bartok´un yazdığı enterasan bir piyano konçertosu.
neoklassik bir anlayışla kaleme alınmıştır. konçerto yazıldığında müzik sanatındaki gelişim birçok dala ayrılmıştı. ki konçerto bildiğim kadarıyla 1930 yahut da 31 yılında bitirildi.
bahsedilmesi gereken birkaç konu şöyledir ; konçerto´nun birinci bölümünde yaylılar kullanılmamıştır - dıger iki bölümde kullanılmışlardır- ayrıeten eser piyano´nun direkt eseri dalış yapmasıyla başlar ve hemen arkasından onu trompetin çaldığı ve aslında strawinsky´e ait olan bir "pasaj" alır, bu gayet açık bir alıntıdır, ve birinci bölüm bu "alıntı" nın bir "çalıntı" değil , o tematiğin üzerine yapılan işleme ve değişimlerden dolayı, gerçekten bir "alıntı" olduğunu gösterir. bu bakımdan bu eserin birinci bölümü strawinsky´nin bir temasını parodi konusu yapmıştır, da diyebiliriz - zaten o trompet solosunun strawinsky´e ait olduğunu bartok, hiç saklamamıştır-.
piyanistik açıdan "çalınması en güç piyano konçertoları" arasında yer alır. ancak bu söz sözlük yazarını şaşırtmasın. klasik müzik diye adlandırılan "genre" ya da bilinen fransızca tabiriyle "janr" yani -"müziğin klasik müzik tabir edilen kısmı" içerisinde sayılmaz artık bartok. o daha sonraki dönemlerde yaşamış bir bestecidir. bartok´un yaşa dığı dönemde müzik artık saraydan halka inmiştir, ve enstruman tekniği iyice "aşmıştır". bu dönemde yaşamış bestecilerin yazdıkları hemen bütün piyano konçertoları "ölümüne" kazıktırlar. bartok´un diğer piyano konçertoları, prokofiev konçertolar, alban berg piyano sonatı falan hep hemen hemen çalınamayacak kadar güçtürler.
çünkü o besteciler bizzat kendileri chopin´i, rachmaninov u, liszt´i bizzat iyi icra eden piyanist virtuozlardı aynı zamanda. buna binaen yazacakları eserlerin "piyano tekniğini çok iyi bilen adamlar" olduklarını ifşa eder nitelikte olması kesinlikle şaşırtıcı bir durum olmasa gerektir.
bu kazığın kazığı piyano konçertosu ilk icra edildiğinde -ki nazilerden biraz önceki bir dönemdedir- piyano taburesine oturan kişi bela bartok´un kendisi olmuştur !!.. bartok´un ne menem bir piyanist olduğuna kanıttır bu durum. bu konser almanya´nın frankfurt şehrinde olmuştu.
konçerto´da çok güzel ritmik öğeler mevcuttur, bölüm başlıkları
1.allegro
2.adagio-presto-piu adagio
3.allegro molto
şeklindedir.
son derece güzel bir bölümdür birinci bölüm. klasik müziğin bir çeşit "heavy metal" i gibidir. öyle her kulak büyük bir aşınalıkla dinleyemez bu bölümü. yapısı sadece nefesliler ve piyano şeklindedir. piyano´nun trilleriyle başlar, trompet in çaldığı alıntıyla devam eder, ve sonra değişik bir gelişim gösterir. hele bu bölümün ortasında bir ritmik değişiklikle parça biraz daha hızlanır ki piyano´nun o pasajlarda çaldıkları, piyano teknniğini yemiş yutmuş bir piyanist´in tabureye oturmasını gerektirir.
adagio, yaylılarla başlar, garip bir romantizm kokar bu bölüm. mistiktir, gizemlidir. ancak gene de klişe bir "sümüklü" romantizm haline gelmeyecektir. ortasındaki presto, piyano daki nota tekrarları yüzünden gene çok çok güç pasajlar içerir.
son bölüm birinci bölümdeki öğeleri tekrar ele alır. çok güzel bir bölümdür. sonuna doğru son derece karmaşık piyano geçişleri vardır. ve hiç de beklenmedik bir biçimde sona erer.
bu eserin hiç kuşkusuz en önemli kayıtlarından birisini piyanist györgy cziffra yapmıştır. bu kayıt budapeşte - macaristan´da yapılmıştır ( bartok bir macar bestecidir) ve eserin şefliğini de bestecisi bartok üstlenmiştir. bu kayıt, 22 kasım 1956 tarihinde verilmiş bir konserde oluşmuştur. 23 kasım 1956 tarihinde de bilinen macar halk ayaklanması başlamıştır - sovyetler bu ayaklanmayı çok kanlı bir biçimde bastırmışlardı. cziffra o mükemmel tekniğiyle eseri hem de konserde müthiş bir doğrulukta seslendirmişti.
ancak başka "dev adam" lar da bu esere el atmışlardır. bunlardan birisi sviatoslav richter´dir. richter kaydı da son derece zevk ve emniyet doludur. maruzio pollini denilen " yüksek piyano mühendisi" de bu eseri şapka çıkartılacak bir teknik yeterlilikle icra etmiştir.