bugünkü dersinde 'diplomasi nezaket sanatıdır' diyince 'o yüzden mi okulda kalmayı tercih ettiniz' diye bağırmayı arzuladığım, lakin tırsıp sustuğum hocadır.
internet sitesindeki ana sayfaya koydugu fotografta burnunu mu karistirdigi yoksa elini mi yedigi anlasilmayan doktor kisidir.
* bence en önemli problemi sevdigi ve sevmedigi kisileri sert bir cizgiyle belirleyip, kendini acikca konumlandirmasidir. Bir egitimcide bu olmamalidir diye düsünüyorum.
* "dönem sonunda arkadaslar sizin benim dersimle ilgili elestirilerinizi duymak istiyorum, bunlar benim icin onemli" seklinde bir cikis yaparsa, sakin cevap vermeyin, avlanirsiniz.
* cevabini bilmedigini fark ettiginiz bir seyi ona asla sormayin. Sizinle birlikte düsünüp sonuclara ulasmaz. oncelikle "sorunuzu anlayamadim, ne demek isteginiz tam acik degil" seklinde sizi kararsizliga ve hataya sürükleyecek bazi ataklar yapar ve sizi ezer. O nedenle bilmedigi seyin üstüne gitmeyin, kaybedersiniz. Olaki bir sey sordunuz ve yukardaki cevaplari aldiniz, hemen "pardon hata bende" , "aaaaaa simdi anladim" seklinde kivirin.
* Sizle ilgilenmiyormus, adinizi bilmiyormus gibi yapabilir. Sinifta bazen adini ezbere bildigi kisilere "adiniz neydi, siz kimdiniz vs." gibi cikislar da yapabilir. Bu durumda bozuntuya vermeyin, kendinizi tanitin, istedigi gibi oynayin ve sakin "ortada süper hafiza sahibi adam gibi trip yapmayi biliyorsun da 2 tane ögrencinin adini niye tutamiyorsun" demeyin, kaybedersiniz. Cünkü "sizin adiniz neydi ya" demesi, muhtemelen "arkadasim cok sivriliyorsun, öne cikiyorsun, senden bir dolu var, adlarini bile aklimizda tutamiyoruz" demektir.
* Ona gidip özel iltifatlar etmeyin. eger sizi hatirlasin istiyorsaniz, ona hemen cevap verebilecegi, sizi bozabilecegi bir laf sokun. Sonra da dublik gelince yenilmis gibi davranin. Bu daha cok hosuna gidecektir. olaki agzinizdan sinifta bir laf kacti ve cevap veremedi. O zaman isiniz cok uzun ve karisik. artik o sizi mat ettigini hissedene kadar acik vermeniz gerekiyor. is karagöz hacivat´a dönecektir :
- Karagöz sen hic ehl-i sohbet degilsin
- sen de hep geveze musibetsin seklinde...
* üniversitede okurken che guevara ile ilgili bazi calismalar yapmistir. Che ile ilgili ya da sosyalist düsünürlerle ilgili bildiginizi satmaya calismayin. Ama bazi teknik konulardan söz acarsaniz, o size anlatir. memnun da kalabilir.
* eger ben hukukcuyum diyorsa "hukukcusun" deyin. Sakin "ya arkadas ben de tip konusunda bilgi sahibiyim ama kendime doktor mu diyorum" gibi bir cikis yapmayin. "hukukculuk sonradan kazanilan bir sey degil 4 senelik bir üniversite meselesidir, ya hukukcusundur ya degilsindir" gibi bir fikir beyan etmeyin.
* yapmasi gereken resmi bir isi yaptigi zaman tesekkürü abartmayin, gereksiz yere laf yersiniz. ya da yalaka oldugunuzu düsünebilir. Hadiye cak cuk zaten hic düsünmeyin bile.
* tüm bu seylere ek olarak kendine has bir adamdir, size aktardigi oranda bilgisine saygi duyun, saygisizlik etmeyin. fakültede Cok kisinin yapmadigi alternatif okumalari vardir, desmond moris, uzakdogu felsefesi vs. gibi. okumalar konusunda yelpazesi genistir, ondan faydalanilabilir örnegin.
