yurdumda "haklarını aradıklarını" söyleyerek "hakların" ırzına geçen bir kitle var. sayıları çok fazla değil ama ortalıkta ota-boka "faşist" diyerek dolaşıyorlar... bunlar, epeydir varlıklarını sürdürüyor ve son dönemde devlet eliyle de destekleniyorlar.
öncelikle netleştirilmesi gereken nokta şu ki "faşizm" dünyanın hemen her yerinde aynı anlamı karşılar. ve "kapısında türk bayrağı olduğu" bahanesiyle bir cemevi(dikkat edelim, bir ibâdethanedir.) taşlanıyorsa en hafif tabirle bunun adı "faşizm" olmalıdır. biraz daha ağırlaştıracak olursak "şerefsizlik" ve biraz daha ağırlaştıracak olursak da anasının çocuğu diyebiliriz bu zirzoplara...
bugün, başakşehir, şahintepe cemevi'nde taşlı-sopalı saldırı haberi ajanslara düştü. sebep ise cemevinin kapısında asılı olan türk bayrağı. peki ya arkadaşım "bize tahammül edilmiyor" diye ağlarken bu tahammülsüzlük neyin nesidir? hadi bakalım bir babayiğit cevaplasın bunun, adı nedir? "türkler, geldikleri yere geri dönsün" diyen zirzoplara cevap önceliği de tanınsın mümkünse... eylem sahipleri kimler? onun cevabını "..." şeklinde veriyorum ben dilediğiniz gibi doldurunuz.
hayır onu geçtim en milliyetçi hatta nerdeyse mhp çizgisine yakınlaşmakta olan alevi kitle örgütleri hükümetin alevi meselesindeki her negatif davranışını protesto ederken kürt sorununu da dile getirip kürtlerin ezildiğinden zulüm gördüğünden ve haksızlıklara uğradığından dem vuruyor halbuki güneydoğulu bir kürde bu kızılbaş alevi buna ne yaparsın diye sorup eline verseniz kafasını kesip kanını içmeye kalkar tarih boyunca bir çok kere örneği görüldü. kürtler neden alevilere karşı bir kere bile vefalı davranmıyor? bdp ve öncülleri her seçimlerde oylarının 3/1'ini alevilerden alıyorlar ama sivas davası gibi sembolik davaların mağdurlarının basın açıklamalarında alevi sorununu dile getirmekten başka hiçbir halt etmiyorlar. mecliste çıkıpta alevilikte haktır insanlar demokratik haklarını kullanmak isteyebilirler cem evleri ibadethane olsun zorunlu din dersleri kaldırılsın ve diyanet çok yönlü tüm inanışlara hizmet eden bir yapı haline getirilsin deseler güneydoğuda bazı tabanlarını kaybetseler bile istanbul gibi büyük kentlerde yüksek oy oranlarına ulaşır belkide aleviler sayesinde barajı aşarak meclise girmeleri dahi sağlanabilir ama işte nankörlük böyle birşey olmalı.
