basketboldan soğuma nedenleri

entry69 galeri0
    69.
  1. bu nedenler duygusal da olabilir. şimdi 89 kiloluk bir bünye olsam da çocukken çok tıfıl ve gözlüklüydüm. okul bahçesinde basketbol oynayanlar olurdu benden bir-iki yaş büyük olanlar aramda normal olarak ciddi bir fiziki dezavantaj oluyordu. birkaç kere oynamaya teşebbüs ettiğimde beni hep okul bahçesinin beton zeminine çakıverceklermiş hissi sarardı, üstelik size sırtı dönük birinden top kapmaya çalışmak kadar da can sıkıcı bir şey yok. okulun spor salonunda haftasonları ücretli basketbol kursu düzenlenirdi. aman aman pahalı bir ücreti olmasa da bende basketbol kursuna gidecek para da yoktu, sınıfın züppe tipleri giderdi basketbola. daha sonra izlediğimiz amerikan filmlerinde basketbolu sadece kolejli parlak tipler oynar, güzel kızlar da onlara hayran olur imajı da beynimde yer edince hepten soğudum basketboldan. ben sıradan bi tişörte herhangi bir bezden kestiğim 9 numarayı anneanneme diktirerek mahalle arasında, boş arsalarda top koşturmayı seçtim, çok çok kötü oynasam zevk alarak. söylememe gerek var mı bilmem o yıllar hagi'li galatasaray'ın fırtına gibi estiği 96-2000 arası dönemdi.
    0 ...
  2. 68.
  3. sigarayi ve alkole dadanmak...

    sehirinizden ayrilip baska yere okumaya gidince kimsenin orda basket oynamamasi .
    0 ...
  4. 67.
  5. % 1-2 ratinglerle halen d-smartta ırzına geçilen nba maçları.
    1 ...
  6. 66.
  7. potanın çok yüksek olması sebebiyle asla smaç basamayacak olmak. ileriki yaşlarda seyirci olarak kalmak.
    yine de severiz orası ayrı.
    1 ...
  8. 65.
  9. kol kırılması,
    bilek ağrıları,
    balta arkadaşlar...

    sayayım mı daha?

    (hala oynarım)
    1 ...
  10. 64.
  11. 63.
  12. Takım arkadaşının atılan 3 lük den sonra şuta bak ne biçim attı demesi.
    0 ...
  13. 62.
  14. futbolun verdiği zevk ve heyecanın olmaması, bir de devamlı zırt pırt oyunun durması, takımlar arasında aşırı kalite farkı ''özellikle Türkiye'de durum böyle'', ne biliyim bir türlü ısınamadım bu basketbola.
    0 ...
  15. 61.
  16. steps ve turnike gibi bazı oyun kurallarının birbiriyle çakışıyor olması.
    0 ...
  17. 60.
  18. 59.
  19. koca koca adamları gördükçe insanın kendi boyunun ne kadar da kısa olduğunu yeniden hatırlaması.

    + 2,85 lik yao ming sayıyı buldu sayın seyirciler...
    -hö?!$*'
    + evet, 2,85 lik bu dev, takımını galibiyete taşıdı bu gece...
    - annee, süt kalmış mı dolaptaa?

    ayrıca (bkz: kısayım ama para bende)
    0 ...
  20. 58.
  21. (bkz: ispanya milli takımı)

    hani en ufak bir temasta kendilerini kurşun yemiş gibi yerden yere vuran aktörler topluluğu.
    1 ...
  22. 57.
  23. 56.
  24. bir adet beden eğitimi hocasıdır efenim, evet tamı tamına bir senedir benchteyim. *
    0 ...
  25. 55.
  26. 54.
  27. shaquille o'neal 'ın 3'lük atamaması.
    1 ...
  28. 53.
  29. 6 yaşındaki kardeşin abla bu kaç sayıydı, şimdi ne oldu, bu adamın adı ne gibi sorularla maç boyu başınızda dırdır etmesi. *
    1 ...
  30. 52.
  31. 51.
  32. 50.
  33. sol elle top surememek. oynamaktan soğutur, izlemek her daim keyiflidir.
    1 ...
  34. 49.
  35. 48.
  36. 47.
  37. sahaya gelen bütün dangalakların ben de oynayabilir miyim diyip oyuna katılması ve ardından başka bir yerde gördüğünde yılların dostluğu varmış gibi sohbete başlamaları.
    1 ...
  38. 46.
  39. çok süprize açık bir oyun olmaması. hele ki takım biraz iyiyse abartılı galibiyet yüzdelerine ulaşmaları. (bkz: tek ihtimalli maçlar)
    0 ...
  40. 45.
© 2025 uludağ sözlük