Bana üniversitede olduğumu hatırlatan tek öğretici .
Barış Özdal ; yeri geldiği zaman derslerinden kaldığım fakat derslerinde başarılı olsamda olmasamda , hakkettiğim için bulunduğum durumda olduğum konusunda beni ikna etmiş , iyi öğretmen olmanın anlamını bize sorgulatmış , 2. sınıf siyasi tarih dersinde dönem sonunda ; '' sizinle ders yapmak bir eziyettir '' ve 4. sınıf Türk - Yunan ilişkilerinde ; '' sizinle derse girmek bir zevktir '' diyebilen ve böylelikle öğrenciye hakettiği değeri ve saygıyı gösteren , kuralcı , yerine göre agresif , yerine göre tam bir akıl hocası ve örnek alınası kişidir . Türk - Yunan ilişkileri son dersi olan bugun , dışarıda kar yağarken , bizimle birlikte sigara içmiş bundanda önemlisi bize inandığını ve güvendiğini her fırsat bulduğunda bu tip samimi hareketlerinde göstermiş , hayatı boyunca başarılı olmasını istediğim özel öğretmen ..
uludag universitersi bilim topluluklari bunyesinde gerceklesitirilen etkinliklerde, ermeni soykirimi ile ilgili seminere tarih bolumunden turgay akkus ile birlikte konusmaci olarak katilmis iibf hocasi.
Sözlük yazarı olup da açıklamaya çekindiğim tek başlıktır.'korkuyorum'. sanki bir yerlerden bana 'yazmaaaa' demedim mi diyecek gibi geliyor. Verebileceğim tek ip ucu,yeni yardımcı doçent olmuş uludağ üniversitesi hocası.
siyasi tarih dersine girdiğinizde pek çok şeyi eksik veya yanlış, pek çok şeyi ise hiç bilmediğinizi öğrendiğiniz büyük adam, hakkında hiçbir önyargıya sahip olunmaması gereken uludağ üniversitesi uluslararası ilişkiler bölümü öğretim üyesi.
çünkü gerçekten de şimdiye kadar dersine girdiğim hiçbir öğretim görevlisine benzemiyor. derslerine girdikçe ve tanıdıkça onun farklı olduğunu daha iyi anlıyorsunuz. yani en azından bana öyle oldu. ilk dönem başında siyasi tarih derslerinden önce heyecandan, biraz da çekinmekten/önyargıdan kalbi 'gümgümgümgümgüm x2' atan ben bile bugün artık heyecanımı yendim ve sözlükte görüşümü yazmaktan çekinmiyorum.
öğrencilerine sürekli düşünmeleri gerektiğini aktaran,dersleri sohbet havasında geçen,dersten kopan öğrencisini saniyede farkeden ve derse tekrardan dahil eden ayrıca görsel hafızası çok çok kuvvetli bir hocamızdır.dersine bir kere girseniz bile yüzünüzü hayatta unutmaz.
yeni öğretim yılında farklı sistemler geliştirip öğrenmeye teşvik eden hoca. dersler gercekten de zevkli gecıyor. ancak sebebini hala öğrenemediğim bi ilginçlikler oluyor. ama bizim memnuniyetimiz sorulur mu bilmem ama memnunuz.
siyasi tarih i vizesinde, dandirik uludağ forum'daki bi elemanın başlık açarak sorduğu soruyu ve bir başka elemanın ona verdiği dandik cevabın doğru olup olmadığını sormuş, soruların altındaki "süre: 45 dk"nın sonuna da ":(" ekleyerek beni benden almış, farkını bir kez daha belli etmiştir. bir an kendimi iyi bi üniversitede sandım, tek yanağımı ve kaşlarımı kaldırarak pis pis sırıttım.
neden uludağ'dan bir dr. emmett brown çıkmasın? hı?
