avrupa insanın türklere taktığı gereksiz sıfattır. zira haçlı seferini, ortaçağda cadı diye insan yakmayı, viking istilaların biz yapmadık. çuvaldız iğne felsefesi bir yerde.
Her nekadar avrupalıların bize yakıstırdıkları ve bızım bunu kabuletmedıgımız bır durum olsada özellikle istanbulda haftaiçi bir gün arabanızla trafiğe çıktıgınız taktirde görebileceğiniz türklerdir.
barbarlıgı trafige bağlamak saçma olur yurdumun bir çok yerinde saygı sevgi ölmemiştir. herkes dünyasını yaşadıgı yer kadar görür. avrupalı birisinin dünyası budur o zaman. daha türkiye'nin nerde oldugunu bilmeyen nasıl bir yer oldugunu bilmeyen bir beyin türk hakkında istedigini söylese farketmez. kendi ülkelerinde olan sapkınlık suç oranı ve cadde ortasında öldürdükleri polislerine insanlarına ilk bir baksınlar.
her ne kadar film sektöründe kalitesizliğimiz ortada olsa da korku filmlerimizin genelde sadece cinli perili olmasından ve azlığından ötürü yanlış olan önermedir. komedi filmlerimizin korku filmlerimize göre daha çok ve daha başarılı olması da başka bir delildir.
viyana kapılarına dayanınca, avrupa'yı korku salmış ve avrupalılar türkler için bu kelimeyi uydurmuşlardır. ancak, napoleon viyanayı yakıp yıkmasına rağmen, fransızlar için aynı sıfatı kesinlikle kullanmamaktadırlar.
türk olduğum için söylemiyorum; evet ülkemizde barbar insan çok ama bir ülke halkına bu şekilde ithamlarda bulunmak pek yakışık kalmaz. ülkeler arası hoşgörüyü öldürür. faşist ruhlu insanların sarfedebileceği bir yakıştırmadır.
tıpkı bizim ingilizlere, yunanlara, fransızlara ya da aklıma getiremediğim herhangi bir ırka sarfettiğimiz kötü sözler gibi. dediğim gibi faşistlikten başka bir şey değil. bir ingiliz'in yaptığı bir eyleme karşı gelebilirsin ama bunu tüm ingiliz halkına mal edemezsin. bu ayrımı yaptığımız zaman dünya yaşanır bir hale gelir sanırım ama bu ayrımı yapmak çok zor, hele ki şimdi ki devirde imkansız. boşa konuştuğumu biliyorum, en azından bir iki insan bu ayrımı yapabilirse ne mutlu bana.
viyana kapılarına dayanan türk tarihi karşısındaki eziklikten türetilmiş bir sıfat olsada, günümüzde yer yer haklı oldukları zamanlar oluyor efenim. misal; avrupada, özellikle almanya'da yaşayan türkler. yakışmıyor efenim, yaptıkları türklüğe, anadolu insanlığına.
not: tüm gurbetçi vatandaşlarımızı kasıt etmiyorum tabi. zaten gurbetçi vatandaşlarımızda en az ben kadar müzdaripler bu durumdan.
salakça ve düşüncemezsizce bir tanımdır. alman destanında geçen bir ifade de türkler süt içtiği için barbar olarak tanımlanıyor. barbar mantığı bundan ileri gelir.
ellerine geçtiği zaman sopa atan, fakat mazlum edebiyatı yapmaktan çekinmeyen türkler.
bu da mazlum edebiyatı yapılan israil askerlerinden: http://fotogaleri.hurriye...d=36575&p=1&rid=2
evet. bizimkilerin tekbir eşliğinde yardım ve kardeşlik için gittiği gemiden fotoğraflar.
onlar ne kadar boksa siz de o kadar boksunuz.
bazen kesinlikle hak vermek lazım bunu diyenlere. diyorlar ki dünyadaki en yardımsever insanlar türklerdir. mesele yardımsever olmak ya da önüne geleni eve alıp yemek yedirmek misafirperver olmak değil. mesele insan olamamak.
günlerdir etrafıma dikkat ediyorum, cahilinden üniversite mezununa kadar barbarlığımızı o kadar dışa vuruyoruz ki sanki barbarlık geni taşıyoruz.
en basitinden otobüs durağında bekliyoruz önümde var 3 kişi arkamda var 100 kişi. otobüs gelir gelmez hurra önümde oluyor 20 kişi ! hangi biriyle kavga edeyim ! içlerinde sırt çantalı üniversiteliler mi dersin, saçlarını sarıya boyamış kokoşlar mı dersin, kafasına türban geçirmiş tipler mi dersin, sözde hacı takılan amcalar mı dersin hepsi yandan kuyruğa kaynak yapıyor !
sadece bununla da bitmiyor. iyilik yap denize at olayı sadece bu toplumda olur. bu toplumun şöyle bir özelliği var ; kanırta kanırta sikeceksin ki tatmin olsunlar yaranasın. iyi olduğun zaman seni sikerler bu memlekette. iyilik yaptığın zaman kötülük bulduğun tek memleket burasıdır herhalde.
sırf cebine 5 lira daha fazla girecek diye tın tın giden halk otobüsleri ya da minibüscüleri düşünür mü ki vatandaş işe yetişecek ? hayır !
bu böyle uzar gider. herkesin malumu zaten...
ne sistem adam gibi çalışır, ne devlet adam gibi iş yapar, ne vatandaşı kurallara uyar ! öküz gibi yaşayıp gidiyoruz memlekette.
delirdim evet ! bu duyarsızlıktan, bu öküzlükten, bu barbarlıktan, vurdumduymazlıktan, gerizekalı gençlerden, ergenlerden. nihat doğan, ajdar gibi adamları televizyona çıkartanlardan ! hala mehmet ali erbil'e program verenlerden alayından sıkıldım.
savaş zamanında acımasız, cesur barbarlar, barış zamanında medeni, çağdaş ve ileridirler.
barbarlık pis kaka birşey değildir. kavimler göçü olmuş türklere barbar denmiş, attila barbarlığın simgesi haline gelmiştir. sanki 3. yüzyılda avrupa medeniyet abidesiydi mına koyim. en az türkler kadar, attila kadar barbarlardı.
barbarlıktan kastettikleri savaşsal üstünlüktür. bunda gocunacak birşey yok. evet; deli gibi savaştık, güçlüydük, disiplinli ve düşman askerine karşı acımasızdık. tam bir asker toplumuyduk.
avrupa türkleri sadece savaşta görebildikleri için bu yönlerini iyi bilirler. kendilerine zararı dokunduğu için de barbar diye ağlamışlardır, hala da ağlıyorlar.
barış zamanında ise emsalsiz medeni bir toplumduk. bunları bilmezler ama.
insanları hayvanları bir araya koyup birbirlerini yemelerini izlemekten zevk duyan, arenalarda gladyatörlerden akan kanları tezahüratlarla destekleyen, hasta ruhlu psikopat avrupalıların, sırf romaya kadar girip papalarına elini öptürdü diye yüce milletime karşı bulunduğu yersiz ithamdır.
bunu diyene 'barbarız amına koyayım' deyip kafayı koymak icab eder.