dizide çoğu zaman denizi hatırlatamadı bana.
bazı yerlerde fiziksel olarak benzemiyordu.
ama en can alıcı sahnelerde denizi hatırlatabildi.
şarkışlada, darağacında, hapishanedeki bütün görüntülerde.
geçenlerde röportajı vardı. senaryo okumuyordu, denizi canlandırmıyordu. darağacının önüde konuşuyordu. deniz gibiydi orada. deniz yaşıyordu sanki. deniz ölmemişti. hala 25 yaşındaydı.
deniz değildi biliyordum. deniz sadece bir kaç metre ötede mezarındaydı. ama insan bir an unuttuğu her şeyi. barış deniz oldu gözlerde, saçlarınında beyazlıklar vardı, deniz değildi biliyordum. ama 2 saniye deniz karşımda durdu, resim çekindik az sohbet ettik. deniz değildi biliyordum ama denizin orada olma düşüncesi bile müthişti.
sonra o da gitti denizin mezarına karanfil bıraktı.
"bende tarih yazdım" diyerek, bir röportajında talihsiz açıklamalarda bulunmuş oyuncu. kendisini ilgiye fazla kaptırdığı görülmektedir. internet sitelerinde kız arkadaşlarıyla sarmaş dolaş pozlar vermek yerine, yaptığı işin ciddiyetini kavramasını umut etmekteyiz.
Belli bir görüşü olmadığını söyleyen ve kendisini hümanist olarak tanımlayan beyimizin, eskiden sağcı olduğu bilinmektedir.
edit: 07.06.08 tarihinde Almanya Emek Gençliği Platformu etkinliğinde tiyatrocu kadir özdal ve devrimci(!) mustafa yalçıner ile bulunmuş ve herkesi birlik olmaya; güçlü olmaya çağırmıştır.
böylece samimiyetsizliğine görmüş olduk. "hümanistim, tarafsızım." der durur, ama 'Denizler'in adını kullanarak baya tanıttı kendisini yapmacık herif.
