geçenlerde, zamanında rock dinlemiş fakat ilerleyen yaşları ile cebi para görmüş kişilerin mekanı olmuş bir bara gittik. elinde jack daniel's bardaklarıyla herkesin ayrı bir cool, herkesin ayrı bir karizma olduğu bu barda sanırdınız ki içeride herkes nick cave ile çocukken misket oynamış, david gilmour'la akşam mangal yapıyor. içeriye zaten shine on your crazy diamond'ın solosunu atamayan adam almamışlar, kızların hepsi adeta bir patti smith.
neyse efendim, bu barda, bizde kendimize bir oturulmayan ama dayanılan masa bulduk ve şarkıların hepsine, sözleri bildiğimizi belli edercesine bağıra bağıra eşlik etmeye başladık. şarkıların bol arpejli bunalım anlarında bir sigara yakıyor, sözleri sitemkar yerlerde ingilizce bildiğimizi belli etmek için yanımızdaki arkadaşa suratımızla kaşları kaldırarak anlamlı hareketler yapıyorduk. bütün gece bu şekilde içildi eğlenildi, hatta bir adet kısmetimiz bile çıkmış, benim kesişmekten nefret ettiğimi bilmediği için, ısrarla gözlerimin içine bakmaya başlamıştı. ben o baktıkça terliyor, o ben terledikçe bakıyor, ben ise daha çok terliyordum. ortama ayak uydurmuştum, kafam iyiydi, beğenilmiş ve de atmosfer ne kadar da süpersonik diye düşünmeye başlamıştım ki, o şarkı çalmaya başladı.
teyzemgil, amcamgil diyen kişileri sevmesem de nil karaibrahimgil'i pek severim, şarkıları beni benden alır, albümü çıksa alır, evde tek başıma göbek atarım. kendisinin beni en çok oynatan şarkısı seviyorum sevmiyorum çalmaya başladı. belli ki dj bu şarkıyı ortamı boşaltmak, artık eve gidin demek için çalmaya başlamıştı. lakin ben "hocuuu benim şarkım çalıyor" diye kükredim, etrafım boşaldı birden, ben ise "kendimi bunun için mi yorucam ben" diye bağırdıktan sonra "hı hım ha ha, hı hım ha ha" şeklinde çoştukça çoştum.
şarkı bittiğinde, zaten boşalmaya başlayan ortamda, çok az kişi kalmıştı, arkadaşım beni tanıdığı güne lanet ederek hesabı ödüyordu. kesiştiğim kız, dötünü dönüp, son bir bakış fırlattı ve çıktı.
"hocu hatunda ne döt varmış" demek için arkadaşımın kulağına eğildim. ama kulağı orda değildi.
kesiştiğim kız ve de dötü gibi arkadaşım ve kulağı da beni terketmişti.
güzel bir kızı/erkeği keserken içtiğin alkollerden ötürü tuvalete yetişemeden ulu orta kusmak. değil karizmanın çizilmesi darmadağın olur, bir daha o bara gidemessiniz.
ortama hava pompalarken elin yanlışlıkla bira bardağına çarpıp biranın pantalona dökülmesi ve arkasından büyük bir gürültüyle bira bardağının zeminde parçalanması. bu olaydan sonra direk sarhoş muamelesi yenilir ve ortamda içmesini bilmeyen insan olarak karizma yerlerde can çekişir.
yabanci bir bara gittiğinde oranın adetini bilmediğinden dolayı karizman gidebilir ilk kez çıktığın kızın yanında. mesela her zamn takıldığın barda sipariş alıyorlardır, yeni olanda beklersin beklersin 2 saat sipariş alan olmaz, kız hadi bişeyler almıyomuyuz der, sende eee gelen yokki dersin, oda' burda kendin gidiyosun' der ve karizma çizilir, soğuk ter gelir.
müzik çalarken yüksek sesle konuşurken, birden şarkının durması ve söylediğiniz cümlenin herkesce duyulduğu andır.
(şarkı son ses, elemanlarımız yüksek sesle konuşmakta.)
- abi şu kız güzelmiş baya
+ eee, olm git konuş o zaman
- abi ne diyeceğim ki şimdi
+ nerden bileyim ne diyeceğini, bul birşey işte
(şarkı birden biter)
- abi biliyosun ben kızlarla konuşamıyorum
+ öhöm..
(kurtarmak için nacizane öneri)
- demiş işte nasreddin hoca da buna
arkadaşlarla içkilerden özellikle alkol düzeyi yüksek olanlardan konuşmaya başlarsınız.
+ben, -ortam(kızlar da var lan)
+la adamlar %50 alkolü 5 dolara içiyorlar biz biraya 10 lira veriyoz adalet mi
-tabi oğlum bu barlarda sınır falan var yani satılmıyor galiba bunlar
+ben biraz bakmıştım %30 alkol oranından fazlası yasal değilmiş..
o sırada barmen geldi gelecek zaman yokmuş gibi s.ktiğimin tipi.
-sınır %64.
+ben senin ebeni s... lan şurda artistlik yapcağız. ne diye bozuyorsun beni. ne hakla muhabbete katılıyorsun. sence gelir miyim bir daha oraya..
böyle artistlik yapmaya çalışırken artistlik yenilen bir an karizma çizmeye yeterlidir.
