baslarini acsinlar sonra kaza etsinler

entry7 galeri0
    1.
  1. evet, türban düzenlemesi konusunda ayetullahlarımız tarafından çılgın fikirler dökülmeye başlandı.
    bu da ankara üniversitesi rektörü beyefendiden;

    ''Ankara Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Nusret ARAS Pazar gecesi Habertürk'te yayımlanan Basın Kulübü programına katıldı. Programda tartışılan konu tabii ki başörtüsü yasağıydı.
    Uzmanlığı genel cerrahi olan Nusret Aras, program süresince çok sayıda dini hükümde bulundu.
    Bunlardan en çarpıcı olanı ise islamiyetteki 'kaza' müessesesinin başörtüsü konusunda da işletilebileceği konusunda vardığı hükümdü.

    islam dininin en uzlaşmacı ve kolaylaştırıcı din olduğunun altını çizen Genel Cerrahi uzmanı Nusret Aras, üniversiteye girerken başını açan kızların, açtıkları saat kadar evde başlarını örtebileceklerini söylemeye getirdi.

    Kaçırılan ibadetlerin kaza edilebileceğine dair din hükmüne 3 takla 1 parende attıran profesörün ilahiyat alanındaki bu yeteneği göz kamaştırıyor. Tüm sabah kadın programlarından teklifler alan Rektör Nusret Aras'a bugün halktan çok sayıda soru geldiğini de öğrendik. işte onlardan bazıları:

    *Hocam, yellenince oruç bozulur mu?
    *Ojeli tırnaklarla türbeye mum diksem dualarım kabul olur mu?
    *Haccın da kazası olur mu?

    *üniversitede 7 saat başınızı açtıysanız, evde de 7 saat başınızı örtün, sorun çözülsün başörtülü arkadaşlar.
    bu kadar da din ile ilgili ve bilgiliyim. süperim.
    hay allah ya, nasıl profesör ve rektör oldunuz olum siz?
    10 ...
  2. 2.
  3. bir soru da benden;

    *sayın şeyhülislam aras efendi; kurban bayramında kurban kesmesek de iki yumurta kırsak olur mu?
    8 ...
  4. 3.
  5. nusret hocam "gerdek gecesi hatunla sevişmesek te ertesi gün kazasını yapsak" sorunsalını ortaya çıkarabilmesi yüksek önerme.
    5 ...
  6. 4.
  7. başörtülü kızların bir türlü düşünemediği (!) sorunsaldır.
    4 ...
  8. 5.
  9. prof. dr. nusret aras hocamızın muhtemelen dalga geçmek için yaptığı bir konuşmadır. malum olan şudur ki, günümüz türkyesi'nde, türban gibi koftiden, yapay bir şekilde oluşturulmuş sorunlar sayesinde uyutulan zavallı halkıma böyle aziz nesin'lik bir öneri sunarak aslında ne kadar da içten ve halktan birisi olduğunu göstermiştir. türban ne ki? türbanı serbest bırakmak ne ki? ağzına sıçtığımın memleketinde, huzur olsun diye uğraşırken inatla huzuru bozacağını bildiğiniz bir şeyi diretmek niye? huzuru bozacağını siz de biliyorsunuz, türbana karşı olanlar da biliyor, türbanı savunan da biliyor, militaristi de biliyor, solcusu da biliyor, sağcısı da biliyor. çünkü bu ülkedeki her dayatılan değişiklik mutlaka birilerinin çıkarlarına karşı geldiği için dayatılmıştır. ne olursa olsun bir karışıklık, bir savaş hali, bir huzursuzluk kaçınılmazdır ve baaaaaaaazı aklıselim! insanların sayesinde bu inatla olsun istenmektedir. diyanet işleri başkanı olmayan bir sürü gerizekalının getirdiği yoruma aldırmaksızın arasından sadece birini seçmek; o da karalamak için zaten. yahu, din görevlisi olmadığı halde yorum yapmayan mı kaldı be beyinsizler? hangi siyasi parti başkanı akademik olarak dinle ilgilenmiş? sakın ha sakın rte demeyin çatlarım orta yerimden. dışarı çıkın bi bakalım, hayatında tek kitap okumamış gerzek kokoş ablamız elinde türk bayrağıyla türbana hayır der; öte yandan valiliğin türbanlılar okula giremez emrini hiçe sayan barbar veliler okul basar.. bunlar akademik olarak din bilgisine sahip kişiler mi lan?

    yanlış başlık olacak ama, şurda söyleyeyim de, sonra zaten ya eksi basarsınız, ya birileri çaylak yapar, ya bu entry i silerler, ya ben daha fazla dayanamam siktirolup giderim sizin de ağzınıza sıçayım ben bu kadar sığ olunmaz derim.

    ama öğrenin artık; din kitlelerin afyonudur.

    ama bunu da düzgün okuyun, bi veriyi düzgün okumayı öğrenin.

    din afyondur, çünkü din toplumları bir arada tutandır, din toplumlara huzuru getirendir.

    din dediğin şey, sadece senin inanmak istediğindir. sana göre tanrı vardır çünkü senin ona ihtiyacın vardır. bana göre tanrı yoktur çünkü bana göre saçmadır.

    sen inanmak istediğin şeye evinde inanırsın, inancına göre yaptırdığın ibadethanende ibadetini yaparsın, hiç kimseyi de farklı dine mensup, farklı mezhebe mensup diye ötekileştirmezsin, onların da istedikleri gibi ibadet etmesine, inanmasına izin verirsin.

    ben dışarıda islam'a inanmadığımı belirtecek bir simge, sizin tanrınıza hakaret edecek bir duruş, size karşı bir hakaret sergiliyor muyum? hatta, siz beni dışarda da görmediniz ya inanmazsınız, sokakta herhangi bir şekilde türbanlı, türbansız, alevi, kürt, hrıistiyan, rus, zenci, çinli ayrım yapıyor muyum? hayır.

    e ama sen kendini ötekileştirmek için çok çaba sarfediyorsun, statünü değiştirmek için, yerini belli etmek için. oldu mu şimdi?

    ateist değilim, ama müslüman da değilim, hıristiyan da değilim, kendimi dinsiz statüsüne koyuyorum. namaz kılmam, arapça dua bilmem, hatta kalıp halinda herhangi bir dua bilmem, kendim istediğim gibi tanrıma dua ederim evimde, dışarıda derdimi anlatmaya koyulduğum an salaklar yüzünden atesit damgası yerim. kimse anlamaz ki, sen inanmak istediğine inanıyorsun; ben inanmak istediğime inanıyorum. dışarıda ikimiz de aynı muamele göreceksek, sen de, ben de dinimizi bırakırız evde; inancımızı bırakırız evde; ideolojimizi bırakırız evde; toplum içinde herkes saftır; tek ortak noktası vardır, insandır.

    anlayamazsanız ne yapayım, gidin tedavi görün.
    5 ...
  10. 6.
  11. 7.
  12. okuduğumda bu adam bu zekayla nasıl rektör olmuş diye sormaktan kendimi alamadığım açıklama.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük