başlık yeterince anlaşılır oldu mu bilmiyorum. karakter sınırı olmasa çok pis anlatırdım da.. nitekim, duygularını karakter sınırına hapsedemeyecek kadar özgür bir şahsiyete sahibim. karakter sınırı 167 olsa mesela, açıversem şöyle babalar gibi başlığımı, görenlerin ağzı açık kalsa...
neyse, anlatmak istediğim şey şu: bugün güzel bi espri duymuşsun. ve bunu akşam ev arkadaşına/sevgiline/annene/dedene/tekelci hüseyin abiye filan anlatmak istiyorsun. neden? sevdiğim insanlar bunlar, ben güldüm onlar da gülsün. ortam şenlensin... ama ne oluyor? şu oluyor:
- yaa bugün bizim sınıftaki bi çocuk bi espri yaptı, öldük gülmekten. işte bu bi gün bi bakkala girmiş, su alacakmış
+ hıı (bunun bu diyalogdaki repliği 'hıı'dan ibaret)
- bakkalda bozuk yokmuş
+ hıı
- işte bozuk yok mu demiş
+ hıı
.......
- koptuk resmen yaa, gülmekten altımıza sçtık!
+ hıı (ulan alıp pıçağı saplayıversen adamın böğrüne, bu hıı kadar acıtmazdı be!)
ne oldu? espriyi nakledecem derken piç oldu gitti çocuk. eridi, mahvoldu! bi örnek daha vereyim:
- bugün sözlükte süper geyik vardı yaa
+ hıı (sözlük ne ki?)
- uçansolucan nickli bi çocuk var
+ hıı (nick ne ki?)
......
sonuç aynı. benim başıma çok geliyor bu olay. espriyi nakledince eskiyor mu anlamadım ki! tavşanın suyunun suyu gibi bişey mi oluyor. ya da ben mi adam gibi anlatamıyorum? ama suç bende! ne diye kaynak kişi belirtiyorsun ki? 'umut sarıkaya'nın bi yazısında' diye lafa girince olmuyor demek ki! çıkar umut'u aradan, olay kendi başından geçmiş gibi anlat, yap espriyi paşa paşa. ama yok! lanet olsun bu bendeki kaynak kişi saygısına (hee, bu lafın aslı da kurtlar vadisi'ndeki muro'ya ait).
başkasının esprisini nakletmek zor iş. çetrefilli iş. bizim bi arkadaş diye lafa girince, esprinin dinlenirliği/gülünürlüğü yüzde 50 oranında düşüyor.