Zaman zaman sert espriler yapıp kalpleri kırabilen, ama esprilerinin her zaman sizi geliştirmeye yönelik doğrular barındırması çok muhtemel olan hocamızdır. Eğer asıl demek istediğini anlayabilirseniz mükemmel bir yol gösterici ve Uluslararası ilişkiler alanında çok bilgili bir adamdır.. 3.Sınıfta kendisinden aldığım makale dersinden beni bırakarak önce çok üzen, ama daha sonra MS Office programlarından hiçbir şey anlamadığımı farketmemi sağlayarak, 4.sınıfta muazzam bir makale ve tez hazırlamama yardımcı olan hocamızdır. Ödevle ilgili görüşlerini almak için 4.sınıfta bolca odasına gidip, Ms Office bilgimle ilgili esprilerine maruz kalmış olsam da, tüm Ulus mezunları gibi 2007 mezunu olan ben de, mükemmel bir eğitmen olduğunu ve ilerleyen yıllarda onun daha bir çok başarısını duyacağımızı biliyorum. Öğrencileriyle arasında müthiş bir denge yakalamış; sevgi ve saygıyı aynı anda hissetmenizi sağlayan adam. Öğrencileriyle sınıf önünde çay içip sohbet ettiğine rastlamanız çok olası. Ayrıca bir uyarı: Hocamızın her yerde gözü vardır, herşeyi takip eder, Umut Kırtasiye'ye giren çıkanları bilmesi, Umut'un notuna çalışanları dersinden bırakması bunun en iyi örneğidir. O nedenle yazdıklarınıza dikkat edin, özellikle de daha mezun olmadıysanız..
uludağ üniversitesi uluslararası ilişkiler bölümünde, özellikle siyasi tarih dersiyle tanıştığımız, ilk başta çok korkutan ama sonrasında çok sevilesi biri olduğu anlaşılan hocadır. öğrencilerden yardımını esirgemeyen, sınavlarda zor sormasına rağmen kalitesinden ötürü tercih edilen hocadır... çok süper bir mototru vardır...
derslerine bayılıp, sınavlarını geçemediğim için derslerinden mahrum kaldığım hocadır. hata onda değil, benim tembel kişiliğimdedir. hangi dersini alırsanız alın; yaptığınız işi doğru düzgün yapmanız gerektiğini, yaptığı sınavlarla, ders işleyişiyle söze dökmeden öğütleyen, bu okulda tanıdığım, en kaliteli iki hocadan birisidir.
diğeri için; (bkz: Mert Gökırmak)
bahar dönemi boyunca ermeni sorunu dersini aldığım, zaman zaman sevdiğim zaman zaman anlam veremediğim uludağ üniversitesii.i.b.f nin kaliteli hocalarındandır.dersin en başında dersle alakalı söylediği bi söz vardı: "dersim de kesinlikle faşizan yorumlara izin vermem,onun haricinde herkes istediğini söyleme hakkına sahiptir.bu sınıf içerisinde her türlü güvenceyi veririm ama burdan çıktıktan sonra karışmam" tarzında bi ifadeydi.bana bunu söylediğinde ben ne düşünebilirim ki.bütün fikirlerimi özgürce söyleyebilir miyim. ya burdan çıktıktan sonra ? dışarda da güvence vermesi ne kadar saçmaysa dersimde bu çerçevede konuşabilirsin demesi de o kadar samimiyetsiz gelmişti bana.
kendi bölüm dersim olmamasına rağmen, hatta bu dersi üstten almama rağmen dersin de sıkılmadığım tek hoca olmuştur benim için.notu da çok kıttır ayrıca.beklediğiniz notu almanız pek mümkün değildir.notu çok kıt olan bi hoca kendini öğrencilere sevdirebilmişse bu da onun kalitesinden ileri gelir.
öğrencilerini şişmiş egosunu tatmin etmek için kullanan uluslararası ilişkiler hocası. sınav kağıtlarını okumadan not verdiğini düşünüyorum. deli gibi çalışsanız da zar zor geçersiniz dersinden.
koca bir bahar döneminin neredeyse hergünü o öğrenci işlerinin koridorlarını''bakın ben mezun olucam yani öle görünüyo ama bi sorun var mı yok mu bu dersten kıllandım ben''dıye tavaf etmeme rağmen yakarışlarıma kulak vermeyen memure ablalar ben mezun oldum sevinciyle memlekete kaçmışken...''aaa sizin iki dersiniz kalmış onları vermeniz gerek''diye telefon aracılığıyla beni benden almış o kadar yol demeden tekrar bursaya ıkı ders ıcın suruklemişlerdi ki o derslerden birinin final sınavında gözetmen olarak anaaa o da kim barııış hocaaaa...bunun içindi heralde dedim valla bunun içindi ben şahsen görünce bile mutlu olurdum.acaba bende mi bi sorun var dedirtmedi değil zaman zaman yani genel kanıya bakınca.ama o kadar öğrencinin arasında beni tanıyıp''ooo yaşıyomusun sen hala ya''diye sorması bile cok büyük moral olmuştu.demem o ki özlediğim tek hocam hoca gibi hoca diyebileğim tek hocam. (bkz: bende bi sorun yok.gerçekten valla bak lan)
Barış hocanın derslerinden aldığım kötü puanlara rağmen kesinlikle hiçbir öğrencisinin kağıdını okumadan not vermez. Dışardan kimi öğrenciye çok ukala görünebilir, ancak her insanla muhatap olabilecek türde bir insandir.
