barda

entry372 galeri15 video2
    317.
  1. Dandik iğrenç şaşırtmayan klasik Türk filmi.
    1 ...
  2. 317.
  3. malzeme ve senaryo çok iyi, arkadaşın biri yazmış başlarda aslında bu malzemeden çok kült bi film çıkardı.

    ama galiba aceleye getirilmiş keza kısa sürede çekilmiş ve bitirilmiş.

    filme gelirsek ilk yarım saat yani kaybedecek birşeyleri olmayanların geldiği vakte kadar acemi oyunculuklar ve zorlama diyolaglar sizi sıkabilir.

    ama galiba acemi oyunculukların amacı herhalde o sınıfsal tabloyu göstermekti.

    nejat işler ve tayfası bence de mükkemmel bir oyunculuk çıkarmış.

    dedim ya kaybedecek birşeyi olmayanların yaptığı iğrençliği konu alıyor.

    o adamlar şu an aramızda ve bence hala değer verdikleri hiçbirşey yok bu dünyada.
    1 ...
  4. 316.
  5. Gördüm.
    Actim.
    izledim.
    Bitti.
    Sözlükten baslıgını actım hikayesini okudum.
    Orospu cocukları dedim.
    iki gün aklıma geldi sürekli.
    4 ...
  6. 315.
  7. Türk sinemasının en iyi dram filmidir.

    Filmi izlemeden önce gayet mutluydum filmden sonra ekrana bakakaldım ve sadece ananı sikiiiim diyebildim.
    3 ...
  8. 314.
  9. filmden sonra boşluğa düştüm, 3 gün etkisinden geçemedim. sabah uyandığımda aklıma ilk gelen o yaşananlar oldu mesela. filmde yaşananlar gerçek hayattan alıntı olması da filmi daha etkili kılmış. ayrıca nejat işler'den inanılmaz soğudum. demekki rolünü çok iyi yapmış...
    4 ...
  10. 313.
  11. Tunc erden yakar in ugradigi tecavuzu anlatan film. Daha dogrsu esinlenen film. Serdar akar a tunc erden yakar bir ara benden izinsiz cektin diye sitem ediyordu ki basina bile yansida ufak capli. işin asli tunc erden yakar i az cok taniyan biri olarak diyebilirim ki bakmayin agladiguna bu film onu cok mutlu etmistir. Gazeteciliginde alamadigi ilgiyi cinayet tanikliklarinda yasanan tecavuz olayinda hatta ben onu zengin ettimlerde buldu.

    Ankara'da seneler once yasanan bu olay uzucu tabii ki. Fakat bu tunc erden yakar i asla nedyaya bir iyilik melegi olarak servis etmek gerek anlamina gelmiyor. Ayrica serdar akar gibi adama sitem etmesi sanki biraz tunc un kuslugunden dağın haberi olmamis olmasi gibi. Tunc erden yakar gercek adiyla muharrem yakar, Serdar akar gibi bir adama sesini duyurmak icin altina tabure koymali derim.
    1 ...
  12. 312.
  13. Benim gibi icsellestirme problemi olan insanların izlmemesi gerektiği türden bir film.

    Birkaç kez izledim, film denemez gerçek denir sanırım.
    2 ...
  14. 311.
  15. barda filminin gerçek hikayesi aşağıda verildiği gibidir. önce gerçek hikayeyi okudum sonra filmi izledim dolayısıyla günlerce etkisinden çıkamadım.




    --spoiler--
    "1997 yılında, 18 yaşındaydım ve ankara'da şapka bar'da şarkı söylüyordum. olayın olduğu apartmana taşınalı henüz 15 gün olmuştu. bir tarafında cumhurbaşkanlığı köşkü, bir tarafında başbakanlık, diğer tarafında dışişleri bakanlığı konutu ve mesut yılmaz'ın evi vardı.

    yani dağ başında değildik. ilk dört daire boş, diğerleri doluydu. o gün üniversiteli iki erkek arkadaşım, akşam yemeğe gelecekti. aynı gün mersin'den komşum, 18 yaşındaki a.t.g. bir kız arkadaşıyla ankara'ya gelmiş ve beni arayıp "görüşelim" demişti. onları da yemeğe davet ettim. beraber yemek yedik, eğlenmeye çıktık. gece 2'de eve döndük, hemen uyuduk. sabah 5 civarında gürültüyle uyandık. eli silahlı, yolda yürürken korkup karşı kaldırıma geçeceğiniz korkunçlukta 7 adamla burun buruna geldik. yüzlerinden pislik akıyordu. sonradan öğrendiğimize göre, apartmanın üst katını tutmuşlar. kuruyemiş dağıtımı yaptıklarını söyleyen, aslında barlardan haraç toplayan bir çetenin adamlarıymış. ellerindeki silahları ve bıçakları gösterip,"napıyorsunuz lan, bizden habersiz karı mı s... burada" diye bağırıyorlardı. aslında amaçları para alıp gitmekti. kızları görünce kalmaya karar verdiler. hepimizi odanın duvarına dizdiler, ellerine geçirdikleriyle dövmeye başladılar. sopayla yorulduklarında tekme atıyorlardı. dövmekten sıkılmışlardı. "elektrik verelim lan bunlara" demeye başladılar. dayaklardan çığlık atacak halimiz kalmamıştı, elektriği yiyince avaz avaz bağırdık. bu da yetmedi. içlerinden biri elindeki bıçakla penisimi kesmek üzereyken, en gençleri ve kötünün iyisi murat gökgöz müdahale etti. beni kurtardı. yine de vücudumun her yeri bıçakla kesildi, hálá izlerini taşıyorum.

