erkek erkeğe erkeklerden konuşanın amına koyayım diyesim geliyor. yahu memlekette ne mal insanlar var da değerleri bilinmiyor. kilosuna safran değeri biçilir fark eden yok. be evladım "gel sana basket sözlük açalım sen orda takılorda mutlu ol, bizide adamdan sayma" diye de mektıp atalım zat ı alinize.
edit: bu basketçi kardeşler çete kurmuş suratlarını ekşitmişler, çok kötüü demişler.
alternatif entry yazmaları yanı sıra, basketbol dan anlamayan bünyelere bile ulan milletin tartıştıklarına bak, bir de bu adamların yazdıklarına, basket güzelmiş dur ben de takip edeyim artık demelerine neden olan yazarlardır.
bu arada başlığı açan adam anlasa içim gam yemez basketboldan.. 20 senedir tanırım kendisini her içki muhabbetinde açar bu basketbol konusunu. "hadi adamım bir maç çevirelim" derim. her seferinde farklı bir bahane, "adamım kolum ağrıyor" "adamım portakalın suyu azmış enerji alamadım" "adamım topun havası yok"
topun havası nasıl olursa olsun, senin havan yerinde olsun deep'cim.
sevilen, değer verilen yazarları okumakla vücut bulan histir. en azından benim için böyledir. zira, yazdıkları şeyler emek ister, araştırma ve bulunan bilginin paylaşımıdır yapılan. sözlükse eğer bulunan mekan, esprinin yanında az da olsa bilgi, ne iyi gider.
ben isterimki daha çok bilgi olsun. bilgiyle/ bilgi istemiyle dalga geçilmesin. (espri farklı bir şey, dalga geçmek farklı) bu başlıkta da belli olmuş misal.
delik gördüm mü sokarım abicim. basketbolunda benim için taşıdığı anlam budur. siyasetin taşıdığı anlam ise meme kanseri olabileceğime dair duyduğum tedirginlikten ileri gidememektedir. ki ben erkeğim, meme kanseri olmam. heralde öleydi yani. burdan şunuda çıkarabiliriz ki tıpta çok skimde değil. benim için asıl önemli konular seda sayan'ın evliliği, bülent ersoy'un boşanması, kahtalı mıçı'nın şimdiki kızlar ne hoş olur kucakta demesi. bana böyle şeylerle gelin. gelirken bide karışık tost getirin. çok açım.