ülkemizde düzenlenen dünya basketbol şampiyonasında bir kez daha gözler önüne serilen durumdur.
bilindiği gibi, turnuvaya katılan milli takımların en önemli yıldızlarından olan kobe bryant, lebron james, jason kidd, carmelo anthony, andrew bogut, pau gasol, dirk nowitzki, Chris Bosh, Dwight Howard, Sarunas Jasikevicius, Jose Calderon, Andrei Kirilenko, Manu Ginobili, Steve Nash, yao ming, Theodoros Papaloukas, Tony Parker, Carlos Boozer, Deron Williams, Dwyane Wade gibi isimler bu organizasyon için milli takıma katılmayı reddettiler. tamı tamına Amerika'nın 10, Litvanya'nın 3, Slovenya, Avustralya ve Fransa'nın 2, ispanya, Arjantin, Yunanistan, Almanya, Çin, Rusya ve Porto Riko'nun da birer oyuncusu bu şampiyonada boy göstermemeyi tercih etti. Türkiye'den de mehmet okur milli takımı zaten çok önceden reddetmişti hatırladığım kadarıyla.
bu durum herhalde bu sporu icra edenlerin ne kadar rahatlarına düşkün ve fedakarlıktan uzak olduğunu ortaya koyuyor ve basket milli takımına futbol milli takımına gösterilen bağlılığın onda birinin bile gösterilmemesinin sebebini açıklıyor.
olay aslında amerikanın fevriliğinden kaynaklanır. nba'i bir numara yapmak adına bütün sezon oyunculardan büyük bir performans alırlar. sezon sonunda hiç birinin adım atacak hali kalmaz. milli takım teklifini duyan oyuncuda burun kıvırır haliyle. "yeter lan yeter".
milli takımı reddetme seçimi örneğin futbolda asla hoş karşılanmaz. bugün dünyanın en çok kazanan futbolcuları yerkürenin en ücra köşesindeki turnuvalara bile seve seve katılmaktadırlar. çünkü kendi egolarını milli takımlarının üzerinde görmemektedirler. yaşları ilerlediği için genç oyuncuların önünü açmak amacıyla milli takıma veda eden birkaç ünlü futbolcu haricinde milli takıma katılmama olayı son derece nadir yaşanan bir durumdur. hele ki sözkonusu organizasyon o spor dalının dünyadaki en büyük turnuvasıysa (bkz: dünya kupası) milli takımı reddetmek akla bile getirilmeyecek bir davranış tarzıdır.