hakkında çok fazla entry yazılan hocadır. Herkesin zor hoca dediği bir adamdır(aslında alakası yok sadece anlattığını istiyor ki bu da en doğal hakkı. Yatarak bir onun dersinden geçilmez.) Çok sevimli suratına top sakal da çok yakışıyor hani.
sözlükte yazar olduğuna dair süphelerim olan bir insan.
az önce final sınavından çıkıp kol gibi sorularını bile hatırlayamadığım ( heyecandan ne yaptığımı bilemediğimden hatırlayamıyorum) ibfnin en güzide ve şahsına münhasır hocasıdır.
üniversiteye ilk geldiğim anda ders anlatımında, davranışlarında, hareketlerinde kendimi bulduğum, zihnimin inşa sürecinde fark etmeden en büyük harcı koymuş olan değerli hocamdır.
azimli bir insandır barış hoca, yerinde duramaz, sürekli yeni metotlar, yeni teknikler, kendini ve çevresini geliştirme gayreti bir kalp atışı gibi hakimdir akademik yaşantısına..
daha sonraları defalarca kez üzerinde düşünüp, incelediğim 1929 ekonomik buhranını o dönemin alman banknotları ile anlatması, onları sıra ile elden ele dolaştırmasını hiç unutamıyorum. o gün çok etkilenmiştim. zira 2. dünya savaşını anlatan sunumlarını da..
böyle hoca bulmak zordur arkadaşlar, değerini bilin, barış hoca emeğini esirgemez ama sizden de emek bekler.. bunun karşılığını verirseniz, kendinizi zorlarsınız belki ama zihninize çok şey katarsınız o zihniniz de sizi ve hayatınızı daha da güzelleştirir.
her şey için binlerce teşekkürler barış hocam benim deyimimle king . **
bana universitede olduğumu hissettiren hocadır. bu hissi ikinci sınıfta tatmış olmam elbette üzücüdür ancak barış hocayla tanışmış olmak bu hüznü alır götürür.
derslere hafif bir korku ve neşe ile girersiniz. öğrenciyi konuşmaya yönelten bir hocadır. derslerin sonunda bugün konuşmayan kaldımı diye sorar. öğrencinin fikirlerini herzaman açıklaması gerektiğini düşünen bir hocadır. dersleri herzaman eğlenceli geçer.
derslerinde öğrencilerle beraber beyin fırtınası yapar. öğrencilerin konuşmasını önemser. bu fakültede bazı hocalar gibi, 'sus sen, senin konuşma hakkını elinden alıyorum' diyen hocalar oldukça, barış hoca gibi hocalara daha fazla ihtiyaç olacaktır.
bu entry'nin girilme sebebi barış hocadır.Kendisi bu entry'nin girilmesini istemiştir.Perşembe günkü dersinde yaşayan bir olay barış hocanın hayatında ilk defa mavi ekran hatası vermesine sebep olmuştur. olay şöyle gerçekleşmiştir. hoca 15. 16. 17. 18. yüzyıllarda osmanlının mı yoksa avrupanın mı üstün olduğunu sormuştur ve 15. yüzyılda osmanlının 18. yüzyılda avrupanın üstün olduğu konusunda hemfikir olunmuştur. geriye 16. ve 17. yüzyıllar kalmıştır. sınıfın ön taraflarından bir kız arkadaşımız kalkıp 15 ile 18in toplamı ile 16 ve 17nin toplamının 33 olduğu söylemiştir. daha devamını söylemeden sınıfta herkes gülmeye başlamış ancak barış hoca donup kalmıştır ve yaklaşık 3 dakika tepki verememiştir. daha sonrasında hayatında ilk defa böyle bir durumda kaldığını açıklamıştır. seviyorum barış hocamı *
yarınki dersi beşiktaş-fenerbahçe derbisine denk gelen ve nedendir bilinmez herhangi bir vizeye çalışmadığım kadar quizine çalışıtığım hocadır ve kesinlikle şuana kadar gördüklerimden farklıdır.
arkadaslarımla ders arasında yaptgımz rakı muabbetıne kulak misfairi oldugunu düşündüğüm ve bu muabbet esnasında ben trakya cocuguyum olum biz ananson kokusuyla rakı fabrikasınn duvarlarını boyayarak büyüdük lafım üzerine bana 21 yıllık ömrumde duydugum en guzel lakap olan trakya'yı takan ve kaldıgım halde severek aldıgım tek dersi diplomasi tarihini veren hocadır. kraldır. candır.
