portakalda vitamin olamamış yazar söylemidir. yada müzigi kendi dinledigi tarzdan ibaret sanan yazar zırvasıdır. aslında hiç bi bokta değildir efendim gayette saçmalamıştır.
o kadar yanlış bir tespittir ki, kalbi ve karaciğeri olmayan insanın yaşaması gibidir. müzikalitenin manasını bilmeden, utanmadan, hem de 2 kere, cümle içerisinde kullanma gafletine düşenlerin ne yazık ki doğruluğuna inandıkları tespittir bu. megastar, süperstar, hiperstar, otstar, bok star dediğiniz; konserlerinde "yar beni, yırt beni, yak beni" diye bağırdığınız, "süper şarkı yapmış, tam beni anlatıyor" vs dediğiniz "müzikalitesi" yüksek olan şarkıcı bozuntularının hangi biri uzakdoğu'da konser vermiş de o konser mekanını doldurabilmiş? hangi biri, yurt dışındaki tüm konserlerinde ecnebilere türk bayrağı sallattırabilmiş be hödükler? hangi biri, türk düşmanlarına lafı öyle bir koymuş da, kendisinin olduğu yerde o düşmanlar türklere hakaret edebilme cesaretini tekrar gösterebilmiş? hangi biri önce ülkem, önce çocuklar derken yaşlıları da hesaba katmış para saymak yerine? tespit sıçın, sıçın da; tespitlerinizle beraber beyninizi de sıçmayın ne olursunuz!
aklında barış manço şarkısı kalmayan insanlar 2000liler falandır anca. belki birkaç yaş daha büyük versiyonları. ama bizim için söylenir ise hakaret olarak sayarım.
başka şeylerle doludur o beyin, ya da daha vahimi beyin diye bir et yığını taşınmaktadır. tespiti çürütebilecek yüzlerce canlı kanlı örnek mevcuttur zira.
justin bieber dinleyicileri için geçerli bir durumdur. süngerden farksız beyinleri "beybi beybi uuu beybi...!" guftelerinden başka birşey algılamaz. her ne kadar adam olamasak da, adam olacak çocuk programıyla, barış abi'yle büyüyen bizler onun şarkılarını ezbere biliriz...
ne mutlu bize... ne mutlu ki; barış abi'yi, zeki müren'i, cem karaca'yı,grup vitamin'i,erkin koray'ı , hatta sadri alışık'ı, ayhan ışık'ı, adile naşit'i, kemal sunal'ı -daha nicelerini- tanımış ve onlarla büyümüş bir nesiliz...
Müziğe başlangıcı Galatasaray Lisesi'nde oldu. Yüksek öğrenimini Belçika Kraliyet Akademisi'nde tamamladı. Bestelediği 200ün üzerindeki şarkısı, kendisine 12 altın ve bir platin albüm ve kaset ödülü kazandırdı. Bu şarkıların bir bölümü daha sonra Arapça, Bulgarca, Flemenkçe, Almanca , Fransızca, ibranice, ingilizce, Japonca ve Yunanca olarak yorumlandı ve Barış Manço, kimi şarkılarını günlük hayatından aldı. Domates, Biber, Patlıcan, buna bir örnektir. Hazırladığı televizyon programıyla dünyanın pek çok ülkesine gitmiş, bu nedenle "Barış Çelebi" olarak adlandırılmıştır.
gerçeklerle bağdaşmayan bir durumdur. Bir yanda stones dönemiyle eşzamanlı rock'n'roll yapan diğer taraftan da eloy etkileşimli şukela bir müzikle kulaklarımız şenlendiren, bizleri bazen neşelendirirken bazen de hüzünlendiren, Barış Manço gibi dünya müzik tarihinde önemli bir yeri olan müzik dehasının dinleyici kitlesi hakkında yapılan haksız suçlamadır.
"bilmemek değil, öğrenmemek ayıp" (bkz: quelle paste)
bu yüzden google a güel püembe gibi bir şey yazarım ve bunu mu demek istediniz "gül pembe" diye düzelttiği an google ordan şarkı ismini kopyalar işime devam ederim.