Yazdığı kitap gayet kötüdür. Kronolojiden uzak ve tümden gelim tekniği kullanarak yazılmış ve tutarlılık çabası içinde çok fazla kalmış kendileri. iyi niyetle yazılmış ancak bilgiden son derece uzakta kalmıştır.
Kendisinden 4 dönem ders aldım zamanında oldukça sevdiğim bir hocadır ancak bilgi birikim olarak son derece vasattır. Fakat her alanda olduğu gibi üniversitelerde de popülizm çok iş yapar.
Nilüfer sınırları dışına çıkıldığı zaman uluslararası ilişkiler alanında kimse sevgili hocamızı tanımaz yani son sınıftayken kendisini referans vermek çok mantıklı değildir.
Not: Gerçekten şahsı iyi bir insan olabilir (yakından tanımadım) ancak bilimsel birikim konusunda on üzerinden en fazla 4 alır ama öğrencilerine kendini çok farklı gösterir.
Edit: Prof olmuş hocamız tebrik ederiz.
Edit 2 : Eğer Orta Çağ'da Osmanlı'nın Avrupa da ki etkilerini görmek isterse dünyaca ünlü tarihçi Norman Davies'in Avrupa Panaroması kitabını öneririm kendisine yabancı dili varsa okuyabilir. Bin küsür sayfalık kitapta Osmanlı direk olarak hiç geçmez. Yani gençler aldığınız dersler Türkiye sınırı dışında geçerli değildir.
sınavlarındaki test kısımlarında g hatta h ye kadar şık olan, ders kitaplarına devamlı güncelleme yapan uludağ iibf uluslararası ilişkiler bölümü hocasıdır.
Bilgi birikimi harika olan saygı değer hocamız.Dersine girdiğinizde dinlememeye çalışsanız da çok şey öğreneceğiniz ender hocalardan.Yaklaşık dört dersini aldım.Hepsinden de memnun kaldım.Sadece bir noktada eleştirebilirim ki puanlama sisteminde açık ara fark var.Örnek vermek gerekirse aynı şeyler yazılan iki kağıt arasında dağlar kadar fark olabiliyor.
dersine kazara girdiğim ve doğru mu geldin diye sorduğunda gayet emin evet dediğim dinlenilesi hoca. öğretme şekline bi de bilgi birikimi eklersek sanırım dersini almasam da ben bu derse girmeye ve tebessümle dinlemeye devam edebilirim.
iktisat sever bir iktisat öğrencisi olarak bana uluslararası ilişkiler bölümünü sevdiren, iibf'de karşılaşıp karşılaştığıma yüzde yüz memnuniyet duyduğum saygıdeğer hocamız. iktisattan başkasını sevmezdim, sevdirdi; tarihe ilgi duymazdım, duydurdu.*
gerek ders işleyiş tarzıyla, gerek sınavlarıyla öğrenciyi düşünmeye sevkeden, öğrenciye kendini ifade etme şansı veren, etkin bir şekilde dersin hakkını verebilen biri. hayatla, kendisiyle, öğrencileriyle dalga geçebilmesiyle derslerinde eğlenmenizi sağlar. ona ukala diyenler, öğrenciyi ezer diyenler, zor sorar diyenler muhtemelen akılsız, takıntılı insanlardır.
üniversite'de olması gereken hoca profilidir tam anlamıyla. iyi ki vardır kendileri ve umarım uü iibf daha çok barış özdal'lara sahip olur.
(bkz: ned stark)'a bir parça benzediği de doğrudur.*
bir daha seçme şansım olsa barış özdal için uluslararası ilişkiler bölümünü seçebilirdim.*
Uluslararası göç ve nüfus hareketleri isimli seçmeli dersini büyük keyifle seçtim. Kimdir ne değildir diye sözlüklere göz gezdirdim. Ukala dediler, öğrenciyle uğraşır dediler, etkilendim. Önyargımı kaptığım gibi dersine gittim. Gidiş o gidiş. Ukaladır, bilmem. Öğrenciyi ezer, bilmem. Zor sorar, bilmem. Sadece şunu bilirim dersinden pek çok şey öğrendim. Ve nasıl ders anlatıyorsa, anlattıkları da unutulmuyor arkadaş.
Kendisini Sean Bean'in canlandırmış olduğu Boromir ve Ned Stark karakterlerine benzetmekteyim. Ver eline kılıcı kalkanı, vallaha Winterfell yiğidi, Gondor'un oğlu.
Yalakaları dışında dersini alanları geçirmediğini düşündüğüm, dersini alacaklara "yalaka yapmayı göze alacaksın diye tavsiyede bulunabileceğim" bir hoca türü. Ayrıca finalde soracam diye soru verip sözünde durmayan, öğrencilerini ters köşeye yatırmaktan hoşlandığını sandığım enteresan kişilik. böyleleride varmış abi
2.sınıf olmamla beraber kendisinden ilk kez bu dönem ders almış olmaktan gurur duyduğum hocadır. sürekli algınızı açık tutup kendine özgü anlatışıyla gerçekten bir şeyler öğretebilen değerli hocamdır. barış hocayı tanıdığım, onun gibi değerli bir hocadan ders alma imkanını bulmuş olduğum için kendimi birçok uluslararası ilişkiler öğrencisinden daha şanslı hissediyorum. iyi ki var denilesi, hayran olunulası bir kişiliktir.
arkadaslarımla ders arasında yaptgımz rakı muabbetıne kulak misfairi oldugunu düşündüğüm ve bu muabbet esnasında ben trakya cocuguyum olum biz ananson kokusuyla rakı fabrikasınn duvarlarını boyayarak büyüdük lafım üzerine bana 21 yıllık ömrumde duydugum en guzel lakap olan trakya'yı takan ve kaldıgım halde severek aldıgım tek dersi diplomasi tarihini veren hocadır. kraldır. candır.