    bir yandan içiyor ve uyuşturucu alıyorlardı. ilk üç saat çığlığımız hiç dinmedi. "imdat bizi öldürüyorlar" çığlığı attıkça, kahkaha atıp "biz allahız, kimse dokunamaz" diyorlardı. o kadar bağırmıştık ki, nasılsa birileri duyup polisi aramıştır, diye umutlanıyorduk. fakat ne gelen vardı ne de giden. 17 saat boyunca kimse yardımımıza gelmeyince "adamlar haklı, gerçekten bunlara kimse dokunamıyor herhalde" diye düşünmeye başladık. bugün bile aklım ermiyor: o çığlıkları bir allah'ın kulu duymadı mı? kırık kapıdan hiç mi ses çıkmadı dışarı? duyup, polisi aramayanları affedemiyorum.

    birkaç saat sonra erkek arkadaşlarımızdan ş.ş, kaçmayı başardı. peşinden silahla gidip, herkesin ortasında onu geri getirdiler. hatta o sırada bir nakliyat kamyonunun şoförü, eli silahlı adamı gördüğünde "naber abi yine mi kurban kesiyorsunuz" diye gülmüş.

    hepimizi öldüresiye dövdükten sonra, 18 yaşındaki a.t.g.'yi diğer odaya götürüp tecavüz ettiler. "bakireyim, yalvarırırm beni bırakın" diye ağladı ama dinlemediler. sonra da kocasından yeni boşanmış ve dört yaşında bir kızı olan 23 yaşındaki n.k.'ya tecavüz ettiler. o da, "dört yaşında kızım var, ne olur beni ona bağışlayın" diye yalvardı, dinlemediler. kızların ikisine de 17 saat boyunca defalarca tecavüz ettiler. yalvarmaları hálá kulaklarımda.

    içkileri bitince beni karşıdaki tekel bayiine içki almaya yolladılar. "polise haber verirsen kızlardan birinin kafasını uçururuz" dediler.

    görenler polisi aramadı

    dükkándakilerin her yerimin kan revan içinde olduğunu görünce polisi arayacağını düşündüm. adam beni süzdü. "yalvarırım polise haber ver, ne kadar para istersen veririm, senin de çocuğun vardır" dedim. cevap "başımı belaya sokamam" oldu. sonradan öğrendiğime göre, olay ortaya çıktıktan sonra, polisler o adamın kırılmadık yerini bırakmamış.

    ağlayarak eve döndüm. zorbalar, "arabaya atıp bir yere götürüp orada mı öldürsek, yoksa öldürüp cesetleri bir yere mi taşısak" tartışması yapıyorlardı. akşam saat 21.00'e yaklaşırken ibrahim ural, en sessizimiz ş.ş'nin kafasına silah dayayıp "yürü" dedi. öldüreceklerini sandım "nereye" diye sordum. ş.ş'yi bırakıp, "sen gel o zaman" dedi. apartmanın bodrumuna götürdü. "buraya kadarmış, öldürecek" diye düşünürken bana tecavüz etti. tekrar yukarı çıktığımızda, herkese "s... herifi" deyip beni koltuğa fırlattı.