* sagda solda hakkinda konusmayin, mutlaka kulagina gider. Ha bir de burayi mutlaka okuyordur, istihbaratini da yapacaktir. Eger götünüz saglamda degilse, asla benim gibi seyler yazmayin, konusmayin.
kırmızı kolej çantası sırtında gezinirken komik bir görünüm sergileyen,yolun çok başında bir akademisyen olmakla,fark yaratmaya çabalayıp ondan bundan çakma ders notları vererek ders işleyen ve bu çelişkiyle beni yarmış geçmiş ama bir türlü derslerinden kalamadığım için kendimi karşısında mahçup bırakmış(evet nankörüm) uludağ üniversitesinin en hocaya benzemeyen hocasıdır ayrıca.
uludağ üniversitesi'nde siyasi tarih dersi veren hocadır.
kolpadan tanımı yaptık biraz bir şeyler yazalım bakalım. ders işleme tekniği çok iyidir, öğrenciyi derse katma amaçlıdır tamam anlaştık. ama öğrencilere biraz, yok olmadı çok fazla yukarıdan baktığını söylemek lazımdır. "öğrencileri sürekli aşağıladığını söylersem yalan olur" dersem yalan olur.*hatta bunu yaparken müthiş zevk aldığını söyleyebilirim. yukarıdaki bomba örneğine zaten yazacak pek bir şey yok yaptıysa çok ayıp etmiş derim.
ayrıca siyasi tarih 2 dersinden bir yerlerimin zoruyla geçmişimdir. siyasi tarih 1'den kaldık gerçi yaz okulunda görüşücem kendisiyle. bir mesajınız varsa aşağılanmayı göze alıp iletebilirim kendisine.
ara sıra biz uluslararası ilişkiler öğrencilerini kızdırsa da sanıyorum bölümün tek umudu. yani en azından ara sıra genç olduğunun farkına varıp hoş işler yapıyor. dileğimiz tayyar arı'ya benzememesi.
Yalakaları dışında dersini alanları geçirmediğini düşündüğüm, dersini alacaklara "yalaka yapmayı göze alacaksın diye tavsiyede bulunabileceğim" bir hoca türü. Ayrıca finalde soracam diye soru verip sözünde durmayan, öğrencilerini ters köşeye yatırmaktan hoşlandığını sandığım enteresan kişilik. böyleleride varmış abi
Bana üniversitede olduğumu hatırlatan tek öğretici .
Barış Özdal ; yeri geldiği zaman derslerinden kaldığım fakat derslerinde başarılı olsamda olmasamda , hakkettiğim için bulunduğum durumda olduğum konusunda beni ikna etmiş , iyi öğretmen olmanın anlamını bize sorgulatmış , 2. sınıf siyasi tarih dersinde dönem sonunda ; '' sizinle ders yapmak bir eziyettir '' ve 4. sınıf Türk - Yunan ilişkilerinde ; '' sizinle derse girmek bir zevktir '' diyebilen ve böylelikle öğrenciye hakettiği değeri ve saygıyı gösteren , kuralcı , yerine göre agresif , yerine göre tam bir akıl hocası ve örnek alınası kişidir . Türk - Yunan ilişkileri son dersi olan bugun , dışarıda kar yağarken , bizimle birlikte sigara içmiş bundanda önemlisi bize inandığını ve güvendiğini her fırsat bulduğunda bu tip samimi hareketlerinde göstermiş , hayatı boyunca başarılı olmasını istediğim özel öğretmen ..
Mezun oldum,okulla alakam kalmadı,çıkar ilişkisi var diyenlere karşılık olarak bu açıklamayı yaptıktan sonra şunu söyliycem:
bazı arkadaşlarımın eleştirdiği gibi eleşttrisel yönleri oalbilir,ama bu hoca bunları bıle kabul ederek yanlışları ile yüzleşip insnaları kırdığını kabul edeibilecek kadarda kalender ve kendı ile barışık bir adamdır.
Okuldan ayrıldım ama bende hep hatırası kalacak olan yegane 3 hocamdan biridir.
inşallah türkiye'de onun gibi hocaların sayısı artarda,Amerikan filmlerindeki üniversite dershanesi görüntüleri gibi,dağınık düzende ve tek sandalyeye oturan öğrenciler ve hoca masasına yarım popo oturan ve elinde elma olan öğretim elemanı ve sınıfta serbest bir düşünce havası oluşturarak sadece öğrencilere birşey öğretmek amacında değil,kendi aralarında da tartışmaya açık bir ortam yaratabilecek ortamların çoğlamsı umumi dileğimdir.
Uluslararası ilişkiler bölümünde okuyupta,işin ilmini öğrenmek isteyen arkadaşlar varsa,ondan Türk-Yunan dersini alında,dışarda ulus okuyorum dediğiniz zaman,"Madem ulussun,göster ürksün" sloganını bi nevi sergileyebilecek konuma gelin.
dersine kazara girdiğim ve doğru mu geldin diye sorduğunda gayet emin evet dediğim dinlenilesi hoca. öğretme şekline bi de bilgi birikimi eklersek sanırım dersini almasam da ben bu derse girmeye ve tebessümle dinlemeye devam edebilirim.