dün yine yapayalnız dolaşırken yollarda
bir türkü tutturmuşuz anlıyorsun değil mi?
ayağındaki gümüş halhala nazar eyle derken
sokaktan gelen o sesle yıkıldı dünyan
domates biber patlıcan
seher vakti çıktın yola anan sordu nire oğlum böyle
nasıl anlatsan bilemiyordun için içine sığmıyordu.
bilmiyordun kaç yıl oldu saymadın köyden göçeli.
belki de gönül ferman dinlemiyordu.
nane limon kabuğu bir tutam zencefil.
en iyi arkadaşın eşek.
müsadenizle çocuklar derken.
lambaya püf de, hoh deme püf de.
beyhude geçti yıllar ama silinmedi hatıralar.
sen gidince güller açtı gülpembe.
unutmadık dünya fani veren allah alır canı.
biz nasıl unuturuz seni.
unutamadık unutamadık ne olur anla bizi.
ellerinle büyüttüğün solar iken dirilttiğin çiçekler.
çocukluğumda her pazar doya doya izleyebildiğim ülkemizin en iyi temsilcisi, aramızdan çok erken ayrılmış, muhteşem "gerçek" sanatçı. benim çocukluğum seni seyrederek geçti. şimdi kızıma sadece şarkılarını dinletebiliyorum. sseni izleyemese de sesini tanıyor. şarkılarını biliyor ve inanıyorum ki o da kendi çocuğuna seni öğretecek... huzurla uyu. o çocuklar adam oldu.
yaz dostum yoksul görsen besle kaymak bal ile
yaz dostum garipleri giydir ipek şal ile
yaz dostum öksüz görsen sar kanadın kolunu
yaz dostum kimse göçmez bu dünyadan mal ile
diyerek insanlara insan olduklarını hatırlatmaya çalışan, hepimizin barış abisi.
barış manço türkçüdür. bunu bilen az sayıdaki ve kendini devrimci olarak adlandıran soytarı olmadık iftiralar atar rahmetliye. sebebi budur yani, çekememezlik, kıskançlık söz konusu.
hatta alparslan türkeş barış manço'ya -saçlarını kestir bize katıl- demiş ve barış manço'dan;
''bozkurt hiç yelesiz olur mu ?'' cevabını almıştır.
"insanın öğrenmesi gereken ilk dil, tatlı dildir." deyip insanlara, çocuklara insanlığın gerektirdikleri üzerine mesajlar vermiş sanatçımız. çocukluğunu anlatan üç kelime söyle deseler, biri mutlaka onun adı olur.
biz simsiyah gecenin koynunda yapayalnızken, uzaklarda bir yerlerde doğan güneşsin.
kupkuru bir ağacın dibinde yapayalnız beklerken, sen uzakta bir yerde kök salıyorsun yeniden.
çatlamış dudaklarımızla ses bile çıkartamazken, uzaklarda en güzel türküleri söyleyensin sen.
bizi gören ve bize umut veren senin şarkılarını bilen ve dinleyen, onlarla coşan, onlarla sönen bir gelecek bıraktıysan sen, ölmeyensin. bitmeyen, tükenmeyensin. bitmeyeceksin.
çocukluğum.. barış abim.. o da erken kaybettiklerimizden..
keşke biz hala çocuk kalsaydık sen de bize "süt iç, dişlerini fırçala" deseydin.. o adam olacak çocuklar adam olmaya çalışıyorlar hala..
çok özledik biz seni.. nur içinde yat..
bugün itibariyle 12. ölüm yıldönümü olan değerli müzik adamı. Hala dilimize takılan bir çok şarkın bestecisi söz yazarıdır. unutmadık, unutmayacağız...
birilerinin müzisyenim diye geçindiği ülkemde müzisyen demek ona haksızlık, ben üstad diyorum o'na. ne yeri doldu ne de dolabilir. bir daha gelmez barış abi gibisi. rahmetle anıyorum. en güzelinden birkaç satırından.
--spoiler--
Bana yolun seç diyorlar
Bozuk yolu seçermiyim.
Seçemezsen geç diyorlar
Ben yolumdan geçermiyim.
Kimi batı, kimi doğu
Kuzey güney hepsi doğru.
Kim seçerki bozuk yolu
Benim yolum bana doğru.
Hiç yolumdan dönermiyim..
1 şubat 1999'da ölümüne hüngür hüngür ağladığım ve yorganı ağlayarak üzerime çektiğim o sıradan geceye gittim bugün tekrardan. çok yakın bir dostu kaybetmek gibiydi bu ruh halim hala değişmedi.
seviyorum onu. 2023 kulağımda tınlıyor. baba bizi eversene 'de tekrar tekrar gözlerim dolarak gülüyorum.
müzikten ziyade insanlığı, kültürü, görgüsüyle sanatçılık dersi verirdi 7 düvele. şimdi kendine şarkıcı diyen nicelerinin kemiklerini sızlattığı insandır.