ev kadınlarının sorunlarını ve toplumun kadına biçtiği misyonu gayet iyi dilegetiren, farkındalık yaratan çok çok iyi bir oyun. çok eğlenceli bir anlatımı olduğu halde özellikle teması açısından sık sık hüzünlendiriyor da. tekrar seyretmeye değer bence. bu yüzden akşam galasındayım.
evde yasanan kazalardır. basit olanı makbuldur. mesela; yemek yerken insanın tükürceginin genizine kacması ve gözlerinden yaş gelmesi. igrenc birsey öldürmüyorda serefsiz.
günay karacaoğlu'nun tek başına sahnede yer aldığı, yılın en başarılı müzikal ya da komedi kadın oyuncusu dalında afife jale ödülünü aldığı ve asis yapım'ın yapımcılığında diziye uyarlanan oyun.
--spoiler--
oyunda her kadının günlük yaşamında aklından geçen istekleri, düşleri, cesurca dile getiremedikleri anlatılıyor.
--spoiler--
hayatımda güldüğüm en iyi tiyatro oyunlarından biriydi. günay karacaoğluna bildiğin hayran oldum, hasta oldum.
müthiş bir performanstı bir daha olsa bir daha ağzı açık izlerim.
sürahinin devrilip parkeye dökülen suya basarak kaymak suretiyle düşerken devrilen sürahiye takılıp takla atarken aynı anda sürahinin kırılıp etrafa saçılan parçalarından birine kıç üstü oturmak. yani velhasıl göte giren cam acıtır.
günay karacaoğlu'nun tek başına resmen yardırdığı tiyatro oyunu. tek kişilik oyunlara karşı çok ön yargılıyımdır normalde ama bayıldım oyuna. bu oyun çok ciddi bir metin ve oyunculuk başarısıydı.
çocukken kitaplığın en üstünde duran oyuncağı almak için sandalyeye çıkılır.dolabın en üst rafından tutulur hala ulaşamazsın iki elle sarılırsın tekrar zorlarsın ve dolabın altında kalırsın.