yarınki dersi beşiktaş-fenerbahçe derbisine denk gelen ve nedendir bilinmez herhangi bir vizeye çalışmadığım kadar quizine çalışıtığım hocadır ve kesinlikle şuana kadar gördüklerimden farklıdır.
bu entry'nin girilme sebebi barış hocadır.Kendisi bu entry'nin girilmesini istemiştir.Perşembe günkü dersinde yaşayan bir olay barış hocanın hayatında ilk defa mavi ekran hatası vermesine sebep olmuştur. olay şöyle gerçekleşmiştir. hoca 15. 16. 17. 18. yüzyıllarda osmanlının mı yoksa avrupanın mı üstün olduğunu sormuştur ve 15. yüzyılda osmanlının 18. yüzyılda avrupanın üstün olduğu konusunda hemfikir olunmuştur. geriye 16. ve 17. yüzyıllar kalmıştır. sınıfın ön taraflarından bir kız arkadaşımız kalkıp 15 ile 18in toplamı ile 16 ve 17nin toplamının 33 olduğu söylemiştir. daha devamını söylemeden sınıfta herkes gülmeye başlamış ancak barış hoca donup kalmıştır ve yaklaşık 3 dakika tepki verememiştir. daha sonrasında hayatında ilk defa böyle bir durumda kaldığını açıklamıştır. seviyorum barış hocamı *
bana universitede olduğumu hissettiren hocadır. bu hissi ikinci sınıfta tatmış olmam elbette üzücüdür ancak barış hocayla tanışmış olmak bu hüznü alır götürür.
derslere hafif bir korku ve neşe ile girersiniz. öğrenciyi konuşmaya yönelten bir hocadır. derslerin sonunda bugün konuşmayan kaldımı diye sorar. öğrencinin fikirlerini herzaman açıklaması gerektiğini düşünen bir hocadır. dersleri herzaman eğlenceli geçer.
derslerinde öğrencilerle beraber beyin fırtınası yapar. öğrencilerin konuşmasını önemser. bu fakültede bazı hocalar gibi, 'sus sen, senin konuşma hakkını elinden alıyorum' diyen hocalar oldukça, barış hoca gibi hocalara daha fazla ihtiyaç olacaktır.
üniversiteye ilk geldiğim anda ders anlatımında, davranışlarında, hareketlerinde kendimi bulduğum, zihnimin inşa sürecinde fark etmeden en büyük harcı koymuş olan değerli hocamdır.
azimli bir insandır barış hoca, yerinde duramaz, sürekli yeni metotlar, yeni teknikler, kendini ve çevresini geliştirme gayreti bir kalp atışı gibi hakimdir akademik yaşantısına..
daha sonraları defalarca kez üzerinde düşünüp, incelediğim 1929 ekonomik buhranını o dönemin alman banknotları ile anlatması, onları sıra ile elden ele dolaştırmasını hiç unutamıyorum. o gün çok etkilenmiştim. zira 2. dünya savaşını anlatan sunumlarını da..
böyle hoca bulmak zordur arkadaşlar, değerini bilin, barış hoca emeğini esirgemez ama sizden de emek bekler.. bunun karşılığını verirseniz, kendinizi zorlarsınız belki ama zihninize çok şey katarsınız o zihniniz de sizi ve hayatınızı daha da güzelleştirir.
her şey için binlerce teşekkürler barış hocam benim deyimimle king . **
az önce final sınavından çıkıp kol gibi sorularını bile hatırlayamadığım ( heyecandan ne yaptığımı bilemediğimden hatırlayamıyorum) ibfnin en güzide ve şahsına münhasır hocasıdır.
hakkında çok fazla entry yazılan hocadır. Herkesin zor hoca dediği bir adamdır(aslında alakası yok sadece anlattığını istiyor ki bu da en doğal hakkı. Yatarak bir onun dersinden geçilmez.) Çok sevimli suratına top sakal da çok yakışıyor hani.
sözlükte yazar olduğuna dair süphelerim olan bir insan.
Barış hocanın derslerinden aldığım kötü puanlara rağmen kesinlikle hiçbir öğrencisinin kağıdını okumadan not vermez. Dışardan kimi öğrenciye çok ukala görünebilir, ancak her insanla muhatap olabilecek türde bir insandir.
koca bir bahar döneminin neredeyse hergünü o öğrenci işlerinin koridorlarını''bakın ben mezun olucam yani öle görünüyo ama bi sorun var mı yok mu bu dersten kıllandım ben''dıye tavaf etmeme rağmen yakarışlarıma kulak vermeyen memure ablalar ben mezun oldum sevinciyle memlekete kaçmışken...''aaa sizin iki dersiniz kalmış onları vermeniz gerek''diye telefon aracılığıyla beni benden almış o kadar yol demeden tekrar bursaya ıkı ders ıcın suruklemişlerdi ki o derslerden birinin final sınavında gözetmen olarak anaaa o da kim barııış hocaaaa...bunun içindi heralde dedim valla bunun içindi ben şahsen görünce bile mutlu olurdum.acaba bende mi bi sorun var dedirtmedi değil zaman zaman yani genel kanıya bakınca.ama o kadar öğrencinin arasında beni tanıyıp''ooo yaşıyomusun sen hala ya''diye sorması bile cok büyük moral olmuştu.demem o ki özlediğim tek hocam hoca gibi hoca diyebileğim tek hocam. (bkz: bende bi sorun yok.gerçekten valla bak lan)
