rönesansla birlikte hızlanan dünyanın,20. yüzyıla doğru ışık hızını bulmasıyla birlikte,hızını alamayıp sadece bilim, kültür, sanat, cart curtta değil de yeme içme alışkanlıklarını da hızlandırması sonucu ortaya çıkan "fast" furyasının bir uzantısıdır.
sıcak suyun içine çorba tozu serpiştirilir ve çorba afiyetle yudumlanır.yudumlar boğazdan akarken,anlamsızdır,yapaydır,damakta kalan tat.ne kadar acı ki yapay dünyanın evlatları olmak.ne kadar acı ki 21. yy yaşamak.*
çok leziz ve taneleri alınmış, yoğun ama kıvamlı, bol limonlu ve kırmızı pul biberli (pekala maraş biberi) bir mercimek çorbasının, ufak bir dilim ekmekle beraber, kocaman bir kupa ile sunulmasıyla gönülleri fetheden eylem.
sonra ikram edene teşekkür etmek gerekir. önce elleri öpülür; gözlerine bakılıp "seni seviyorum" denir.
olayin karizmasini yerle bir edeceginden korkularak yaninda ekmek yemenin zorlugu veya psikolojiyle alakali olsa gerek; karin doyurmayan, ne kadar dikkat edilirse edilsin agiz, dil, damak yakan eylem.