    kaçıp polise gittim

    sonra yanıma oturdu, tişörtümün içinden göğüslerime doğru elini soktu. o sırada, "bana bir duble rakı verin" diyerek herkesi şoke ettim. bir dikişte içtim, ikincisini istedim. "oh, oh keyiflendi bak, madem şarkıcısın bize şarkı söyle" dediler. istedikleri türkünün iki dizesini mırıldanıp, ingilizce şarkıya geçmiş gibi yaptım. arkadaşlarıma "ı will run away, don't afraid" (kaçacağım, korkmayın) dedim. kaş, göz işaretiyle "yapma" dediler. üçüncü dubleyi istedim. dört ve beşinci dubleleri kendim aldım. 10 dakikada beş duble içmiştim. tecavüz edip, 17 saat dövüp rahatlamış olmalılar ki, bizimle "memleket nere" muhabbetine geçmişlerdi. altıncı duble için ayağa kalktığımda saat 23.00 civarıydı. muhabbet koyulaşmıştı. kırık kapıya iyice yanaştım, dışarı çıktım, bardağı bırakıp merdivenlerden aşağı koşmaya başladım. caddeye çıktığımda ilk gördüğüm arabaya kendimi atıp, "gaza bas abi, polise" dedim. karakol 3 dakikalık mesafedeydi. nöbet değişim saatiymiş, olması gerekenden daha fazla polis vardı. beni kan revan içinde görünce donakaldılar. "ne oldu sana" dediklerinde "sabah 5'ten beri işkence görüyoruz, arkadaşlarım hálá onların elinde, silahlılar" deyince beni de arabaya atıp, çok kalabalık bir grup polisle eve gittik. evin etrafını sardılar ve diğerlerini de kurtardılar.

    mahkeme devam ederken, bir araba önümde durdu. daha önce hiç tanımadığım ünlü bir mafya babasının adamları beni arabaya bindirdi. korkmuyordum çünkü başıma gelebilecek en kötü şeyler gelmişti. daha kötüsü ne olabilirdi ki? mafya babası babacan tavırla bir kadeh viski ikram etti. elime bir telefon tutuşturdu. "öldür dersen, hattın ucunda bekleyenler, size bunları yapan adamların hepsini içeride öldürecek" dedi. bir saat düşündüm. bize biraz daha iyi davranan murat gökgöz hariç hepsinin öldürülmesinden yanaydım. ikinci saatte, bana tecavüz eden ibrahim ural, en acımasızları murat yıldırım ve murat kandemir'in öldürülmesini düşündüm.

    bir türlü karar veremiyor, ağlıyordum. onlar karar vermem için sıkıştırıyordu. birden bu kararı benim veremeyeceğimi, o kadar cani olamayacağımı düşündüm. bize bunu yapanlar insan değildi ama biz insandık. daha sonra olayı ş.ş'ye anlattım. iyi ki yapmadın, dedi. sonradan öğrendiğimize göre murat gökgöz hariç hepsi içeride tecavüze uğramış.

    cinselliğimizi sorguladılar

    olay ortaya çıktıktan sonra, ankara'da barlarda şarkı söylediğim için gece fotoğraf çeken bütün fotoğrafçılardan benim sahnede ibne gibi giyinip süslenmiş fotoğraflarımı aradılar. bulamadılar tabii. olaydan sonra en ağırıma giden, en entelektüellerinin bile, "çocuk zaten eşcinselmiş" demesi oldu. herkes manidar şekilde "niye siz" sorgulamasına başladı. bizden öncekilere neden olmuşsa, bize de o yüzden olmuştu. sanıklardan biri, 11 yaşındaki erkek çocuğa tecavüzden sabıkalıydı. çocuk neden tecavüze uğramıştı? olayı manidar şekilde sorgulayan herkesin başına allah aynısını versin. "tecavüze uğrayan sen miydin" dediklerinde bir hafta bunalımdan çıkamazdım. şimdi rahatım. ne yüzümü gizliyorum, ne adımı. utanması gereken ben değil, onlar ve onları hapisten çıkaran politikacılar.

    mağdurlar ne halde?

    tunç erden yakar

    28 yaşında. olaydan sonra ingiltere'ye gitti ve üniversite okudu. türkiye'de can güvenliği olmadığı gerekçesiyle hollanda vatandaşlığına kabul edildi. şimdi istanbul'da reklam şirketi sahibi.

    a.t.g

    28 yaşında, küçük bir kasabaya yerleşti. yalnız kalamıyor. her yıl birkaç kez intihara teşebbüs ettiği için yanında sürekli birileri var.

    o.y

    29 yaşında. olaydan kısa süre sonra büyüdüğü ülkeye, almanya'ya geri döndü.

    ş.ş

    29 yaşında. tunç erden yakar'ın yardımıyla hollanda'ya yerleşti.

    n.k

    33 yaşında. kızıyla birlikte, geçmişini kimsenin bilmediği küçük bir kasabada, incik boncuk satarak hayatını kazanıyor. kızının varlığı sayesinde hayatta kalma gücü buluyor."
    --spoiler--
    8 ...
  16. 310.
  17. izlediğim psikopatlık flimleri arasında on numara filmlerden bi tanesi hele o hamile attığı kıza jilet sahnesi insanın midesini sikmeye bir .
    1 ...
  18. 309.
  19. bar'ın bulunma (kalma) hal eki almış de halidir.
    0 ...
  20. 308.
  21. nejat işlerin oyunculuğuyla tavan yaptığı film. unutulmaz replikleri mevcuttur.
    2 ...
  22. 307.
  23. 306.
  24. eğer gerçekten yaşanmış bir hikayeye dayanıyorsa, tası tarağı toplayıp uzaklaşmak gerekir türkiyeden. öyle de iğrenç bir filmdir.
    1 ...
  25. 305.
  26. hayatın dışladığı kişilerin hayattan aldığı intikamdır. giremeyecekleri entel barlar, sahip olmayacakları hoş kızlar onlarındır. beni en çok etkileyen türk filmlerinden biridir. nejat işlerin oynadığı karakteri bile delice sevdim. gerçekte olması çok kötü ama iyi film.
    3 ...
  27. 304.
  28. --spoiler--

    Bizim oldugumuz yerde olan her sey bizim yuzumuzden olmustur.

