bütün bir maç boyunca kalesinde yalnız, gol atan, asist yapan oyunculara özenen kalecinin sahip olduğu, plazanın camından dışarı bakan, arkası dönük koltuğunu çevirerek 'yıllar önce fakir ama gururlu bir çocuk vardı, hatırlar mısın?' soran adamın egosunun benzeridir. baraj kurdururken kaleci birden talimatlar yağdırmaya, el kol hareketleri yapmaya başlar. bu anlar hiç bitmesin ister. bir de baraj bozulup, top arasından geçip auta çıkmaya görsün, hızla baraja doğru 5-6 adım koşturarak, kıskandığı futbolculara bağırır, tafra yapar, trip atar. ister ki bütün gözler onun üzerinde olsun. ama her kontra atakla, yine o silik, gözlerden uzaklardan haline döner. evet canım kardeşim.