuz vecize yazarı françois-marie arouet'nin naip ile kızı düşes de berri hakkında yazdığı kinayeli satırlar naibin onu hapse tıkmasına sebep olmuştu. Bu tutuklu kırk yıl sonra voltaire adıyla "büyük petro döneminde rus imparatorluğu'nun tarihi"ni yazacaktı..."