kafayı azerbaycan'ın fazla şımartılmasıyla bozmuş olan azınlık sevici.
şimdi allah var, ben de insanları severim ama etnik kökenleri en son ilgilendiğim şeydir, baskın abimizde nasıl bir kafa varsa, varsa yoksa azınlıklar için çalışıyor ve onları bir tür fetiş nesnesi haline getirmiş. artık kendisinde bir tür aşağılık kompleksi mi vardır, pseudo entelektüel bir barış ödülü adayı olma yolunda mıdır, geçmişinde kötü anılar mı olmuştur, türk düşmanı mıdır nedir bilmem bu ulusa garezi nedir ve sürekli bir çocuğa hitap eder gibi ne yapması gerektiğini dikte etmektedir. *
hayır, azeriler senden çok daha fazla bu milleti ve ülkeyi seviyorlar b. oran ve canlarını verecek kadar hem de. sana sorsalar o kıymetli canını değişik entel bahaneler ile orta avrupa'ya ya da iskandinavya'da bi yerlere atmak için cebinde uçak biletin ve vizelerin hazırdır herhalde. madem bu kadar demokratsın, insanperver bi tipsin, barışçısın, bi kere de karabağ sorununu, orada yaşayan 1 milyon insanın sıkıntılarını, hocalı soykırımını dile getirsene sayın oran. o zaman bir edward said olmazsan gözümde, gözüm çıksın.
bu kaçıncı azeri saldırganlığı bilmiyorum ama artık mide bulandırıyor.
"fazla şımartılan küçük kardeş" dışında da bir tabir bul artık. klişe oldu.
dersim katliamı'na bir kez daha açıklık getirmiş. kendisi azınlıklar ve azınlık hakları üzerine uluslararası anlamda önemli çalışmalara imza atan bir akademisyen olarak Türkiye'deki bazı gerçeklikleri de en somut haliyle gözler önüne serdiği için teşekkür ediyorum.
Prof. Dr. Baskın Oran: "Dersim'de isyan yoktu, Harekâtı Atatürk planlamıştır."
yahu son yıllarda solculuğun tarifi değişti de ben mi bilmiyorum. veyahut ezber bozmak kelimesi göte tarak sokmaya mı söyleniyor. kendisi çıkmış ve üniversitelerin paralı olmasını savunuyor. benim bildiğim solcular fırsat eşitliğini savunur, ezilenin yanında olur, paranın değil. pek haddime düşmesede kendisi son zamanlarda kavram kargaşası yaşıyor gibi.
yaptıklarıyla söyledikleri arasında dağlar kadar fark olan, kendisiyle çelişen, içinde soldan, sosyalizmden zerre barındırmayan; ancak sorsan bunu inkar edecek olan profesör.
statükocu zihniyete karşı gelirken, liberal çevre diktasına tutunmuş, referandumda evet oyu kullanacaktır.
(bkz: and the oscar goes to...)
"Bugünün muhafazakarları Kemalist'tir" diyen Oran, "Bugün maalesef Kemalizm, Mustafa Kemal'i berbat etmiş bir durumdadır. Bu günün muhafazakarları Kemalistler'dir. Mustafa Kemal kendi zamanında dondurmayalım, doktrin yapmayalım aleyhimize olur dediği halde çok açık beyanları olduğu halde ölümünden sonra CHP Mustafa Kemal'in yaptığı reformları sanki 1920 ve 30'lardan beri Türkiye ve dünya hiç değişmemişçesine aldı. Bugün Kemalistlerin yapmak istedikleri 1930'lara dönmektir. Bu gericiliktir. Aynı zamanda
da bölücülüktür. Çünkü bütün dünya azınlıklara, dezavantajlı gruplara ve farklı insanlara çeşitli özgürlükler tanırken, onların haklarını vermekle birbiri ile yarışırken, 1930'ların tek parti, tek dil gibi tekçi uygulamalarına geri dönmeyi Kemalizm sanıyorlar şuandaki Kemalistler. Bunları bu arkadaşlarımızın tekrar düşünmesinde sonsuz yarar vardır"
adına ayar olduğum adını duyunca erkek mi kadın mı diye düşünmeden libidomu yükselten adamdır, bir ailenin çocuğuna bu kadar büyük bir kötülük yapabileceğini hiç düşünmezdim direkt "basın" kosalardı uğraşmazdık. para basanın, siyaset satılanındır bu ülkede, ermeni soykırımında iki lafı bir araya getirmeyen baskın oran, atvdeki bir programda tarihçilerin ayardan ayara soktuğu adamdır ki kullanım tarihi geçmiştir. dtp lilerle bir zaman flört etmiştir ancak sonra seçimlerde kendini iplemyince kürtler dtpye de düşman olmuş skytürkte o zamanlar adı başka olan dtp ye vermiş veriştirmiş olan tatlı su solcusudur, ankaradan dışarıya adımını atmışmıdır bilinmez, bir zamanlar elif şafakla tempo da yazardı en son sayfayı kendine vermişlerdi son okuduğum yazısında solada düşman olmuştu. anadoluda ermeniler için söylenen bir laf vardır ama etmeyeceğim burada.
merak ediyorum türkiye gündemi bu kadar karışıkken kendisi nerelerde, ne yapıyor. Zonguldakta 30 işçi ölmüş, solda yeni bir defter açılmış gündemde her gün yeni bir bomba. baskın oran nerede acaba?
adına sol tarafta bir hareketlilik gördüğümde, sol derken frame'i kasdediyorum, yoksa baskın oran'ın sol ile alakası sol frame'den öteye geçmemektedir on yıllardır, ha bir de trafikte solluyor olabilir, yine ne yapmamış acaba diye düşündüm. yanılmamışım, yine bir şey yapmamış, ezber bozuyorum ezberi ile laf ebeliği yapmaktan başka.
iyi de hocam bu ikisinin arasında alt yapı-üst yapı ilişkisi yok mu? bu çelişkiyi sorduğumuz zaman ezber bozmaktan başka bir cevap ne zaman vereceksiniz?
ayrıca bu derste sorumlu tuttuğunuz 4 kitap birbirinin aynısı, içlerinde biraz farklı olan kara afrika milliyetçiliği kitabı. yani neden bütün kitaplar birbirinin aynısıyken öğrenciye her dönem yeni basım kitapları aldırıyorsunuz ki? böyle ucuz para kazanma yöntemlerine gerek var mı?