milli şefinin "iyi dinleyin millet de düşmanınızdır" dediği ve halk ile devlet arasındaki uçurumun sistemli bir şekilde devam ettirildiği tezatlar kumkuması bir garip ülkedir.
astıkları başbakan ve bakanların idam esnasındaki resimlerini çok iyi bir şey yapmış gibi ilkel bir şekilde gazetelerde resimlerini basanların yaşadığı bir ülkedir.
astıkları başbakanlara asmadan önce işkence eden insansıların yaşadığı bir ülkedir.
halkın seçtiği liderleri halkın seçmediği zorbalarca iktidardan indirildiği ülkelerdir.
hem sağdan hem soldan binlerce gencini amerikanın güdümünde * bir hiç uğruna asan bir ülke. bu ülke şapka giymuyorum diyenlerin de asıldığı bir ülkedir. ne hazindir ki hâla şapka giymemek suçtur.
devletin muhtelif yöneticilerinin ağlama duvarı ziyaretleri pek tabi laik sayılırken,
müslüman olduğunu söyleyen yöneticileri için şeriatçı propogandaları yapılan ülkedir.
sığ sol-sağ çatışmaları ile memleketin en işe yarar evlatlarının katledildiği ve bunu engellemeyi bırak bu savaşı proveke eden ve darbe yapmak için fırsat olarak değerlendirenlerin hâla kuş tüyü yataklarında keyif sürdüğü bir ülkedir.
sağa sola bomba atanlara "tanırım iyi çocuk" diyenlerin ve iyi çocukların askeri mahkemelerce tahliye edildiği, bu lafı sorgulayan savcının ise şimşek hızıyla meslekten ihraç edildiği, doğduğuna pişman edildiği ülkedir.
kendi başbakanını asan orduları olan ülkedir doğrusu.
zira kendi başbakanını asarken ülke de bu esnada tabiri caize (caiz tabi neden olmasın) esir alınmaktadır.
bir avuç azgın azınlık da meydanlarda, esirlerden boşalan alanlarda savaş dansı yapmaktadırlar.
anayayasa sından laik denildiği halde konu islam dini olduğunda hiçbir zaman laik olmayan ülke. laik olmak yerine bilakis dini kendi rejimine göre yeniden uyarlama çabası olan ülkedir.
darbe günlükleri yayınlayan gazetecinin yargılandığı, dergisinin şimşek hızıyla kapatıldığı lakin darbecilerin elini kolunu sallaya sallaya dolaştıkları bir ülkedir.
halkın %47'sinin oyunu alan bir partinin, yine halkın %80'inin ve meclisin %70'inin yapılmasını istediği bir değişikliğin anayasa ihlal edilerek iptal edilebildiği bir ülkedir.
anayasama mahkemesi nin anayasa değişikliklerini sadece sekil yönünden denetleyebileceği 148. maddede açıkca yazmasına rağmen, pervasızca esastan da denetlediği ülkedir.