O ki, yaşanır kılar hayatı, unutturuverir keşmekeşini. Oysa ayrılık öyle bir ateştir ki, yakar yüreği. En onulmazı da onaran şifa, yüreğin bir çağlayan gibi taşarken, dilin sessizliğinde gizliydi. Bir ses ki ne ötelerden, ne de gaipten. Bir şarkı ki, Baran’ın o duyulmayan kelimelerinden ulaşır Latif’in gönlüne...Nitekim, ne Latif’in gözleri değiyor Baran’ın gözlerine, ne de Baran’ın iki kelamı varıyor Latif’in kulaklarına.
Yüreğin dili sessiz olandır.
Biri Türk, diğer Afgan olan iki gencin, iran’da kesişen “yalın” bir öyküsü: Baran.
...
Doğu insanının çekingen, ürkek, güleç ve bir o kadar da hırçın yanını temsilen bir tarafta Latif; öte yanda tüm yılmazlığıyla, dirayeti, mahireti ve mücadelesiyle Baran.
...
On yedi yaşının verdiği delikanlılık ve dinçlik ile Latif, Tahran’da inşaat işinde ara elaman olarak çalışır. Çay yapar, ekmek alır. Olaylara karşı hep bir tezyanıtlılığı vardır.
Güleç ve vurdumduymazdır; işçilerden biri dördüncü kattan düşüp de ayağını kırdığında paraşütsüz mü atlamış? diyebilecek kadar.
Gençtir; henüz bıyıkları yeni terleyecek kadar.
Asidir; herkese çatacak kadar.
ve sevdalıdır; kimliğinden vazgeçebilecek kadar.
Çünkü aşk, nasip işiydi; hesap değil.
Çünkü aşk, kendini adamaktı; arayış değil. (Mevlana)
Latif’in, Baran ile tanışmasından sonra geriye salt olarak herkesten gizlediği kalacaktır yüreğine. Öyle ki, o şen şakrak gencin yerini, Baran’ın kimsesiz ve bir başına kaldığı dünyasında omuzlarına yüklenen yükün ağırlığı alacaktı.
Latif, henüz Baran’ı tanımazdan önce onu Rahmat adıyla erkek çocuğuolarak bilirdi.
Güvercinler karşılıyor filmde çok kez…
Rahmat’ın gelişinde, sofrayı kuruşunda… Bir yanda Latif güvercinleri taşlarken, diğer yanda Rahmat besler onları. Rahmat artık Baran olduğu vakit, işten ayrıldığında, Latif’in onu aradığı ve tokasını bulduğu yerde ve tabii, Baran’ın gidişinde… O gidişte sahne, normal akışından birkaç saniye fazlaca durur ekranda. Baran’ın gidişini Latif’le birlikte seyrettirir yönetmen. Bak, der. “iyice bak. Giden sevgidir, merhamettir. Gelen aydınlıktır, bilinçtir. iyice bak. Bak ki, idrak et sevginin gücünü…”
...
Esasen Mevlana’ya ait olan bu söz, sanki Latif ile Baran’ın dilinden dökülmüş gibi:
“O kadar yakınsın ki, seni ben sandım.Sana o kadar yakınım ki, beni sen sandım. Sen mi bensin ben mi senim şaşırdım kaldım.”
baran, izlediğim en pespaye, alelade filmlerden biri.
öncelikle karşılıksız aşk falan anlatılmış değil, anlatılamamış. aşktan çok tutkuya benziyor, ki o da filmde netleşmemiş.
film belki karşılıksız aşk yaşamış, birtakım duygularını içine atmış insanları etkileyebilir, ancak bu sadece konudan dolayı olabilir.
filmde gerçeklik etkisi iyi gidiyor ancak oyunculuklar çok kötü. çoğu oyuncunun yüzünü doğru düzgün göremiyorsunuz bile.
Belirsizlikler var örnekler vereyim:
öncelikle işveren iyi mi kötü biri mi belirsizliğini koruyor. filmin sonunda kaç kişi rahman'ın kucağındaki çocuğu farketmiştir, ne alaka anlaşılmıyor. bir başka örnek; 1 yıllık para nereye gitti kaçırabilirsiniz. filmde bazı sahneler tam anlaşılmıyor.
film bittiğinde "ee ne şimdi bu?!!" dedirtiyor. latif rahman için her şeyini sattı, kimliği gitti, 3 ay bedava çalışma sözü verdi vs.. ama bu ağır bedelleri çekerken onu izleyemiyorsunuz çünkü film bitiyor.
internette bu filmi beğenenlere dikkat ederseniz etkilendikleri şey filmin konusu. ne oyunculuk ne kurgu hiçbirinden bahseden yok pek. majidi'ye gıcığım falan yok * sonuçta ne o beni tanır ne ben onu. ancak gerçekten bu film olmamış.
beni şaşırtan bu kadar uyduruk bir filme bu kadar çok methiye düzülmesi. iran sinemasını yazık geçen zamanınıza. sakın izlemeyin. boş tenekeden başka bişi değil.
dükkanıma tartısıyla yaklaşık dört yıldır kesintisiz gelen kardeşimin ismi.
bu sene beşinci sınıfa geçti. sizinde tahmin ettiğiniz gibi durumları pek iyi değil. çok kardeşler. baba tek başına bir şeyler yapmaya çalışıyor.
ben böyle ahlaklı, terbiyeli bir çocuk görmedim. dükkana girerken, bir şey isterken gözü aşağı bakar çokta mütevazidir kısık sesle tane tane konuşur. çok efendi maşallah baya da çalışkan. dersleri çok iyi bana da gösterir ara ara bir şeyler sorar. çok dua ediyorum kendisi için, elimden geldiğince de yardım etmeye çalışıyorum. allah inşallah onu güzel makamlara getirir.
Farsça olmakla birlikte ezik bir kavim olan Kürtler tarafından çalınan ve Kürtçe olarak sanılan bir kelime. Majid majidi adlı iranlı yönetmen tarafından çekilen ve trt1 gibi büyük kanallarda verilen türkçe dvd'si basılan mükemmel aşk filmmi olarakta akıllara kazınmıştır.