barış

entry197 galeri10 video2
    197.
  1. 195.
  2. Huzur veren, dünyaya yayılması gereken gerekli madde.
    0 ...
  3. 194.
  4. yoktur.

    insan ırkı varoluşundan bu yana savaşıyor.

    aryca;
    barış maskesi takmış öyle milletler vardır ki. maskelerinin altında canavarlar yatar. (bkz: kürt)
    0 ...
  5. 181.
  6. 180.
  7. savaşın soğukluğu kadar candan olmayandır. çok allek bir kelimedir kendileri samimiyetine güvenilmez. yalanı dolanı görülmüştür. savaş bütün kudretiyle eğriyi doğruyu gözünüze sokar!
    7 ...
  8. 178.
  9. dönüşü olmadan kesilen biletlerin, akan kanlardan yapılma suni göllerde yüzdürülenlerin, acılarından bazılarına köşkler, saraylar sağlayanların, yeryüzünün üzerinden bizi gözetlediğine inanılandan ötürü insanlara vurulan zincirlerin, esrarlı gözlerle savaşın bitmesini bekleyen çocukların, atalarının yaptıkları yüzünden suçlu sayılanların, ağlaması bile yasak olan insanların sonsuz evren boşluğunda arayıp da bulamadığı, umudunun tükendiği saatlerde ona sığındığı kutsal kavramdır.
    3 ...
  10. 177.
  11. Savaşarak kazanılacak olanmış... cennette savaşcı mı var sanıyorsun amk cahili.
    0 ...
  12. 176.
  13. savaşarak kazanılacak olandır.
    0 ...
  14. 173.
  15. hacet yok hatırlatmasına seni hatıraların,
    bir dakika bile çıkmıyorsun aklımdan.
    1 ...
  16. 172.
  17. Barış mı? ilk defa duyuyorum.
    1 ...
  18. 171.
  19. anca bir insan ismi olabilir öteye geçemez.
    0 ...
  20. 169.
  21. çocuğun gördüğü düştür barış.
    ananın gördüğü düştür barış.
    ağaçlar altında söylenen sevda sözleridir barış.
    0 ...
  22. 168.
  23. Savaşın olmadığı durumları niteleyen şey barış değildir.
    Barış bir ütopyadır siz yalnızca savaşmamaya çalışın.
    1 ...
  24. 168.
  25. 1. Küslük sonlandırılsa da, bir defa kırılmış olmak gibi hiç geçmeyecek bir şeyin geçmiş gibi yapılması.

    2. Savaşın bittiğini gösteren ve mağlup taraf adına yalnızca intikam almak için bir süre beklenmesi gerektiği anlamına gelen süreç.

    3. Halkın içinde yaşamak ve halkın ortalama alışkanlıklarına uymak zorunda bırakılanın içindeki nefreti kusmadan geçirdiği her bir güne verilen ad, kirli sulh. (dünden bugüne )

    4. iki devlet arasında, iki toplum arasında, iki inanç arasında, iki insan arasında varmış gibi, olması mümkünmüş gibi yapılması sahtekarlığına herkesin ortak olduğu.

    örnek verecek olursak ;

    "Halkın beni mahkum ettiği bu barışta
    şuursuz gövdem ve zavallı özgürlüğün imkanlarıya her köşesi şiddetli patlamalarla sızlayan bu uykuya yattım.."
    3 ...
  26. 167.
  27. Arkadaşlar kararımız ne olursa olsun hepimiz kendimizce memleket için güzel olanı istiyoruz bu yüzden birbirimizi kırıp üzmeyelim barış içinde olalım, en azından kendi içimizde...
    0 ...
  28. 166.
  29. Evrensel baris kastediliyorsa kendi dusunceme gore asla saglanamiyacak olaydir cunku birinin menfaati oldu yerde digerininki bitiyor ve insanoglunun ihtiyaclari bitmek bilmiyor daha dogrusu gozu doymuyor.

    (bkz: Insanin gozunu kara toprak doyurur.)
    0 ...
  30. 165.
  31. 164.
  32. 163.
  33. Peşinden koşulup hırs yüzünden elde edilemeyen şeydir.
    2 ...
  34. 162.
  35. Özlenilendir.
    Kim bilir, belki bir gün.
    0 ...
  36. 161.
  37. --spoiler--
    Türkiye’de Barış ismini ilk olarak Barış Manço almıştır.
    --spoiler--
    0 ...
  38. 160.
  39. çok güzel bir kelimeyken hdp ve hdp benzerlerinin kullana kullana değerini düşürdüğü artık kullanınca akla kaosu getiren bir kelime. tıpkı ışitin allah-u ekber diyerekten allah-u ekber sözünü özellikle yeni nesle kötü gösterdiği gibi... fakat kim ne yaparsa yapsın ne allah-u ekber sözü ne de barış kelimesi anlamını yitirmez!
    0 ...
  40. 159.
  41. Ölen kimden diye sormadığımız zaman barış gelecek...
    (bir ihtimal)
    0 ...
  42. 159.
  43. Geçen 3500 yılın, sadece 230 yılı barış içinde yaşanmıştır.
    0 ...
  44. 158.
  45. Belki de Kabil’in Habil’i öldürerek yeryüzünün ilk cinayetini işlediği gün, düşmanlığın ilk tohumu serpildi yeryüzüne…
    insanlık yarı beline kadar saplanınca düşmanlığa, eli kolu tutmaz oldu haliyle.
    Ondan bir türlü dik durmayı başaramıyor oluşu, ondan bunca savaş, bunca katliam, bunca acı…
    Sırtında bir kambur gibi taşıyor sevgisizliğini…
    Önce pırıl pırıl doğuyor oysaki… Sonra kendisiyle tanışıyor ve kendisiyle tanıştığı an başlıyor savaşı.
    Sana düşman, bana düşman, bastığı toprağa, dirseğini kırıp da yediği ekmeğe düşman kesiliyor.
    Düşmanlığıyla kana buluyor, haritada yerini bile bilmezken, ayaklarını basabildiği her köşeyi.
    Söylesene, hangi dava daha yücedir bir insanın hayatından?
    Söylesene, hangi toprak daha değerlidir bir çocuğun umutlarından?
    Savaş hiç bitmiyor yeryüzünde, sadece şekil değiştiriyor.
    Ülkelerin savaşı bitse bile, insanların birbiriyle savaşı hiç durmuyor.
    Bir güvercin ağzında zeytin dalıyla geliyor, konuyor insanlığın sol omzuna…
    Sonra bir patlama sesi daha!
    Zengin ol, fakir ol, Türk ol, Rum ol, yoksul ol, düşkün ol… Ne olursan ol, hepimiz düşmeyecek miyiz toprağa?
    Hikâyenin sonunda hepimizi kurtlar yemeyecek mi?
    Öyleyse bu hırs, bu öfke, bu kin niye?
    Burası dünya yahu! Burası bu kadar işte, iki metrelik çukur kadar sana!
    Dünya senin olsa neye yarar ki, kalbinde barışa ufacık bir yer ayıramadıktan sonra?
    “Dağlar, insanlar ve hatta ölüm bile yorulduysa, şimdi en güzel şiir, barıştır.”, demiş ‘Koca’ yürekli biri.
    Yine dizmiş yan yana büyülü kelimeleri, barış ebediyete kadar ‘Yaşar’ orada şimdi…
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük