ölümüyle bir çok insanı ailesinden birisinin ölmesi kadar derinden üzebilen, milyonlarca insanı ağlatabilen,türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük sanatçılarından biridir.aynı zamanda türkiyen'in barış elçisi olarakda bilinir. hele bir de gesi bağları adlı türküyü öyle bir yorumlamıştır ki insan saatlerce üstüste dinleyebilir.küçükken arabanın ön koltuğuna oturma sevdam onun sayesinde sona ermiştir. dış fırçasını çocuklara o sevimli bir şekilde yansıtmıştır. Japonya'da defalarca konserler vermiştir.siyasi açıdan farklı görüşlere sahip olsalarda yıllarca kurtalan express'le birlikçe çalışarak dostluğun siyasetten daha önce geldiğini çok güzel bir şekilde göstermiştir. Türk müziğindeki eksikliği hala hissedilmektedir.
Adam olacak çocuk programı ile çocuklara arka koltukta oturmayı ve ıspanak yeme alışkanlığını kazandırmıştır. Dünya'yı Acun Firar etmeden önce onunla gezmişizdir. Uzun saçları, bıyığı ve yüzükleri kendisinin ile bütünleşmişti. Şarkıları gönlümüzü fethetmiştir, kendisini rahmetle anıyoruz.
müziğinin en önemli etkenlerinden biri synthesizerlardi. Hem Barış Manço hem Cem Karaca nın çok iyi klavyecileri vardı. Kılıç Danışman, Uğur Dikmen gibi iki önemli multi-keyboard 'ist yıllarca batılı anlamda müzikler yaptılar. Ama Barış Manço'nun söz açısından biraz daha önde olduğunu düşünüyorum, en azından daha özgün bir tarzı var ve genellikle şarkı sözlerini kendisi yazıyordu.
Hollanda da geçirdiği trafik kazası sonucu dudağının üzerinde yara izi kalmis ve onu kapamak için meşhur bıyıklarını bırakmistir. Saçlarını da uzatınca, vatani görevi haricinde, ölümüne dek sürecek klasik Barış Manço imajı ortaya çıkmıştır.
yatılı okul zamanlarımda piyasadaki 16 yasal albümünden 13'ünü aldığım * iyi müzik ve güzel ahlak insanı merhum üstad. ayrıca yaptığı müzik akademik bir çalışmanın konusu olmalıdır zannımca; zira, ne pop, ne de hafif müzik dahilindedir; onunla başlayıp onunla bitmiştir bu olumlu mesaj kaygılı ilginç tür... cennetmekan olsun...
küçükken tv karşısına geçip adam olucak o çocuklar arasında onun yanında olmayı hayal ederk hayranlıkla izlerdim onu. eski sanatçılar hep başkaydı derler ya büyüklerimiz o gerçekten başkaydı. güzel bi örnekti. sevgi dolu, insancıl, milliyetçiydi. bu gün o devrin çocukları ıspanak yiyip, dişlerini fırçalıyorsa onun sayesindedir hep. allah mekanını cennet etsin...bir barış manço bi daha gelir mi o da bilinmez.....
çocukluğumun kahramanı, 'adam olacak çocuk' programıyla yıllarca beni ve benim gibi veletleri ekran başına bağlamış, arabanın arka koltuğunda oturmayı, dişleri fırçalamayı ve ıspanak yemeyi ısrarla öğretmiş*, yaptığı programlarla dünyayı gezmiş ve tanıtmış **, yaptığı müzik ve sempatisiyle japonların da beğenisi kazanmış, ölümüne gerçekten çok üzüldüğüm iki sanatçıdan biri * olan ve 'sanatçı' kelimesinin sözlükteki anlamıdır kendisi. yaptığı müziği, yazdığı sözleri, sesindeki o vurguyu, içtenliği, melodilerdeki yaşanmışlığı yani onun sanatçı yönünü anlatmaya ise ben dahil kimsenin kelimelerinin yeteceğini düşünmüyorum. *
8. ölüm yıldonumunde uludağsözlük yazarlarından 5 kişinin hatırlayabildiği 'asık suratlı cıvıkların içinde güleryüzlü ciddi bir adam' dır kendisi. bir fenomendir. kalplerde hep yasayacak olandır.