    --spoiler--

    (bkz: egzozcu selim)
    1 ...
  29. 303.
  30. --spoiler--
    ''biz hayatı tarif almadan yaşarız. tarifsiz.sevinçleri de tarifsiz, kederleri de tarifsiz.''
    --spoiler--

    (bkz: egzozcu selim)
    1 ...
  31. 302.
  32. insanı parayonak yapan film. Nejat işler harika bir oyunculuk sergilemiştir.
    1 ...
  33. 301.
  34. basrollerde nejat islerin oynadigi cok eski bir film.
    0 ...
  35. 300.
  36. film sağlam ama bizim kitabımızda baskasının namusuna tecavüz etmek yok. isterse sevgilisinin yanında amını açsın.

    he normal olarak tecavüz de yok. ama bugünler de biliyosunuz. kız üniversitede okuyor. hocası dersten geçirsin diye 3 kere yatıyor 1 kaç kere sakso çekiyor. hocanın bunu oyaladıgını anlayınca bana tecavüz etti hocam diyor polise.

    olayı çaktın mı?
    0 ...
  37. 299.
  38. insanın ruh halini sırpski'den daha çok sikip atan film.
    Onca korku filmini sikine takmayan ben ciddi ciddi bu filmde gerilmiştim.
    1 ...
  39. 298.
  40. Film vizyona girdi arkadaşlarla sözleştik sinemaya gideceğiz hafta sonu . Film Hakkında da çok fazla araştırma yapmadık bilgimiz de pek yok.
    Böyle durumlarda genelde olduğu gibi bir iki arkadaş geç kaldı. Film başladıktan 5 10 dk sonra salona girdik. Görevli fener tutup şu sıraya oturabilirsiniz dedi.bizim grubun sol en uç kısmında da ben oturuyorum. Filmi izlerken gerilemeye başladım. Film devam ederken sol tarafımda bir ses geliyor. Hırlıyor biri. Kulak kesildim sese. Tedirginliğim arttı. Olaylar hep karanlık bir ortamda geçtiği için yanımdakini göremiyorum. Yanında oturan arkadaşıma " yan tarafta korkunç bir hırıltılı geliyor la" dedim. Ben öyle deyince o da meraklanmış. Filmin bir sahnesinde salon aydınlandı. Ben ve arkadaş kafayı sola çevirdik. iki yanımdaki koltukta boynu olmayan bir adam oturuyordu. 150 200 kilo vardı herhalde.
    içimiz ferahladı biraz filme devam ettik. Jilet sahnesi, tecavüz sahnelerinde içim kalktı. kız arkadaşlar ile gittik Ağlamışlar onlar. Film de olsa son sahnesi biraz olsun rahatlattı bizi.
    Film bitti ışıklar yandı. Salona bir göz gezdirdim. izleyenlerin çoğu asker. Bizimkiler dışında kadın yok. Kahkahalar eşliğinde filmi beğendiklerini söyleyenler, bazı sahnelere takılıp kalanlar ( bakire olan kadınla ilgili sahne) falan...
    Filmde içim kalktı ama bu kişileri görünce midem bulanmıştı.
    'kötülüklerin çoğu iyilik ve kötülük hakkında kafa yormamış insanların işidir.' Zevk almış, halinden gayet memnun belki de erekte olmuş bu güruhun psikolojisini, bakış açısını anlatmaya yeterli sanırım.
    3 ...
  41. 297.
  42. gerilim filmidir. hayatımda bu kadar iğrenerek izlediğim film azdır. özellikle jilet sahnesinde ağladım resmen.
    1 ...
  43. 296.
  44. serdar akar'ın, 2007 yılında vizyona girmiş filmidir. melis danişmend'in üçnoktabir grubunda söylediği dediler ki şarkısı bu film için yapılmıştır.
    1 ...
  45. 295.
  46. Cinsiyetimden soğutan film. Ne pis adamlarız lan biz.
    1 ...
  47. 294.
  48. Hakan boyav' ın jilet sahnesi hayattan soğutur.

    O gözlüğü takışı. Jileti itinayla çıkarışı. Vay amk.
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük