yaşanılan küskünlüğün ardından, hem arkadaşlıklarının bitmediğinden ötürü; hem sinir stresle geçen onca mahalle maçının bitiş düdüğü şerefine coşku ile birbirine tekrar sarılan çocuklardır. eskisinden daha çok samimilerdir o anda. barışmaya sebep olan da, bir tarafın gururunu hiçe sayarak; bazen attığı pandiktir, bazen enseye vurduğu küçük bir şaplaktır, belki de dilinin döndüğü kadar söylediği bir tekerlemedir (ör: kovboylu, namık kemalli, vak vaklı, vb..)
+ hoop, tutmasaydım düşüyordun (du bakalımn ne diyecek?)
- ya git abi, ya gözüme gelse (vay ipne anladın değil mi hatanı)
+ lan s.ktir git, ne gözüne gelecek (ulan hala tafra yapıyor)
- s.ktirdiğin yerde mum diktir (senelerdir söylüyorum bu lafı, seneye üçe başlayacağım, bütün dostlarımı birer birer kaybediyorum)
+ senle konuşanda kabahat (paylaştığımız salçalı ekmekler yalanmış)
tüh barıştıramadık bu çocukları. neyse diğer görüntümüze geçelim:
+ ismet tekerler dönüyor ha (her zaman işe yarar bu taktik)
- bırak dönsünler (kardeşim ya, biliyordum benim kadar üzüldüğünü, üç taso için değer miydi)
+ gelsene bişey söyleyeceğim (ne söylesem lan buna)
- herılt yani, geleyim (eski dostlaar, eski dostlaaar)
+ nasıl koydu lem şifo heheheh.
- semih çizgiden çıkardı oğlum, gol değildi o.
+ ver lan bir tur bineyim şuna.
- al bakalım, ama birazdan akşam ezanı okunacak, gidicem getir hemen.