Saygı ve tahammül arasındaki ince çizgiyi göremeyen, ya da görmek istemeyen tiplerin, kendi kutsalını başka hayatlar üzerine de yıkma, onlarda da aynı kavrama aynı oranda kutsiyet görme kaygısının uzantısı olarak geçrekleşen tek taraflı bakış açısıdır. Aslında burada önemli olan Tanrı'nın kutsal görülmesinden ziyade hayata dair herşeyin, her ayrıntının birilerine göre kutsal olabileceği, dolayısıyla da yönlendirmelerin farklı olabileceği ilkesidir. Örneğin, a kişisi için tanrı hiçbir şey ifade etmeyebilir. Bu kişiye kimse "sen Tanrı'yı zorunluk olarak kutsal göreceksin" diktesinde bulunamaz. yine aynı kişide, başkaları için yanlış veya gereksiz olan hayatada dair bir unsur, kendi içinde kutsiyet taşıyabilir. Bunun da uzantısı olarak kimse kimsenin kutsalına saygı duymak zorundA DEĞiLDiR, bu Tanrı olsa bile. Yani Tanrı'sına veyahut daha çok hoşa giden deyişle allaH'ına saygı isteyen birey; bir başkası için önemli olan herhangi bir şeye de - ki bu yaratmaya ilişkin olsa da olabilir, olmasa da- aynı oranda özen göstermek zorundadır. Önemli olan tahammül sınırlarını aşmayıp, kendi doğrularımızı kendi hayatlarımızda yaşayabilmektir.
Düzenleme: moderasyona yönelik olmayan, sözlük içi duruma (yazarlar vs.) yönelik yaklaşımımdır.